Ekonomik istikrarsızlık Vatandaşı stokçu yaptı

Ekonomik istikrarsızlık Vatandaşı stokçu yaptı

Günboyu Gazetesi'nin bugünkü manşeti

10-03-24-01gun-page-0001-001.jpg

ENFLASYONA KARŞI STOKÇULUK TÜKETİCİNİN KORUMA KALKANI OLDU

Marketlerde her gün fiyatı artan ürünlere karşı tüketiciler, kendilerini koruyabilmek adına evlerinde ürün stoklamaya başladılar. Sosyologlar, toplumda güvenin sarsıldığını ve marketler gibi dağıtım kanallarına tüketicinin güveni kalmadığı için, gereksiz ürünleri de alarak evde stokladığını belirttiler.

Ekonomik ekosistemde üreticilerin ve dağıtım kanallarının kar amacıyla yaptığı stokçuluğa karşı tüketiciler, bu kez kendilerini yüksek enflasyona karşı koruyabilmek için evlerinde ürün depolamaya başladılar. Özellikle dar gelirli kesim, fiyatların artacağı kaygısıyla diğer harcamalarından kısarak, ürünleri ikişer üçer alıp evde stoklamayı tercih ediyor. Bu durumu değerlendiren Sosyolog Dr. Berat Dağ, tüketicilerin kendi geçimlerini sağlamak için stok yapmak gibi kısa vadeli çözümlere başvurmasının, ekonomik verimliliğin bir parçası olan üretim ve dağıtım unsurlarının durağanlaşması anlamına geldiğini belirtiyor. Dr. Dağ, "Bu nedenle bireylerin salt kendi çıkarlarını düşünerek kurnazca veya panikle ekonomik bir eyleme yönelmesi yerine, emek ve güven değerine odaklı bir toplumsal etkileşim inşa etmesi son derece önemlidir" ifadelerini kullanıyor.

Üsküdar Üniversitesi İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi Sosyoloji Bölümü Arş. Gör. Dr. Berat Dağ, stokçuluğun, üreticilerin tedarik ettiği malları daha fazla kar elde etmek için gayri meşru bir şekilde istifleyip depolaması anlamına geldiğini belirtiyor. Bu durumun, üreticilerin stokçuluk yaparak elde ettikleri malları fahiş fiyatlarla satışa sunmasıyla tüketicileri mağdur ettiğini açıklıyor. Dr. Dağ, toplumsal güvenin düşük olduğu ortamlarda, tüketicilerin bu mağduriyete karşı üreticileri taklit eden kısa vadeli çözümler bulmaya çalıştığını ifade ediyor.

Dr. Dağ, savaşlar, iç çatışmalar, enflasyonist ortamlar ve salgın hastalıklar gibi nedenlerle oluşan korku ve endişe ortamlarında, bireylerin ve toplulukların kendi çıkarlarına odaklanarak stokçuluk gibi düşünce ve eylemlere yöneldiğini belirtiyor. Bu durumun, ekonomik etkileşimlerin bireysel çıkarlarla aşırı bir şekilde şekillenmesine neden olduğunu ve toplumsal eşitsizliği derinleştirdiğini vurguluyor.

Son olarak, Dr. Dağ, tedarik edicilerin kâr hırsıyla elindeki malları stoklayıp hatta çöp haline getirdiğinin bilindiğini ve tüketicilerin de bu ortamda panikle ihtiyaçlarından fazlasını biriktirme eğilimine girdiğini belirtiyor. Bu sürecin, toplumsal akıl tutulması olarak özetlenebileceğini ifade ediyor.

Gazetemizin birinci sayfasını okumak için tıklayınız...

İlgili Haberler