CEMİLE BALCI / GÜNOYU
Ekonomist Evren Devrim Zelyut'un "500 dolar olması hayal değil…" başlıklı yazısı
Eskiden, eski dediğim 90’lı yıllarda insanın sınıf atlaması için eğer normalüstü bir zekâsı varsa, çok çalışması ile gireceği kaliteli bir üniversite sonrası alacağı maaşla bu mümkün oluyordu.
Ancak şimdi eğitimde fırsat eşitliği kalmadı. Ayrıca siyasi bağlantılarla zenginleşme geçerli yol olduğu için girişimci olmak ya da kaliteli bir okul sonrası iyi bir işe girmek de sonuç vermiyor…
O zaman mevcut siyasi ve finansal sistemi iyi okumak gerek. Böylece büyük değişimlerde kısa zamanda büyük servetler biriktirilebilir.
Bunun için size bir reçete yazacağım ama önce son mevcut duruma bakalım…
TCMB rezervi -50 milyar dolar… Kısa vadeli dış borcumuz 206 milyar dolar olmuş. O zaman bizim bulmamız gereken para en az 120 milyar dolar olacak.
Bu arayış kuru yukarı çekerek Türkiye’de enflasyonun artmasına neden olacak.
Diğer nokta bütçe açığıydı. Bütçede ilk 7 aylık açık 434,6 milyar TL oldu. Burada deprem için yapılan harcamaların artan enflasyonla beraber tahmin edilenden daha fazla olacağını, torba yasada getirilen gelir artırıcı önlemlerin kısmen başarılı olup tahsilatın düşük kalacağını, tasarruf yapılmadan açık kapatmaya çalışılmasının bütçedeki sorunları sürdürerek yeni zamları ihtiyaç haline getireceğini değerlendiriyoruz.
Yani yeni zamlar gelecek bu da enflasyon demek…
Son nokta ise kuru tutmak için gelen KKM… Son rakam 125 milyar dolar oldu. Bunun hesabını çok yaptık, kur 4 TL arttığı zaman TCMB 125x4=500 milyar TL para basacak…
İnanılmaz bir şekilde 2 Haziran’da 9,7 trilyon TL olan M3 para arzı (vadeli+vadesiz mevduat+dolaşımdaki para+ çıkartılan menkul kıymetler) 11 Ağustos tarihinde 12 trilyon TL oldu…
70 günde basılan para neredeyse 2,3 trilyon TL!
Böyle büyük bir artış da enflasyon dalgasını artırmaz mı?
O zaman sonuca gelelim…
Enflasyon olunca bu işten kârlı çıkanlar şirketler ve bankalar…
Şirket 1 birim enflasyon varsa gümbürtüye getirip 4 birim zam yapıyor. Banka KKM nedeniyle TCMB para basınca, bollaşan TL ile mevduat faizi düşerken, yüksekten ticari kredi veriyor. Tufex tahvilleri ile enflasyon çıktıkça kârına kâr katıyor…
Bu ortamda kur 30’a yaklaştıkça yabancı yukarıdan dolar satarak Borsa İstanbul’a girmeyi düşünebilir.
Ama en önemli konu; Eylül ayında OVP gerçekten piyasalara güven verirse, girecek yabancı sayısı ve büyüklüğü ciddi oranda artar. OVP ne kadar ciddi ise, Sayın Şimşek ne kadar normalleşme yolunda yürürse, Türk sermaye piyasalarına girişler artar.
An itibarıyla 300 dolara takılmış borsa, 2013 yılındaki 500 dolar seviyesini test edebilir.
Bu imkânsız değil zira 2013 yılında dünyada gezen para yani FED’in bastığı para 4 trilyon dolardı. Şimdi ise 8,1 trilyon dolar… 2013 yılında Apple’ın piyasa değeri 500 milyar dolardı şimdi olmuş 3 trilyon dolar.
Demek istediğim şu; eyvallah bizde Apple yok lakin bizim şirketlerin de küresel sermayenin gelişi ile değerleri yukarı çıkabilir. Bunun için tek şart Eylül’de gerçekçi bir planla piyasaların, yatırımcıların ikna edilmesi…
Sözün özü, halk ezilmeye devam eder, enflasyon artacak, ancak birikimlerini borsada korumak isteyenlerin Eylül ayına dikkat etmesi gerek zira 500 dolar imkânsız değil…