İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, Üsküdar’da yapılan İstanbul Su ve Kanalizasyon İdaresi Bekardere Islahı ve Çengelköy Çevre Projesi Temel Atma Töreni’ne katılım gerçekleştirdi. Taşkınlara ve boğaza atık su girişine son veren yaklaşık 800 milyon liralık bir projenin temel atma töreninde bulundu..
OTOBÜS KUMPASI
İmamoğlu gündeme dair çok sert açıklamalarda bulundu. İmamoğlu, "Bunu bir çekim sahası haline getiriyor ama sizin hesabınız var ise Yaradan'ın da hesabı var... Pat diye patladınız... Bu kadar alçaldınız" sözlerini kullandı.
"İETT KUMPASI ONLARI ÇUKURA SOKTU"
"İETT’yle ilgili araç arızalı kumpası nasıl onları çukura soktu? O çukurdan çıkamayacaklar. Aramaya kalksak onları, çukurları gezmeye kalksak 5 yıl da yetmez bize. Kavacık Alman Üniversitesi hattında çalışması gereken Özel Halk Otobüsü, İETT’ye araç arızalı bilgisi veriliyor ve bu İETT aracı ta Eyüpsultan’da bulunuyor. 15 bin lira resmi ödeme yapıyorlar araca reklam filmi çekmek için. Niçin? Ekrem İmamoğlu’nu küçük düşürecekler aklı sıra. Sahte bir reklam filmi çekecekler. Görüntüleri gördünüz, konuşmaları duydunuz. Yapan belli, parti ismiyle bunu yapıyorlar. Oyuncu kadrosu, çekim kadrosu, yani bakıyorum, ben anlamam film çektirmekten. Filmle benim işim yok. Benim hayatım gerçeklerle. Benim bu konuda uzman arkadaşlarım ‘Dört dörtlük hazırlık’ diyorlar. Arkada otobüs itecek adamlar hazırlanmış. Hafiften dumanlar çıkıyor. Çekim ekibi aynı zamanda resmi izinli. İstanbul genelinde çok yetkili bir izin. Valilikten alınmış bu izin ve çok geniş yetki verilmiş. Bu kadar geniş kapsamlı izinleri almak önemlidir. Adres belli olunca biraz boyunlar kıldan ince oluyor."
"BİZ İSTANBUL’UN MUHAFIZIYIZ"
"Bunu bir çekim sahası haline getiriyor ama sizin bir hesabınız var ise Yaradan’ın da bir hesabı var. Patladınız, pat diye patladınız. Zaten sizin işiniz bu kadar. Pat. Bu kadar alçaldınız. Aile terbiyem gereği, sadece Allah sizi ıslah etsin. Allah sizin bu kötü emellerinizden bu milleti korusun. Sizi Allah’a havale ediyorum. Çalışkan, emeğinin peşinde koşan mert çalışanlarımıza çok dikkatli olmaya ve kumpaslara karşı duyarlı olmaya davet ediyorum. Onları bu göreve çağırıyorum. Ne dedik başından beri; evet, biz İstanbul’un muhafızıyız. Muhafızı ben değil sadece, 16 milyon İstanbullu bu şehrin muhafızı. İstanbul’a, bu kadim emanete muhafızlık yapmak sadece bu şehrin doğasını, canlısını, mimarisini, mirasını, insanını korumakla sınırlı değil. Aynı zamanda bu şehrin muhafızı olmak, bu şehrin hakkına hukukuna kastetmeye karşı dayanıklı ve donanımlı olmayı gerektirir. Dolayısıyla asla uyumayacağız, asla boş vermeyeceğiz."
"KUL HAKKI YEDİNİZ, ŞİMDİ KÖŞENİZDEN PISIRIK PISIRIK CEVAPLAR GÖNDERİYORSUNUZ"
"Önceki dönem bir bakan; binlerce, 10 binlerce İBB çalışanımıza ‘terörist’ demişti. Bir çalışanımız hak ettiği ölçekte kendisine üç kuruşluk dava açtı. Tam muhafız karakterini taşıyan bir çalışanımızdı. Nuri kardeşimize bu davadan dolayı teşekkür ediyorum. Nuri Bey, hesap sormuş, mahkemede ‘İddiasını ispat etsin’ demiş. O da ‘Ben güvenlik kuvvetlerinin raporuna konuştum’ demiş. Bizim muhafız, ‘o zaman mahkemeye o raporları getirin bakalım, gelsin bakalım biz terörist miyiz, değil miyiz’ diye ısrarlı bir şekilde mücadelesine devam etmiş. Bu eski bakanın avukatı, ‘Müvekkilim bu açıklamaları siyaset yapma ve ifade özgürlüğü kapsamında yapmıştır’ demiş. Meclis’te kürsüleri devirecekti, mikrofonlar sallanıyordu bize anlatırken, sayı veriyordu. Kul hakkı yediniz. Şimdi köşenizden pısırık pısırık cevaplar gönderiyorsunuz."