Geçtiğimiz yıl, birçok büyük otomobil üreticisi elektrikli araçların devrinin başladığını ve içten yanmalı motorlardan elektrikli motorlara geçiş sürecinin hızla ilerleyeceğini duyurmuştu. Hatta bazı markalar, 2030 yılına kadar tamamen elektrikli araçlara geçeceklerini vaat etmişti. Ancak, bu vaatler gerçeğe dönüşmedi.
Kısa sürede birçok marka bu taahhütlerinden vazgeçti. Elektrikli araç satışları Amerika ve Avrupa’da büyük bir düşüş yaşadı ve bazı elektrikli araç sahipleri, araçlarını satarak içten yanmalı motorlara geri dönmeyi tercih etti. Peki, bu olumsuz gelişmeler bununla mı sınırlı?
Elektrikli araçlar hayatımıza yeni girdi ve şu anda trafikteki elektrikli araçların çoğu yalnızca 2-3 yaşında. Ancak, bu araçlarla ilgili birçok şikayet ve sorun ortaya çıkmış durumda. Özellikle garanti kapsamında olmalarına rağmen çözülmeyen yazılımsal problemler, kullanıcıları endişelendiriyor.
Dahası, elektrikli araçların ikinci el piyasasında da sorunlar yaşanıyor. İkinci el elektrikli araçların satış oranı sadece yüzde 3 civarında kalırken, içten yanmalı motorlu araçların payı yüzde 97'ye kadar çıkıyor. Elektrikli araçlara olan talebin giderek azaldığını kabul etmek zorundayız, ancak bu durumun çeşitli sebepleri olabilir.
