Enflasyonun suçlusu olarak gösterilen esnafa bir darbe daha

Enflasyonun suçlusu olarak gösterilen esnafa bir darbe daha

İktidar gıda fiyatlarındaki artışın suçunu esnafa yüklerken göstermelik çözüm olarak ise PTT’yi devreye soktu. Borca batık esnafa son darbe de “Çok ağır cezalar sizi bulabilir” diyen Erdoğan’dan geldi.

Türkiye İstatistik Kurumu ‘nun (TÜİK) açıkladığı aralık ayı enflasyon verilerine göre gıda fiyatlarındaki artış yüzde 20,6 oldu. Soruna uzun süre kulak tıkayan iktidar, artık duymazdan gelemiyor. Zira AKP dönemi boyunca görülen en yüksek ikinci aralık ayı gıda enflasyonu yaşanıyor. Ülkede artan dışa bağımlılık, yanlış tarım politikaları, işsizlik ve salgın nedeniyle azalan gelir gıda fiyatlarına yansıyor ve her geçen gün artmaya devam ediyor. Ancak iktidar suçu birkaç marketin üzerine yıkmaya çalışıyor. Son olarak da artan fiyatlara çözüm olarak ise PTT devreye sokuldu.

BirGün'den Berkay Sağol'un haberine göre; Temel gıda ürünlerindeki büyük fiyat artışlarını durduramayan iktidar, PTT’yi devreye sokuyor. Toprak Mahsulleri Ofisi (TMO), Atatürk Orman Çiftliği (AOÇ), Tarım Kredi Kooperatifleri’nin (TKK) yanı sıra Fiskobirlik ve ÇAYKUR ürünleri de online satış yapan PttAVM.com’a dahil edilecek. Öte yandan bu kooperatiflerin şubesinin bulunmadığı yerlerde de internet üzerinden indirimli ürün satılacak. İlk olarak, ayçiçek yağı başta olmak üzere, zeytinyağı, şeker, bakliyat, un, tuz, salça ve bal gibi temel gıda ürünlerinde fiyatların aşağıya çekilmesi için kooperatif ürünlerine ağırlık verilecek.

SUÇU ESNAFA ATTI

Öte yandan AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, dün yaptığı açıklamada gıda fiyatlarının düşürülmesine ilişkin çalışmalar yapıldığını söyledi. Erdoğan, zamlar konusunda esnafı suçlayarak ‘Vatandaşın bu noktada ezilmesine tahammül edemeyiz. Beyaz ette, kırmızı ette bu süreci aynı şekilde takipte tutuyoruz. Takipte tutmaya devam edeceğiz. Ben buradan bütün esnaflarıma da sesleniyorum; eğer siz bu süreci böyle devam ettirecek olursanız çok ağır cezalar sizleri bulabilir. Bunun için de lütfen yaptığınız işi hakkıyla yapın ve vatandaşımıza da zulmetmeyin” dedi.

TANZİM SATIŞLARI HATIRLATTI

İktidarın gıda fiyatları ile ilgili üst üste yaptığı açıklamalar tanzim satışlarını hatırlattı. Zira 2019 yılında soğan fiyatları 10 liraya kadar çıkmış, depolar basılmış ve zararına tanzim satışlar yapılmıştı. 31 Mart 2019 yerel seçimlerinden önce başlayan uygulama seçimin hemen ardından sona erdi. Satışların yapıldığı dönemde zarar ettiğini söyleyen küçük esnaf ise tepki göstermişti.

SEPETLER AKŞAM PAZARINDA BİLE DOLMUYOR

İzmir’de pazar yerlerini dolaşarak hem esnaf ile hem de yurttaş ile konuştuk. Esnaflar fiyatların yüksek olmasından dolayı satış yapamadıklarından dert yanarken, yurttaşlar ise zamlardan dolayı birçok ürüne sadece bakmakla yetindiklerini söylüyor.

Yıllardır patates ve soğan sattığı söyleyen Ali Erken, “Akmasa da damlıyor diyebiliriz. Ben temel gıda ürünlerini satıyorum ama yine de çok durgun. Fiyatlar geçen seneye göre uygun olmasına rağmen işlerimiz yarı yarıya düştü. Bazen ürünlerimizi satamadığımızda çürüyor ve çöpe gidiyor. Tam köylünün malı para edecek, ithal ürün getiriyorlar. Köylüler perişan halde” dedi.

Sadece temel gıda ürünlerinden alabildiğini söyleyen Funda Kasap, “Pazara çantamız boş geliyoruz. Boş çıkıyoruz. Patates, soğan, domates, fasulye alıyorum neredeyse 50 TL tutuyor. Meyve olarak sadece elma alabildim, en son ne zaman muz aldığımızı hatırlamıyorum bile. Ete ve peynire zaten yanaşamıyoruz bile. Ben fabrikada işçiyim ucuz olsun diye pazara akşam saatlerinde geliyorum bu haliyle bile 100 TL’ye istediğim şeyleri alamıyorum” diye konuştu.

Uzun yıllardır İzmir’de çeşitli pazaryerlerinde meyve satan Mustafa Bozkır ise, “Satışlar şu an durgun, müşteri şu an alışveriş yapamıyor, malzemeler elimizde kalıyor. Portakalın fiyatı 6-7 liraya çıktı, satılmıyor. Tarlada da 5 lira. Vatandaş kolay kolay gelip alışveriş yapamıyor. Cüzdanlar boş, kimse evine alışveriş yapamıyor. Arabalar boş gidiyor. Özellikle akşam geliyor insanlar, eskisi gibi sabah alışveriş olmuyor. Mallar değerinde gitmiyor bundan kaynaklı da kazancımız iyi olmuyor. Neredeyse işi bırakma eşiğine geldik. Böyle yani hayat biraz zorlaşmış. Fiyatlar uçuk, portakal 6 TL’ye de var, 10 TL’ye de” ifadelerini kullandı.

Daha önce 40- 50 TL ile pazara çıktığında bir sürü ürün aldığını belirten Aytaç Çakın, “Şu anda 100- 150 TL ile ne alacağıma karar veremiyorum. Aldığımız üç çeşit domates, elma, portakal gibi şeyler. Peynir ve zeytine zaten yanaşamıyorsun. Diğer ürünlere de sadece bakmakla yetiniyoruz. Alım gücü çok ve maaşlar çok düştü. Yeni yılla beraber artık daha da zorlanıyoruz. İnsanlar pazara gelmek için akşam saatini bekliyor” ifadelerini kullandı.

ÇÖZÜM ORTADA VE NET GIDA

Gıda enflasyonunun yüksek olması ile ilgili açıklama yapan TMMOB Gıda Mühendisleri Odası, gıda harcamalarının hane giderlerinin büyük bir bölümü nü oluşturması nedeniyle dar gelirli kesimleri çok daha fazla - etkilediğine dikkat çekti.

Açıklamada asgari ücretin açlık sınırının altında kaldığı vurgulandı. Oda’nın açıklamasında küçük büyük demeden üretim modellerini geliştirmek yerine, tarımsal üretimin büyük ölçekli işletmeler eliyle yürütülmesinin tercih edilmesinin, geldiğimiz aşamada gittikçe derinleşen yoksulluk ve açlık sonucunu doğurduğu belirtildi.

Çözümün ortada ve net olduğunu belirten gıda mühendislerinin açıklaması şöyle:

“Özellikle tarım alanlarının, tarımsal üretimin, çiftçi sayısının, kırsal alan nüfusunun sürekli düştüğü bu süreçte gıda güvencesi, büyük şirketlerin kâr hesabına terk edilemeyecek kadar hayati bir alandır. Meralarımızı ve tarım arazilerimizi korumadan ve sürdürülebilir kılmadan, küçük aile işletmeleri, yerel tarım ve yerli üretimi destekleyici politikalar uygulanmadan, biyoçeşitliliğe ve yerel tohumlarımıza sahip çıkmadan, üretici, tüketici ve dağıtıcı kooperatiflerin yaygınlaştırılmasını sağlamadan, gıda egemenliği ilkelerine dayalı bir tarım politikasını derhal hayata geçirmeden gıda enflasyonuna dur diyemeyiz.”