Erdoğan'ın eski danışmanı Akif Beki çok su götürür dedi, Cumhur İttifakı'nda yaşanan çatlağı anlattı

Erdoğan'ın eski danışmanı Akif Beki çok su götürür dedi, Cumhur İttifakı'nda yaşanan çatlağı anlattı

Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın eski danışmanı ve Karar gazetesi yazarı Akif Beki, dikkat çeken bir yazı kaleme aldı. Beki, "Bahçeli’nin desteğini, Soylu üzerinden Cumhur İttifakına bağlılık tazeleme çağrısı gibi değerlendirme eğilimi revaçta" diye yazdı.

Aki Beki, "Bir taraf Soylu’yu ittifakın devamının sembolü, göstergesi olarak mı konumlandırıyor ya da kullanıyor? Çok su götürür. Ama su götürmeyecek bir gerçek var. AK Parti’nin, Soylu’nun akıbeti hakkında ne düşündüğüyle ilgili belirsizlik oluştu. Kafasının, ortağı kadar net olmadığına dair bir izlenim uyandırıyor" dedi.

Beki'nin yazısının ilgili bölümü şöyle:

"Dün AK Parti grup toplantısı yapılmayınca gözler Diyarbakır’a çevrildi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, cuma günü Diyarbakır’a gidiyor. İçişleri Bakanı Soylu’yu da yanında götürecek mi, terörle mücadele bahsinde adını anacak mı? Soylu, 4 haftadan fazladır Cumhurbaşkanı’yla tek kare fotoğraf vermedi. Soylu’ya bir şey mi denmek isteniyor, niye mesafe kondu, çekil mesajı mı? Bir meraktır aldı kamuoyunu, yürüyor.

MHP lideri Bahçeli, söylentilere kayıtsız kalmadı. “Kim demiş Soylu yalnız, kim demiş kimsesiz” diyerek salı günü destek tazeledi. Soylu’ya; kara kaşına, kara gözüne hayranlıktan sahip çıkmıyor herhalde MHP. Altında siyasi bir hikmet aranıyor. Bahçeli’nin desteğini, Soylu üzerinden Cumhur İttifakına bağlılık tazeleme çağrısı gibi değerlendirme eğilimi revaçta. Bu da AK Parti’nin, eksilen oylarını tamamlama hesabıyla yeni açılımlara yönelebileceği varsayımına dayanıyor.

Güya AK Parti bu ortaklıktan mutsuzmuş, seçim kazandırmayacağını anlamış, o gün gelmiş, ihtiyaç kapıya dayanmış, zoraki bir arada duruyormuş, sonu yok diye ayrılmak istiyormuş... Bahçeli de ortağında yan çizme emarelerini görmüş de dümen kırdırmamak için ön kesiyormuş, Soylu üstünden sıkıştırarak ittifaka bağlılık tazelemeye zorluyormuş gibi... Olan biteni anlamlandırmaya çalışan okur yorumlarında bile bu faraziye öne çıkıyor.

Böyle bir derinliği var mı, bir taraf Soylu’yu ittifakın devamının sembolü, göstergesi olarak mı konumlandırıyor ya da kullanıyor? Çok su götürür. Ama su götürmeyecek bir gerçek var. AK Parti’nin, Soylu’nun akıbeti hakkında ne düşündüğüyle ilgili belirsizlik oluştu. Kafasının, ortağı kadar net olmadığına dair bir izlenim uyandırıyor.

Pekala şu söylenebilir: Bahçeli’nin desteğini ifade biçimi, bundan duyduğu rahatsızlığı yansıtıyor. Ve kamuoyundaki yaygın şüphenin giderilmesini beklediğini. Cumhurbaşkanı’nın bu belirsizliği netleştirmesi, Diyarbakır ziyaretine kaldı. Erdoğan, çocuklarını terör örgütünden kurtarmak için HDP önünde eylem yapan ailelerle buluşacak. Diyarbakır Valiliği önünde bir açılış törenine katılacak. Sorular, bu programlarda cevap bulabilir.

Seçimde HDP’nin aldığı büyükşehir belediyesine kayyum atanmıştı. Soylu, kayyum tayinlerinin ateşli bir savunucusu... İçişleri Bakanı’nın, bu etkinliklerde Cumhurbaşkanı’na eşlik etmesi açık bir mesaj olacak. Aynı kareye girmese bile Diyarbakır’da Soylu’dan övgüyle bahsetmesi de güçlü bir ipucu yerine geçecektir.

Cumhur İttifakını bir arada tutan bağ, Soylu değil elbette. Onunla kaim olmadığı gibi, onsuz da devam edebilir. Aksi, ilişkiyi fazla basite indirgemek ve Soylu’nun rolünü abartmak olur. Yine de ortaklar arasında simgesel bir işlev yüklendiği, nişan işareti gibi bir dengeye oturtulduğu görüşü, yabana atılmaz. AK Parti’nin, HDP’ye tekrar göz kırptığı, ilk imkanda kırpacağı, bir çıkış aradığı, yeni bir açılım için fırsat kolladığı spekülasyonları yayılmaya başladı. İş, ya herrü ya merrüye gelir mi? Dananın kuyruğu, Diyarbakır ziyaretinde kopar mı? İki güne görürüz.