Eski danışmanından Cumhurbaşkanı Erdoğan'a şok sözler: Hukuk ve demokrasi artık teferruat

Eski danışmanından Cumhurbaşkanı Erdoğan'a şok sözler: Hukuk ve demokrasi artık teferruat

Erdoğan'ın Başbakanlığı döneminde danışmanlığını yapan Karar yazarı Akif Beki, 104 Amiralin bildirisi ile ilgili dikkat çeken bir yazı kaleme aldı.

Akif Beki, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın ve İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun 104 amiralin bildirisinin ardından CHP'yi hedef almasını eleştirerek, "Devletle milletin bekası iktidarın şahsında bir olmuşsa demokrasi ve hukuk artık teferruattır. Var mı üçüne yan bakan!" ifadelerini kullandı. 

Beki'nin "Sistem darbeleri niye bitiremedi?" başlıklı yazısından ilgili kısım şöyle:

"YOK DAHA NELER"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, emekli amiral bildirisine son cevabı milletle birlikte sandıkta vereceklerini söyledi. 

Devlet erkanını Beştepe’de toplayan değerlendirmeden sonraydı. Son sözü sandığa bıraktı. 

Fakat emekli amiraller seçimde iktidarla yarışmayacak, rakip parti değiller.  

Neyse ki Cumhurbaşkanı, adresi karıştırmasın diye hedefi de adlı adınca gösterdi millete. CHP’ye karşı oy verecekler. 

Devlet ve millet bir tarafta, emekli amirallerle CHP de karşı tarafta yarışacak. 

AK Parti kendisini devlet ve milletle özdeşleştirdiği için, devleti yanında seçime sokmuş oluyor. 

Muhalefetin siyasi rakibi haliyle devlet ve millet oluyor.  Özdeşi de vatan ve millet düşmanı hain darbeciler! 

Eşleştirme denklemi böyle kurulduktan sonra, mevzubahis vatansa gerisi teferruata gelmez mi? 

Yok, Cumhurbaşkanı demiş ki: 

“104 emekli amiralin içinde bizzat CHP üyesi olanlar var. Ailesi, şusu busu olanlar var. Medyada göreceksiniz. Bu işin merkezinde ana muhalefet partisinin ta kendisi var...” 

Yok, İçişleri Bakanı Soylu demiş ki: 

“Emekli amirallerin irtibatlarını çıkarmak için sabaha kadar uyumadık...” 

Yok, 104’ten 4’ünün aliesindeki CHP üyeliği suç gibi gösterilmiş.  

Yok, CHP’yle siyasi mücadeleye darbecilerle mücadele süsü verilmiş.  

Yok, kişisel verilerin korunması kanun emriyken CHP üyelerinin devlete emanet kişisel verileri iktidar medyasına servis edilmiş.  

Yok, bu vahim ihlal hem de ilk ağızlardan üstlenilmiş. Devlet gücü kullanılarak muhalefetin fişlenmesi pervasızca sahiplenilmiş. 

Yok daha neler... 

Cumhurbaşkanı’nın son sözü seçime havale ettiği salonda devlet erkanı oturuyordu, parti kurmayları değil.  

İçişleri ve Savunma bakanlarıyla MİT Müsteşarı da oradaydı. Genelkurmay Başkanı ile Deniz Kuvvetleri Komutanı da üniformalarıyla oradaydı. 

Sanki orada seçim propagandası mı yapılmış, haşa devletle parti işleri mi karıştırılmış, siyasi çıkara mı alet edilmiş? 

Devletle milletin bekası iktidarın şahsında bir olmuşsa demokrasi ve hukuk artık teferruattır. Var mı üçüne yan bakan!