Evi olanlar yandı! Yargıtay'dan ev sahiplerini korkutan haber

Evi olanlar yandı! Yargıtay'dan ev sahiplerini korkutan haber

Ev sahipleri ve kiracılar arasında süren "yıllık zam artışı" tartışmasına Yargıtay'ın kararı noktayı koydu. Resmi enflasyon rakamlarının çok altında kalan %25'lik zam nihai olarak kabul edildi. Yargıtay 3. Hukuk Dairesi'nin 2021 tarihinde aldığı ve çok bilinmeyen kararı duyuran Doğrusöz, ev sahiplerine kötü haberi verdi ve çağrıda bulundu.

YARGITAY'DAN EV SAHİPLERİNE KABUS GİBİ KARAR

7409 sayılı Kanunla Borçlar Kanununa eklenen bir geçici madde ile mesken kiralarında artış oranının, 11.06.2022 ile 01.07.2023 tarihleri arasında yenilenen kira dönemleri için en fazla bir önceki kira yılına ait kira bedelinin %25’i oranında olabileceği düzenlenmişti. Kiracıları sevindiren bu karara ise ev sahipleri isyan etmiş, resmi verilerle %70''leri aşan enflasyon oranına rağmen %25''lik kira zammının kabul edilebilir olmadığını belirtmişlerdi. Kiracıların ve ev sahiplerinin bu anlaşmazlığına dikkat çeken ekonomim.com yazarı Bumin Doğrusöz, 2021 yılında alınan Yargıtay kararının bu tartışmada yol gösterici olduğunu ileri sürdü. 

Yargıtay, kira bedelinin tespiti ile birlikte fazla ödenen kiraların geri istenebileceği düşüncesindedir. Yargıtay 3. Hukuk Dairesi E.2021/2915 K.2021/5408 sayı 25.5.2021 tarihli Kararında “ilk derece mahkemesince kira bedelinin tüketici fiyat endeksindeki on iki aylık ortalamalara göre değişim oranının esas alınarak belirlenen kira bedeli üzerinden, davacının istirdadını istediği alacağın hesaplanarak karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır” diyor.

Karar her ne kadar Borçlar Kanunu’nun TÜFE’ye göre artışı düzenleyen hükmü ile ilgiliyse de prensip bazında % 25 sınırlaması getiren geçici maddesi için de emsal nitelikte olacaktır. 

Kiracılar ve ev sahipleri arasındaki tartışma uzmanları ikiye bölmüş durumda. Bu düzenlemeyi sosyal devlet, mülkiyet hakkının kullanımında kamu yararının esas olması gibi gerekçelerle savunanlar olduğu gibi mülkiyet hakkını aşırı sınırlaması, piyasa ekonomisi kurallarına aykırılığı, sözleşme serbestisini ihlal ettiği gibi gerekçelerle eleştirenler de vardır. Ancak bu tartışmalar, bu yazımın konusu değildir.

İlgili Haberler