EYT'de yaş sınırı ne oldu? Bakan Bilgin açıkladı

EYT'de yaş sınırı ne oldu? Bakan Bilgin açıkladı

2023 ile birlikte yürürlüğe alınması beklenen EYT ile ilgili haberler gündemde yerini korumaya devam ediyor. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin, TBMM içerisinde yaptığı konuşmada en çok merak edilen “EYT de yaş sınırı olacak mı?” sorusunu yanıtladı. İşte kritik açıklama...

EYT DE YAŞ SINIRI OLACAK MI? BAKAN BİLGİN AÇIKLADI

EYT söz konusu olduğunda herkesin merakla beklediği; yaş sınırı probleminin çözülmesi şüphesiz.  Çünkü emeklilik hayali kuranlar için kadınlarda 48 yaş, erkeklerde 50 yaş kriteri gündemde konuşulan iddialar arasında. 

TBMM içerisinde Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin bütçe konuşmasını gerçekleştirdi. Bu konuşma içerisinden öne çıkan başlıklar ise haberimizin devamında…

“EYT KAPSAMINDA GERÇEKÇİ BİR YOL İZLİYORUZ, SABIRLI OLUN!” 

“ EYT''yi soruyorlar. EYT konusu Türkiye''nin önündeki en önemli konulardan birisi. Beni arayan arkadaşlarımız, b gazeteciler, EYT''li olanlar hep aynı şeyi soruyorlar. Neden uzadı? Uzamasının sebebini kısaca açıklayım. Herkesi dinlemek zorundayız. Şunu öteleyin bunu öteleyin diyenler oluyor. Kayıtların bir kısmı 1999 öncesini kapsıyor. Fakat o zaman bizde dijital kayıt sistemi aktif ve kullanılır değildi. Beraberinde kişilere ait kayıtlara bakıldığında büyük çoğunluğu iş değiştirmiş, evrakları kaybolmuş. Bizler bütün bunları toparlayarak, organize etmeye çalışıyoruz.

Aralık ayının sonuna kadar ise bu verileri Meclis''e getireceğimi söylemiştim. Çalışmaları tamamladığım zaman ise kuşkusuz yüce Meclis''te paylaşacağım. En kapsamlı düzenlemeyi yapacağımdan kimsenin endişesi olmasın. Gerçekçi bir çalışma yapmamız lazım. TBMM milletimizin iradesini temsil eden bir Meclis''tir. Burada her türlü eleştirinin yapılması çok kıymetlidir.

İşçi ve işveren ilişkilerinde biz devlet olarak nerede duruyoruz? Cumhuriyetin kuruluşundan itibaren devlet emekçilerinin hukukunu kendi şartları içinde düzenleyecektir.

Çalışma ilişkilerinde modern toplumda sendikalar ise en önemli kurumdur. Sendikalar, sermaye kendiliğinden güçlüdür mantığı ile kurulur. Emekçilerin ve işçilerin örgütlenmesi sendikalaşması onları işverene kadar korumak içindir. Biz sendikalaşmayı çok önemli görüyoruz. Kamu sendikalaşma oranı ise yüzde 70''lerde. Bu  oldukça yüksek bir oran. Küçük ve orta ölçekli işletmelerde bir sendikalaşmaya karşı duruş gelişmiştir. Buna karşı mücadele etmek ise bütün siyasilerin görevidir.

Bugün de sendikalaşan iş yerlerinde örgütlenen işçilere karşı görünen açıkça tavırlar var. Sendikanın kimliğine hiç bakmam. Bizim hukukumuza karşı hangi işlem varsa üzerine giderim. Bundan kimsenin tereddüdü olmasın. İşçilerimizin her daim yanındayım. 

3600 ek gösterge meselesini dönersek; çözeceğimizi kayıt altına almıştık. Teknik çalışmalarını ise yaptık. O konuda da kapsamlı bir düzenleme yapıldı. Başlangıçta 4 meslek grubunu kapsıyordu. Biz onu da genişlettik. Yaklaşık 6 milyona yakın bir orana çıkardığımızı net bir şekilde ifade edebilirim. Ve bu başarı, Türkiye''nin son yıllarda yaptığı en köklü sosyal düzenleme olarak görülebilir”

“ASGARİ ÜCRETİN REEL DEĞERİNİN GERİLEDİĞİNİN, BİZLER DE FARKINDAYIZ!”

“Temmuz ayında asgari ücretin reel olarak gerilemesinin farkındayız. Bu nedenle 2022 Temmuz ayından yeniden bir zam yapıldı. Böylelikle totalde 2021 asgari ücretini baz alırsak, yüzde 80''in üzerinde bir artış yaptık. Enflasyon karşısında ise asgari ücretin reel değeri gerilemesini bugün de sürdürüyor. 

Bugün ise yeni yıl için, yeniden asgari ücretle ilgili görüşmelerimiz başladı. Sendikalarımız ve bizim oturduğumuz masada bu görüşmeler devam ediyor. Asgari ücret çalışmaları başlamadan önce kamuoyunun beklentisi nedir diye bir araştırma yaptırdım. Bu araştırmaya göre ortalama kamuoyunun beklentisi çok yüksek çıktı. 8 bin liranın üzerinde çıktı. İş verenlerin beklentisi 7 bin lira civarında çıktı. Demek ki ateş düştüğü yeri yakıyor. Bu çalışma bize bir kanaat vermek için yapıldı.”

“BUGÜN ASGARİ ÜCRET İÇİN BİR RAKAM TELAFFUZ ETMEM ÇOK YAKIŞI KALMAZ!”

“Önümüzdeki dönem yani 2023 için, asgari ücretle ilgili konuşulan rakamlar var. Benim burada bir rakam telaffuz etmem yakışı kalmaz. Sık sık asgari ücretlilerin yüzde 60 düzeyinde zam olacaığı söyleniyor. Asgari ücretlilerin oranı ise yüzde 38 civarında. Bu da küçümsenecek bir rakam değil aslına bakarsak.

Aynı zamanda  asgari ücret düzenlemesi sadece asgari ücretlileri ilgilendiren bir konu değil. Asgari ücret aynı zamanda diğer ücretleri belirleyen bir etki yarattığını, biliyoruz. Biz ne kadar gerçekçi bir rakam belirlersek, asgari ücrete yakın çalışanların ücretleri de yukarı çıkacaktır. Asgari ücreti en alttaki ücretliye tanımlıyoruz biz, fakat üstteki ücretleri düzenleyecek etkisini de görmemiz gerek.

32 tür sözleşmeli personel var. Sözleşmeli personeller hangi tür olursa olsun hepsini toparlayıp disiplin altına almalıyız. Yani hemen kadroya geçiriyoruz. Kimler var bunların içerisinde, sözleşmeli hemşireler var, aile hekimi çalışanları var, üniversite asistanları var, sağlık çalışanlarımız var. Bütün bunları kapsam içerisine aldık. Yaklaşık 500 bine ulaşacak ortalama bir sayı gündemde.

Geçici işçiler meselesi fevkalade önemlidir. Geçici işçiler konusunu şahsen de dert eden bir adamım. Bu sorunu çözüyoruz. Bu sorunun çalışmasını bitirdim. Bu ay içerisinde Meclis''e intikal eder. Katkılar yapacağınıza inanıyorum. Çalışmanın teknik kısmı bitti. İrade artık Meclis''in. Bu çalışmanın reform niteliğinde bir çalışma olduğunun altını çizmek isterim.”

İlgili Haberler