Fatih Altaylı Adnan Oktar'ın kendisine neler yaptığını anlattı! Kola şişesini sokup...

Fatih Altaylı Adnan Oktar'ın kendisine neler yaptığını anlattı! Kola şişesini sokup...

Fatih Altaylı, Adnan Oktar tarikatıyla uzun süredir mücadele ettiğini ifade etti. Fatih Altaylı, Adnan Oktar'ın kendisiyle çok uğraştığını ifade ederek, "Umarım bir daha gün yüzü görmez" dedi. 

Fatih Altaylı Habertürk'teki bugünkü yazısında Adnan Oktar tarikatına ilişkin çarpıcı ifadeler kullandı. 

Adnan Oktar tarikatını hak ettikleri cezaya çarptırıldığını ifade den Altaylı, "Bu benim de neredeyse 30 yıla yaklaşan bir mücadelemin sonu anlamına geliyor. Gençler bilmez, hatırlamaz... Bu Adnan Oktar çetesi ile savaşı başlatanlardan biri belki de ilkiyim." dedi. 

Altaylı şunları yazdı: 

"1990’ların başında mağdur ailelerinin şikayetleri, bu çeteye kaptırılan evlatların feryatlarına kulak vererek, Adnan Oktar ve çetesine karşı bir mücadele başlattım.

Haklarında onlarca, yüzlerce yazı yazdım, şikayette bulundum, dava açtım.

Bunun karşılığında onlar da bana karşı saldırılar düzenlediler.

O dönem Kartal Adliyesi’nde bağladıkları bir hakim vasıtası ile hakkımda yalan davalar açtılar, o dönem e-mail olmadığı için sağa sola on binlerce faks çekerek hakkımda ağır karalama kampanyası düzenlediler.

"K.IMA KOLA ŞİŞESİ SOKUP..."

Kadın sattığım, k.çıma kola şişesi sokup hastaneye kaldırıldığım, kumar borçlarım için pezevenklik yaptığımı dahi yazdılar.

O sırada öğrenci olan eşimi üniversitede rahatsız ettiler.

Evimin önüne kameralı araçlar yerleştirdiler.

Yemedikleri halt kalmadı.

Sadece bana değil, başka gazetecilere, hatta gazete sahiplerine bile benzer iftiralarla hücum ettiler. 

"MÜCADELE ETTİM DÖVDÜM"

Ben de bunlarla aynı şekilde mücadele ettim.

Hatta birkaçına fiili müdahalede bulundum. Yani dövdüm.

Bir gece 17 yaşında bir gencin ailesi çocuklarının Oktar tarafından kaçırılıp, alıkonulduğunu söylediler.

Dönemin İstanbul Emniyet Müdürü hemen bir operasyon düzenledi.

Örgüt evlerinden biri basıldı.

Evde polisin karşısına şimdilerde adı yine gündemde olan bir siyasetçi, bir eski bakan çıktı.

Aynen FETÖ gibi birtakım siyasetçilerle, birtakım kamu görevlileri ile girift ilişkileri vardı.

Sonunda bunlar hakkında DGM’de bir dava açıldı. Adnan Oktar ve çetedeki yardımcıları tutuklanıp içeri atıldılar.

Davada şikayetçiler ben, Mehmet Ağar, Celal Adan ve bu çeteden kaçıp kurtulmaya çalışan bir kız vardı.

Dava sürecinde kızın avukatını satın aldılar. Benim avukatım Rezzan Aydınoğlu onun da avukatlığını üstlendi.

NASIL PALAZLANDILAR

İki siyasetçi bir süre sonra davayı takip etmeyi bıraktılar.

Sonunda dava tavsadı.

Bu arada bunlar da palazlandılar.

Başlangıçta aileleri soyarak, ana babaların şüpheli ölümleri ile miras yoluyla zenginleşen bu çete iş dünyasına girdi.

Belediyelerle iş yapmaya başladı, hatta Türki cumhuriyetlere açıldı.

Ama hala gençleri, genç kızları ağına düşürmeye ve sapık bir tarikat gibi  genişlemeye devam etti.

Bu arada uluslararası ilişkilerini de sağlamlaştırdı.

NASIL GÜÇLENDİLER

Kiliselerle işbirlikleri kurdu.

Hristiyan tarikatları ile ortaklıklar geliştirdi.

İsrail ile karanlık ilişkiler oluşturdu.

Biz ise asla peşlerini bırakmadık.

Benim 30 küsur yıllık avukatım Rezzan Aydınoğlu bir an peşlerini bırakmadı.

Tüm mağdur ailelerin ve çocukların sesi ve gözü oldu.

Bunlarla mücadele etti.

Sonunda birisi dur dedi.

Kim dediyse, bunu kim yaptıysa eline sağlık.

Gerçekten kolay değildi.

Çünkü ellerinde çok miktarda şantaj malzemesi vardı.

Bu işi yapabilmek için gerçekten temiz olmak gerekiyordu.

"EN AZ 30 YIL YATAR"

NOT: Herkes soruyor 1000 yılı aşkın hapis cezası alan Adnan Oktar ne kadar yatar diye. Benim de ilk sorum bu oldu. Avukatım Rezzan Aydınoğlu "En az 30 yıl yatar. Eğer bir af falan çıkmazsa, bir daha gün yüzü göremez" dedi. Ben de inşallah dedim.