Kara para aklama suçlamasıyla firari olan, hakkında hem ABD hem de Türkiye'de soruşturmalar bulunan Sezgin Baran Korkmaz'a ilişkin ilginç iddialar gündeme gelmeye devam ediyor.
Korkmaz'ın, Kingston kardeşlere federal bir soruşturma ve şirketleri hakkındaki bir davada, "büyükbaba" ve "dede" kod adlı hükümet yetkilileri aracılığıyla koruma sağlayacağını söylediği iddia edilmişti.
Bu kodlamaların ardından bu isimlerin kim olduğu merak konusu olmuştu.
KORU'DAN "EJDER" EKİ
Kişisel sitesinde konuyla ilgili bir yazı kaleme alan Fehmi Koru, "büyükbaba" kodlamasına bir de "ejder" ekinde bulundu.
Koru, yazısında şu ifadeleri kullandı:
Kamuoyu SBK'nın Rıza Zarrab'tan sonra Türkiye'yi zora sokacak ikinci bir rehine olarak ABD'nin elinde tutulacağını tartışmaya başladı. Zül değil mi bu? [ABD'de SBK hakkında savcıların kaleme aldığı iddianamede tarafların konuşmalarına yansıyan bir figür olarak 'büyükbaba' ('grandpa') diye anılan biri varmış. Bir zamanlar, SBK'den çok çok uzun yıllar önce, öyle birinden 'Ejder' diye söz edildiğini hatırlıyorum da ondan ilginç buldum.]
KİM BU EJDER
Koru'nun "ejder" konulu ilk yazısı bu değil. Bundan 9 yıl önce Star gazetesinde köşe yazan Koru, Avni Özgürel'in Meclis Komisyonu'ndaki ifadelerine atıfta bulunmuş, Türkiye'de siyaseti ve darbeleri de yönlendirdiği şeklindeki iddialara yer verdiği yazısında İnan Kıraç'ın adını işaret etmişti.
Yazıda şu ifadeler yer almıştı:
"Soru sormak kolay da cevap bulmak zor. Avni Özgürel son yazılarında ‘Ejder’ diye birinden söz ediyor. Medya üzerinde çok etkili biriymiş ‘Ejder’... Daha da önemlisi, susmasını sağladığı veya tek sesliliğe yönlendirdiği medya sayesinde siyaseti yeniden biçimlendirme girişimlerinde de bulunurmuş...
Vaktiyle, Ak Parti öncesi, DSP-ANAP-MHP koalisyonu sürerken, Devlet Bahçeli’nin bazı tavırları yüzünden MHP’yi hükümetten gönderip yerine Tansu Çiller’in DYP’sini geçirme girişimi olmuştu ya... O girişimin arkasındaki kişiymiş ‘Ejder’...
Yakınlarda da iki siyasi olayda ismi geçmiş: İlki 12 Eylül 2020 referandumu; ‘Ejder’ anayasa değişiklikleri kabul edilmesin diye olağanüstü bir çaba göstermiş... Ardından CHP’nin son genel seçimde oylarını artırması için devreye girmiş... Her iki girişimi de akamete uğramış... Avni Özgürel böyle diyor...
‘Ejder’ lâkaplı kişinin hepimizin iyi tanıdığı biri olduğunu söyleyen de o... ‘Ejder’ son seçimde Ak Parti’nin büyük bir darbe yiyeceğine önce kendini inandırmış, sonra da başkaları insansın diye ciddi ciddi iddialara girmeye başlamış...
O sıralarda böyle zihin cimnastiği yapanlar vardı. Cumhuriyet’ten Cüneyt Arcayürek, gazetede yapılan bir toplantıda, işadamı İnan Kıraç’ın, kendilerine, “Sizlerle bahse girerim, CHP bu seçimde birinci parti olacak” dediğini yazmıştı.
Koç Holding’in büyük ortaklarından biri İnan Bey; herkes tarafından iyi tanınır...
Cumhuriyet’ten Leyla Tavşanoğlu da, Türkiye’yi iyi tanıdığını belirttiği bir Beyaz Saray görevlisinin “Ak Parti inişte, tavan oyu yüzde 36; CHP ise yükselişte” dediğini aktarmıştı yine o günlerde...
Aklınızı karıştırmak istemem. Avni Özgürel, Meclis komisyonuna Ali Balkaner’in polise verdiği “Biz 18 aileyiz” ifadesini bulup okuma tavsiyesinde bulundu. Ne konuda? Darbeler konusunda. Darbelerde o ailelerin ve özellikle ‘Ejder’ lâkaplı başkanının rolü olduğuna inandığı için herhalde..."
Aydın Doğan da, komisyona, isim de vererek, “Ben güçlü görünüyorum, ama benden daha güçlü işadamları var” dememiş miydi?
Galiba kendi kendimin aklını karıştırdım. Özür dilerim.
DEDE KİM?
Dünya Gazetesi yazarı Zeynep Gürcanlı da Sezgin Baran Korkmaz davasında Fehmi Koru ile aynı noktaya temas etti. Gürcanlı, "Bunlar şimdiye kadar ABD iddianamelerinden çıkan bilgiler. Asıl sarsıcı bilgiler (tıpkı Zarrab dosyasında olduğu gibi) dava başlayınca çıkacak gibi. Kim bilir? Dava sürecinde SBK’nın Türkiye’de rüşvet verip işlerini hallettiğini, iddianamede de “dede” lakabıyla anılan üst düzey yetkilinin kimliğini de öğrenebiliriz belki…" ifadelerini kullandı.
"Lağım bir gün patlarsa" dedi yurt dışına kaçtı! İşte Fatih Tezcan'ın son mesajı
Önce muhalefete kızdı... Sedat Peker yeni mesleğini açıkladı
Tartışmadan 3 gün sonra kalemi eline aldı! Yılmaz Özdil'den Uğur Dündar'a ağır sözler