Erdoğan’ın ‘Aç insan yok’ sözüne sert cevap: Bir ona gerçekleri söylesin!

Erdoğan’ın ‘Aç insan yok’ sözüne sert cevap: Bir ona gerçekleri söylesin!

Yazar Fehmi koru, bugünkü yazısında güncel ekonomik koşuldan ve alım gücünün düşüklüğünden AKP’yi eleştirdi. Erdoğan’ın “Aç kalan falan yok” sözüne atıfta bulundu.

BİRİ ERDOĞAN'A GERÇEKLERİ SÖYLESİN!

Gazeteci Yazar Fehmi Koru, kendi sitesindeki bugünkü köşesinde, AKP’nin içine soktuğu ekonomik yıkımı ve Pazar fiyatlarını eleştirdi. Alım gücü düşüklüğüne vurgu yapan Koru, Erdoğan’ın, , “Birileri aç kaldık diyor; vicdansızlık yapmayın, aç kalan falan yok” görüşüne cevap verdi.

İşte Fehmi Koru’nun yazısı:

"Pazaryerinde her hafta belli yerde açılan tezgahlardan bazılarının yeri bu hafta boştu. Bu hafta sebze fiyatları geçen haftalara göre hafifçe ucuzlamış gibiydi. Önceleri kilosu 20 TL’nin altında domates bulunmazken bu hafta 16 TL yazan etiketler de gördüm. “Salatalık 10 TL” etiketleri ağırlıktaydı. Herhalde vakit akşamüzeri olduğu için, “Salatalık 8 lira” diye bağıran satıcılar da vardı. Kısa süre içerisinde yapabildiğim gözlem özetle şu oldu: Eşim gibi haftalık sebze-meyve ihtiyacını karşılamaya gelmişlerden daha çok benim gibi gözleriyle etiket kontrolü yapanlar ağırlıktaydı pazarda. Birkaç gün önce yine semtimize yakın bir yerdeki markette dolanırken, bir-iki hafta öncekinden daha yüksek fiyatlı bir etikete biraz da şaşkınlıkla durup bakınırken, yanıma yaklaşan biri, “Son zamanlarda fiyat artışlarını fark etmeyelim diye malların raflardaki yerleri değiştiriliyor” diye kulağıma fısıldamıştı. Ne kadar değiştirirlerse değiştirsinler, artışı fark etmemek imkânsız… Önceleri “Aa, 100 TL’ye çıkmış” hayret nidalarımıza sebep olan 1 kg tereyağının fiyatı, aynı markette bu hafta 150 TL. Aynı marka tereyağı iki haftada %50 fiyat artışına uğramış durumda. Yazın sebze-meyve bolluğu sebebiyle fiyatlarda ucuzlama olacağı ve turizmden dolar girdisi artacağı için enflasyonda ve kurda gerileme beklentisinde olanlar var.

Boşuna bir beklenti her ikisi de… Fiyatlar mevsim dinlemeden artıyor, kur da kendine özel sebeplerle dur durak dinlemiyor. Millet marketlerden daha ucuz diye pazara gidiyor, ancak fiyatları görünce çoğu evine eli boş dönüyor. Alış-veriş yapanlar yok mu, var; ancak onlar da pazarcıları sevindirecek sayıda olmadıkları gibi başkalarına taşıtacak kadar da alış yapmıyorlar. Marketler eskiden tezgahta uzun süre kalan sebze ve meyveleri çöpe atarlardı; şimdilerde çürük-çarık mallar bile ayrı bir yerde sergilenerek ucuz fiyatlarıyla müşteri bekliyorlar. Ülkede aç olup olmadığını anlamak için illa insanların “Açız” naralarıyla sokaklara akması mı gerek? Başka ülkelerde o da oluyor, ama bizim insanlarımız bunu yapmaktan kaçınıyor. İngiltere’de fakir fukara için aşevleri devrede. Onlar buna ‘food-bank’ adını vermişler. Çeşitli vakıflar, hamiyetli insanlardan topladıkları yardımlarla fakir mahallelerde üç öğün yemek bulunduruyor, yanlarına gelecek durumda olmadıklarını öğrendikleri insanların evlerine de servis yapıyorlar. ABD’de benim de yüksek lisans yaptığım Harvard Üniversitesi‘nin bu yıl sadece yedi kişiye sunacağı onur doktora unvanlarından birinin sahibi ünlü bir şef ve restoran sahibi olan José Andrés. Adamın iyi yemek yapma dışındaki özelliği fakir fukara için çaba göstermesi. Şimdilerde Ukrayna’da savaştan zarar gören kentlerde aş ocakları hizmetinde José Andrés.

Aç insan her yerde var ve günümüzde sayıları her ülkede artıyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan ise, “Birileri aç kaldık diyor; vicdansızlık yapmayın, aç kalan falan yok” görüşünü içlerinde aç olan insanların da bulunduğu kamuoyuyla paylaşabildi. Yakınında yer alan birileri lütfen kendisine “Bizde de açlık sınırının altında çok az gelirli veya işsiz bir kitle var” desinler. Lütfen hiç değilse bu kadarını söylesinler."

İlgili Haberler