Bitlis’in Tatvan ilçesindeki belediyede yaşanan usulsüzlük iddialarını yazan gazeteci Sinan Aygül, 17 Haziran’da belediye başkanının bir polis memuru ve belediye çalışanı korumaları tarafından öldüresiye darp edilmiş, güvenlik kamerası kayıtlarına da yansıyan saldırı sonrası iki isim tutuklanmıştı.
İFADELERİ ORTAYA ÇIKTI
Gazetepencere.com'da yer alan habere göre, saldırı olayı ile ilgili soruşturma sürerken, saldırganların ifadelerine ulaşıldı.
Emniyette ifade veren E.K. isimli polis memuru ile Y.B. isimli resmi belediye çalışanı iki isim, ifadelerinde kendilerini korumak amacıyla hareket ettikleri iddiasını ileri sürdü.
"AYGÜL KÜFÜRLER ETTİ"
Polis memuru E. K. ifadesinde saldırının yaşandığı bölgedeki hastanede muayene olmak için beklediğini bu sırada Aygül’ü gördüğünü söyledi. Aygül’ün ismini emniyette öğrendiğini olduğunu savunan E. K., Aygül’ün kendilerine küfür ettiğini ileri sürerek, “Yere elini uzatarak bir şeyler aramaya başladı o sırada bize saldıracağını düşündük. Yücel isimli şahıs kendini korumak amacıyla Sinan Aygül isimli şahsın yanına doğru gitti ve birbirlerine karşı vurmaya başladılar” ifadelerini kullandı.
E.K.’nin ifadesine rağmen görüntülerde Aygül’ün diş tedavisi olduğu muayeneden çıktıktan sonra kaldırımda yürürken karşı taraftan yanına gelen Y.B.’nin doğrudan saldırısına maruz kaldığı gözüküyor.
Görüntülere rağmen Aygül’e fiziki müdahalede bulunmadığını iddia eden E.K., “Bu olayın başlama sebebi Sinan isimli şahsın bize hakaret etmesidir. Kesinlikle yazmış olduğu yazılar ile alakası yoktur. Ayrıca bizi buraya Tatvan Belediye Başkanı göndermedi. Kendisinin kesinlikle bu konu ile alakası yoktur” beyanında bulundu.
SALDIRGAN AYGÜL'ÜN İSMİNİ EMNİYETTE ÖĞRENMİŞ
Saldırıyı gerçekleştiren Y.B. isimli belediye çalışanı da E. K. gibi kendisini korumak amacıyla Aygül’ün yanına gittiği iddiasında bulundu. Aygül’ü tanımadığını ve sorgu sırasında ismini öğrenmiş olduğunu ileri sürdü.
Görüntülerde Aygül’ü darp eden Y.B., ifadesinde şunları söyledi:
"Yere elini uzatarak bir şeyler aramaya başladı o sırada bize saldıracağını düşündük. Ben kendimi korumak amacıyla Sinan Aygül isimli şahsın yanına doğru gittim ve birbirimize karşı vurmaya başladık. Engin de yanımıza gelerek bizi ayırmak istedi.”
"DÜŞME İHTİMALİNE KARŞI SİLAHIMI KONTROL ETTİM"
İlk saldırının ardından E.K. de aynı yere gelirken, çevreden araya girmek isteyenleri de silahla tehdit ederek engellendiği görülüyordu. Görüntülere rağmen E.K. ifadesinde, “Ben de yanlarına giderek Yücel ve Sinan isimli şahsı ayırmak istedim ancak ortam birden kalabalıklaştı ve Sinan Aygül isimli şahsa ‘Sinan, Sinan’ diyerek kalabalık bir grup üzerimize geldiklerinden dolayı bu grubun Sinan Aygül isimli şahsın yakınları olduğunu düşünerek ve bize saldıracaklarını düşündüğümden kalabalık grubu yanımıza yaklaştırmak istemedim. Bu sırada bu şahıslara yaklaşmamaları konusunda uyarılarda bulundum ancak bu uyarı esnasında hiçbir şekilde silahımı ve kimliğimi çıkarmadım. Ben sadece silahımın düşme ihtimaline karşı silahımı kontrol ettim” savunmasında bulundu.
"SİNAN'A SAKİN OLMASINI SÖYLEDİM"
İfadesinin devamında olayın Aygül’ün “sizi bitireceğim” tehdidiyle başladığı iddiasında da bulunan E. K., “Sinan isimli şahıs eline kırmızı metal ayaklı bir tabure aldı ve bu tabure ile Yücel’e vurmaya kalktığı sırada kendisini elimi taburenin önüne koyarak engelledim ve kendisine sakin olması gerektiğini söyledim” dedi.
