Gelecek Partisi Lideri Ahmet Davutoğlu canlı yayında konuşuyor...

Gelecek Partisi Lideri Ahmet Davutoğlu canlı yayında konuşuyor...

Gelecek Partisi lideri Ahmet Davutoğlu, Fatih Altaylı'nın Teke Tek adlı programına konuk oldu.

Gündeme yönelik değerlendirmeler yapmak ve kendisine yöneltilen sorulara yanıt vermek üzere canlı yayına katılan Davutoğlu, programın başında Fatih Altaylı'nın İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun kendisine yönelttiği suçlamaları hatırlatması sonrasında şu ifadeleri kullandı:

"Süleyman soyluya teşekkür borcum var! Cumhurbaşkanını da yanına alan bir ekip beni saf dışı bırakarak bir kumpas kurmaya çalışıyorlar diye anlatmaya çalışıyordum... Benim yapmak istediğim bu açıklamayı kendisi duyurmuş oldu.

Madem 'Pandoranın kutusu' açıldı bu isimleri söylemek lazım, Binali Yıldırım, Süleyman Soylu ve Berat Albayrak bu üç ismin iktidar için yürüttüğü kirli ve çirkin mücadele...

"BENİ BAŞBAKANLIKTAN NASIL DÜŞÜRECEKLERİNİ KONUŞUYORLARDI"

Bu isimler Erdoğan sonrası başa geçmek ve yönetimi ele almak adına bir çatışma içindeydiler.

Ben ise ülkenin sorunlarını çözmek adına uğraşıyordum. İki seçim ve üç kongre yönettim. Ben bu sıkıntılarla uğraşırken terörle mücadele etmek için vaktimi sınır vilayetlerde geçirirken bu arkadaşlar Ankara'da oturup beni nasıl Başbakanlıktan düşüreceklerini konuşuyorlardı.

Süleyman Soylu kumpası itiraf etti! Bu bir itiraftır! Seçilmiş bir Başbakanı nasıl bulunduğu yerden indiririz planlarının itirafıdır.

Ben o süreçte onların önünde bir dalgakırandım. 

Berat Albayrak damat olduğu için ülkenin sıradaki sahibini kendisi sanıyordu ve tüm bu düşüncelerin karşısında ben vardım.

OMUZ ATMA GÖRÜNTÜSÜ...

Süleyman Soylu ve Berat Albayrak arasındaki omuz kavgasının ardından ben olsam o iki ismi de bakanlıktan alırdım. Anıtkabir'de gerçekleştirilen bir tören sonrasında böyle bir omuz atma hareketi son derece yakışıksız bir tavırdı.

Tekrar söylüyorum, “Ben o dönem Başbakan olsaydım birbirine basın önünde omuz attıkları zaman Berat Albayrak ve Süleyman Soylu'nun ikisini de görevden alırdım” 

omuz.jpg

Ben yapılması gerekenleri 7 Madde ile açıkladım. Cumhurbaşkanı'na gereken çağrıyı yaptım ve buradan da yapıyorum. Harekete geçmesi lazım.  17-25 Aralık yönetime yapılan bir darbeydi ve bununla ilgili bir soruşturma başlatıldı. FETÖ'nün 17-25 Aralık tarihindeki açıklamaları sonrasında dört bakan istifa etti.  O zaman FETÖ'nün ağzına bakıp mı istifa etti bu adamlar?

Süleyman Soylu bir mafya liderinin açıklamasına mı uyacak denemez! Bir temiz eller operasyonu başlatılmalı. Cumhurbaşkanı bunu çıkıp demeli...

Cumhurbaşkanı gerekli önlemleri almayarak, müdahale etmek yerine sahip çıkarak, ülkenin Bahçeli ve Perinçek tarafından idare edildiğini gösterdi. 

KAMU VİCDANININ RAHATLATILMASI GEREKİYOR

Ben 17-25 Aralık sürecinde adı geçen bakanların adlarını aklamaları adına hukuki sürecin başlamasına yardımcı olmalarını istedim. Ancak bugün Süleyman Soylu'yu kurtarma görevine soyunarak geleceği kurtarmış sayılmaz. 

Mehmet Ağar istifa etti ama oğlu da yönetim kurulunda ve o görevine devam ediyor. Siyasi ahlak yasasını çıkartmış olsaydık bir milletvekili başka yerde iş yapamazdı.

25 gün savunmadığınız bir bakanı sonrasında savunursanız gelecekte kendiniz kaybedersiniz. Soylu, Menderes zamanında yaşasaydı kendi kariyeri ve hayatı için başkalarının ölüme gitmesine göz yumardı.

7 Eylül 2015'te Van'a gittim şehitlerimizi uğurladım. Farklı illerde toplamda 35 civarında şehidimizi kendi ellerimle toprağa verirken onlar beni görevden almak için planlar yapıyordu ve şimdi çıkmış konuşuyor.

"HDP İLE MASAYA CUMHURBAŞKANI OTURDU"

Bana sahip çıkmazsanız AKP'yi yıkarım dedi. HDP ile anayasa masasına oturmuşluğum yok. Cumhurbaşkanımız henüz başbakanken o koltuğa oturdu. Böyle bakınca siz kimi suçluyorsunuz Süleyman Soylu?

Biden'ın karşısına nasıl oturacak Cumhurbaşkanı? Ülkede böylesine suçlamalar olurken... 

CHP İLE GÖRÜŞMELER

O dönem Cumhurbaşkanı'nın bana verdiği görev dahilinde gerek CHP ve gerekse MHP ile görüşmeler gerçekleştirdim. Soylu'nun iddia ettiği gibi kapalı kapılar arkasında yapılan görüşmeler söz konusu değil!

O zaman benimle birlikte görüşmelere katılan ve şimdilerde AKP bünyesinde görevde bulunan arkadaşlarım var. Onların da çıkıp konuşmaları gerekir çünkü Soylu'nun suçlamaları onları da ilgilendiriyor onları da zan altında bırakıyor.

Gelecek Partisi Lideri Ahmet Davutoğlu, Fatih Altaylı'nın 'İçişleri Bakanı Soylu'nun istifasını verdikten sonra kendisine partisine katılma davetinde bulunup bulunmadığıyla' ilgili sorusuna şu yanıtı verdi:

Öyle bir çağrım olmadı. Bana yaptıklarını bildiğim halde kendisiyle sadece birkaç kere konuşmuşumdur. En son da kendisini taziye için aramıştım.

Birlikte çalıştığımız süreç boyunca terörle mücadelede yalnız bırakıldım. Şeffaflık ve siyaset yasası çıkartılması için uğraştım.

KANAL İSTANBUL PROJESİ

Davutoğlu, Kanal İstanbul'la ilgili olarak "İlk başta yapılan farklı bir ihaleyi köprü ihalesine dönüştürdüler" dedi. "Yatırım ihalesi olmadan Kanal İstanbul başlatılamaz. Yapılmak istenenler İstanbul'a ihanettir" şeklinde konuştu.

Fatih Altaylı: AKP'de bulunduğunuz süreçte buna karşı çıkmadınız! şeklinde bir soru yöneltince ise...

"Aksine bana planlar geldiğinde bunun stratejik olarak yanlış olduğunu söyledim. Gelecek riskleri anlattım ve Başbakanlığım sürecinde projeyle ilgili bir adım atılmadı." dedi.

SURİYE'YE SİLAH GÖNDERİLDİ Mİ?

Fatih Altaylı, Sedat Peker'in son videosu üzerinden MİT Tırları iddialarını Ahmet Davutoğlu'na yöneltti.

Davutoğlu ise bu soruya... Peker'in bahsettiği konu MİT Tırları değil çünkü o sırada kendisi hapisteydi ve oradan bu projeleri yürütmesi mümkün değil. Yaşandığını iddia ettiği şeylerin olduğu dönemde ben yoktum. Devlet kurumları dışında hiçbir militer paramiliter kurumla irtibatım ve görüşmem yoktur. 

Sedat Peker'in anlattığı ilişkiler daha sonra yaşanmış şeylerdir ve bu iddiaların da araştırılması gerekir.

Benim üstlerimin bilgisi haricinde hiçbir rahatsızlık yaşayacağım görüşmem olmamıştır. Sayın Erdoğan 2015 yılında Fetullah Gülen'le görüşmemi ve Türkiye'ye gelmesi için çağrıda bulunmamı istedi ve sonrasında bunu da kendisi açıkladı. 17-25 Aralık sürecinden sonra yaptım bu görüşmeyi ve ne öncesinde ne de sonrasında kendisiyle bir görüşmem oldu. Hayatımda şeffaf olmayan bir ilişki olmamıştır.

Ahmet Davutoğlu kendi dönemindeki Suriye politikalarıyla ilgili şu açıklamayı yaptı:

Suriye ile benim olduğum dönemde aramızın iyileşmesi ve iki ülkenin ortak adım atabilmesi adına çalışmalar yapıldı ve imzalar atıldı. O dönemde bu tarz çabalar göstermekten de gururluyum. 

Suriye ile yaşadığımız sürecin böyle devam edeceğini zannetmiyorum. Suriye içinde bir değişim yaşanacak ve yeniden ilişkilerimiz normale dönecek.

Davutoğlu canlı yayından erken seçim çağrısında bulundu ve "2023'e bırakılan bir seçim peşinden getireceği şaibelerle birlikte girilecek bir seçim olur" ifadelerini kullandı. Davutoğlu ayrıca yapılacak bir erken seçimin yaşanan kaos ortamını bitirmek adına doğru bir adım olacağını da söyledi.