Acıbadem Eskişehir Hastanesi'nden Doç. Dr. Ceren Yıldız Eren, üreme çağındaki kadınların yaklaşık yüzde 10'unu etkileyen endometriozisin, üreme sağlığı açısından ciddi bir sorun ve ağrı kaynağı olduğunu ifade etti. Hastaların yüzde 50 ila 80'inde semptomların görüldüğünü belirten Doç. Dr. Eren, bu semptomların günlük yaşam aktivitelerini ve yaşam kalitesini önemli ölçüde etkilediğini vurguladı. Endometriozis tedavisinde farklı tıp alanlarının bir arada çalışması gerektiğini belirten Doç. Dr. Eren, hastalığın negatif etkilerinin azaltılması ve yaşam kalitesinin artırılması için kapsamlı bir yaklaşımın gerekliliğine dikkat çekti.
Endometriozisin, rahim içindeki dokuların vücuttan atılması sırasında, bu dokuların rahim dışındaki organlara yerleşmesiyle meydana geldiğini açıklayan Doç. Dr. Eren, bu durumun çikolata kisti olarak bilinen endometriozise yol açtığını belirtti. Bu kistin genellikle 25-45 yaş arasındaki doğurganlık çağında görüldüğünü ve nadiren menopoz sonrasında ortaya çıktığını ifade etti.
Endometriozisin tam olarak nedeninin bilinmediğini söyleyen Doç. Dr. Eren, birinci derece akrabalarda endometriozis bulunmasının hastalık riskini yedi kat artırdığını aktardı. Tanı için ultrasonun önemli olduğunu vurgulayan Doç. Dr. Eren, "Bazen hiç belirti göstermeyen endometriozis vakalarında rutin kontrollerin de önemli olduğunu unutmamak gerekir. Hastalar genellikle kronik ağrı ve kısırlık şikayetleriyle hastanelere başvururlar, ilaç tedavisiyle birlikte ileri evrelerde cerrahi operasyon gerekebilir" şeklinde konuştu.