2023 ASGARİ ÜCRET ZAMMI İÇİN HEYECANLANDIRAN TEKLİF
Hak-İş Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Öz, “Asgari ücret ile çalışan 7 milyon vatandaşımızın ihtiyaçlarını karşılayabilmeleri için en azından 10 bin lira gibi bir rakamın verilmesi gerekir” ifadelerini kullandı.
Hak-İş Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Öz, basın mensupları ile kahvaltıda buluştu. Öz, asgari ücrete ilişkin şu açıklamayı yaptı:
"Pandemi süreci başlangıç olmak üzere arkasında Ukrayna-Rusya savaşı ile beraber yaşanan ekonomik kriz işçilerimizin, emeklilerimizin, kamunun, özel sektör içerisinde çalışan işçilerimizin hayat standartlarında geriye doğru bir gidiş meydana geldi. Özellikle gündemimizde olan asgari ücret konusunda demek gerekir ki asgari ücret ile çalışan yaklaşık 7 milyon arkadaşımız var. Bu arkadaşlarımızın hayat standartları geriye doğru gitti ve yüksek enflasyon dünyada ve ülkede yaşanan sorunlar nedeni ile satın alma güçlerini önemli oranda kaybettiler.
2021-2022 yılı içerinde asgari ücretin belirlenmesi süreçlerinde özellikle Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan çalışanların satın alma güçlerinde meydana gelen kayıpları telafi etmek üzere enflasyonun üzerinde bir asgari ücret tespitini yöntem olarak benimsediler. Ancak yüksek enflasyon nedeni ile çalışanlar o kayıpları tekrar yaşamak durumunda kaldılar.
"ARTIŞLAR YAPILMALI"
Asgari ücretle birlikte örgütlü ve toplu sözleşmeli iş yerlerinde de önemli bir sorun ile karşılaşıyoruz. Bugün iş yerlerimizdeki çalışanlarımız enflasyona endeksli zam alıyor. Dolayısıyla asgari ücret yeniden belirlendiğinde Toplu Sözleşme sisteminin uygulandığı yüzde 15''lik kesimin çalıştığı iş yerlerinde de asgari ücret artışına bağlı olarak sözleşme ile işçiler ile belirlenen sosyal hakların da eş zamanlı olarak artışlar yapılmalı.
Aksi takdirde asgari ücretle artış ile beraber toplu sözleşmesi sistemi anlamını yitirmiş olacak. Burada da yasal olarak tedbir almaya ihtiyaç var. Yasal olarak tedbir alınmadığı takdirde asgari ücrete mahkûm edilmiş olur. Bu da toplu sözleşme sistemi bakımından kabul edilemez. Burada TÜİK verilerine göre enflasyon oranı yüzde 85 olarak açıklandı ancak vergi ve cezalarda meydana gelecek artışlara esas yeniden değerlendirme oranı yüzde 123 oranı olarak açıklanmış durumda.
"10 BİN TL OLMALI"
Özellikle ülkemizde gelir dağılımı ile ilgili birkaç noktaya temas etmek isterim. TÜİK verilerine göre hayat seviyesi en düşük milli gelirin 6,1''ini ulaştığını altını çizmek isterim. Gelir dağılımında sorun olduğunu söyleyebiliriz. 2023 bütçesi yapılırken asgari ücretlilerin hayat standartlarında kayba göre bütçe oluşturulsun. Bu bakış açısı yürüdüğümüz zaman asgari ücret tespitinde bunlara ihtiyaç var. Açlık sınırının 7 bin liranın üzerinde olduğu dönemde asgari ücret tespiti konuşuyoruz. Asgari ücret tespiti sırasında kendisinden ziyade 4 kişilik bir aile kabul ederek bir ücret tespiti gerekir.
Şahsi kanaatim asgari ücret 10 bin liraya tekabül etmeli. Asgari ücret ile çalışan 7 milyon vatandaşımızın ihtiyaçlarını karşılayabilmeleri için en azından 10 bin lira gibi bir rakamın verilmesi gerekir.
“YÜZDE 10''LARA ÇEKİLEBİLİR”
Asgari ücretin üzerindeki vergi yükünün kaldırılmış olması çok önemli bir gelişme en azından psikolojik olarak 45 yıllık çalışanlarının talepleri ile ilgili önemli bir adımın atılmış olduğunu burada söyleyebiliriz. Bugün çalışanların temsilcileri olarak çalışanlarımız bu adımın devamını getirilmesini Sayın Cumhurbaşkanı''mızdan bekliyorlar. Çalışanlarımız özellikle ücretli kesimin üzerinde vergi yükünün hafifletilmesini istiyorlar.
İkinci bir adım olarak vergi yükü tamamen kaldırılmıyor olsa bile en azından oransal olarak vergi yükünün hafifletilmesi, oranın aşağı çekilmesi bir ihtiyaç. Çalışanlarımızın tamam sendikalarımızdan talep ediyorlar. Vergi yükünün çalışanlar üzerindeki yükünü hafifletilmesi bakımından yüzde 10''lara çekilebilir. Vergi dilimlerinin belirlenmelerinde esas miktarlarında yükseltilmesi lazım. Bir çalışanımız 10 bin lira ücret alırken haziran ayına geldiğinde maaşının yüzde 27''sini vergiye ödemek zorunda kalıyor. Yüzde 15 ile başlıyor, bir anda altı aylık dilim içerisinde yüzde 27''ye kadar ulaşıyor. Dolayısıyla çalışanlarımızın vergi yükünün sabitlenmesi hem oransal olarak vergi miktarı düşürülmeli hem de matrah miktarı yükseltilmeli, vergi dilimleri de kendi içerisinde yükselterek çalışanların üzerindeki verginin azaltılması gerekir. Bu da çalışanımızın hükümetimizden önemli talebidir.