“Gezgin Salon Festivali”ne yıldız yağıyor
İlk yılında gönüllere taht kuran ve şimdiden gelenekselleşen Gezgin Salon Festivali yıldız isimlerle Parkorman’da iki gün boyunca İstanbulluları iyi müziğe ve dansa doyuracak.
29 Temmuz Cumartesi günü Satori, L'Impératrice, Agar Agar, Sylvie Kreusch, Emir Taha ve Kardelen'i, 30 Temmuz Pazar günü ise Jon Hopkins, Büyük Ev Ablukada, Warhaus, Still Corners, Tsar B ve The Flabbies'i yeşilliklerle çevrili Parkorman sahnesinde ağırlayacak.
Özlenen festival, iki günlük bir müzik maratonuyla Parkorman’a dönüyor.
Geçtiğimiz yıl 20 bine yakın müzikseveri ağırlayan festival, 29 Temmuz Cumartesi ve 30 Temmuz Pazar günleri Parkorman’da.
İlk gününde sahnede Satori, L’Imperatrice, Agar Agar, Sylvie Kreusch ve Emir Taha’yı; ikinci gününde Jon Hopkins, Büyük Ev Ablukada, Warhaus, Still Corners ve Tsar B’yi ağırlayacak festivalde gündüz sahnenin açılışını yapacak isimler Kardelen ve The Flabbies oldu.
Peçeteye istekleriniz duyuldu: Festivalin kapanışı yeni live set’iyle Jon Hopkins’ten
The New Yorker’a göre “kendi neslinin en çok alkışlanan elektronik müzisyeni” olan Hopkins, 2000’li yılların ortalarında Brian Eno, Coldplay ve King Creosote ile yaptığı çalışmalarla tanınmaya başladı, bir solo sanatçı olarak kendi sesini buldu, karmaşık ritimleri dingin, meditatif dokularla kapladı. Mercury Prize adayı Immunity (2013) ve Grammy adayı Singularity (2018), ruhani tekno ve ambient parçalardan oluşan iki yoğun, iddialı albüm olarak on yılın en çok övgü alan elektronik albümleri arasına girdi. Hopkins, festivale tamamen kendisine ait yeni bir live set ve görsel dünyayla katılıyor.
Satori’nin müziği adında saklı: Uyanış ve aydınlanma
Budist inancına özgü Japonca bir terim olan satori, bir deneyim veya doğa olayının hakikatinin âniden kavranmasıyla erişilen bir uyanış, aydınlanma mertebesi olarak tarif ediliyor. Bu aydınlanma arayışı, Satori’nin elektronik bestelerinde elle tutulurcasına hissediliyor. Güney Afrikalı bir anne ve Sırp bir babanın oğlu olan Satori, ilhamını aynı zamanda kültürel çeşitlilikten alıyor. Bazen setinin başından kalkıyor, gitar veya flütünü eline alıyor, bir doğaçlama melodinin peşine takılıyor. En son içe dönük, ruhani bir gözle Balkan mirasını notalara döktüğü Dreamin’ Colours (2022) albümünü çıkardı, Maktub Records’ı kurdu. Sahnesini renklendirdiği festivaller ise saymakla bitmez.
Kalpleri ısıtan, kasları gevşeten Soul-funk’ıyla L’Impératrice
İlk albümleri Matahari ile baş döndürücü bir yol kat eden grup, anavatanı Fransa’da ve ardından tüm dünyada bir kasırga etkisi yarattı. 2021’de çıkardıkları son albümleri Tako Tsubo, Japoncada “ahtapot kapanı” anlamına geliyor.
Şarkılarıyla hayatlarımızı abluka altına alan Büyük Ev Ablukada
Büyük Ev Ablukada, bir Turgut Uyar şiirinden ödünçle, 2008’de kuruldu. Hem şarkıları hem de stilleriyle kısa sürede şehir efsanesine dönüştüler. Afordisman Salihins, Bas Bariton, Bentek Sizhepiniz, Omçelik, Canavar Banavar, Galvaniz Gelbiraz ve Gelicem Nerdesin takma adlarına sahip üyeleri var. Sahne enerjileri, ellerinin değdiği her platformda takipçileriyle kurdukları samimi ilişki ve şarkılarıyla bizi bizden almaya devam ediyorlar.
Elektro-pop’un geleceğini notalara döken Agar Agar
Agar Agar’ın tohumları, bir deneysel sanat okulu olan Beaux-Arts Paris’te, Clara Cappagli ve Armand Bultheel tarafından atıldı. 80’lerin karanlık disko müziğini anımsatan ve her biri birer hit parçaya dönüşen “You’re High”, “Prettiest Virgin”, “I’m That Guy” gibi teklilerini 2018 tarihli ilk stüdyo albümleri The Dog and The Future takip etti. Grup adını, Armand’ın karıncalarını evcilleştirmek için kullandığı, haşlanmış yosundan elde edilen bir besin olan “agar agar”dan alıyor.
Balthazar’ın vokali Maarten Devoldere’nin solo projesi Warhaus
2016 tarihli ilk albümü We Fucked a Flame into Being, D.H. Lawrence’ın romanı Lady Chatterley’nin Sevgilisi’nden bir alıntıydı. Kendi adını verdiği, 2017 doğuşlu ikinci albümünün ardından ilk Salon ziyaretini yapan Warhaus, geçtiğimiz yıl yayımladığı üçüncü albümü Ha Ha Hearbreak’ten sonra arsız romantizmini büyük sahneye taşımak üzere festivale geliyor.
Çölün kaygısız gökyüzüne bakan bir müzik: Still Corners
Tessa Murray ve Greg Hughes, Londra’da bir tren istasyonunda tanıştı, Wrecking Lights Records’ı kurdu ve peş peşe müzik yayımlamaya başladı. İlk albümleri Strange Pleasures’dan “The Trip”i duymayan kalmadı, şarkının klibi YouTube’da 60 milyon izlendi. Organik enstrümantasyon, klavyeli gitar, ferah davullar ve Tessa Murray’in dumanlı sesiyle hayat bulan, zarif ve arayış dolu The Last Exit, görünenin ötesinde bir dünyanın kapılarını aralıyor.
Çılgın bir pop zekâsı: Sylvie Kreusch
Anvers’te yaşayan Sylvie Kreusch, tam bir Avrupa müzisyeni. Etkileyici lirizmiyle ve hem deneysel hem de pop üsluplarına keskin kulağıyla tanınıyor. Müzikleri moda dünyasına fon müziği oluyor. Geçtiğimiz on yıllık kariyerinin ilk çıkışını Belçika’nın art rock sahnesinde, Soldier's Heart ve Warhaus ile çalarak yaptı…