Alman Bakan Heiko Maas ile yaptığı ortak toplantıda Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu'nun, “Aşılama konusunda özellikle turizm bölgelerine ağırlık verdiğimiz gibi, tüm turizm çalışanları, otel ve restoran çalışanları, havaalanı çalışanları, tur rehberleri, şoförler dahil turistin görebileceği herkesi Mayıs sonuna kadar aşılayacağız” şeklindeki ifadeleri tepki çekmişti.
Habertürk yazarı Fatih Altaylı'nın hedefinde de Bakan Çavuşoğlu vardı.
Altaylı, "Türkiye'de Türk vatandaşı olmak zor" başlıklı yazısında şunları yazdı:
"Dışişleri Bakanı’nın söylediklerini duyunca ödüm patladı.
Heyecanla beklediğimiz yaz bize zehir olacaktı.
Bütün bir kışı kurallara uyarak evde kapalı geçirmiştik.
Heyecanla yasakların kaldırılacağı, sokağa rahatça çıkabileceğimiz, bir lokantaya gidebileceğimiz, güzel deniz kıyısı bir otelde ailece birkaç gün tatil yapabileceğimiz günleri bekliyorduk.
Mümkün olmayacak anlaşılan.
En azından ailenin benim dışımdaki fertleri için böyle bir şey söz konusu değil.
Eşim ve kızım aşılı olmadığı için evden çıkamayacaklar.
Ve tabii daha milyonlarca vatandaşımız.
Hadi gel sıkı ise çık.
Dışişleri Bakanımız Türkiye’ye turist yollayacak ülkelere söz verdi.
“Turistlerle karşılaşacak herkes aşılanmış olacak merak etmeyin” diye.
Bizim oturduğumuz bölge yılın neredeyse 365 günü turist dolu.
Arap yarımadasındaki ülkelerden gelen turistler genelde.
Evden çıktığımız anda bu turistlerle burun buruna geliyoruz.
Bırakın sokağa çıkmayı apartmanın asansörüne bile binemez eşim ve kızım çünkü orda bile bu turistler var.
Keza bölgede gidebileceğimiz tüm lokantalarda da büyük bölümü Arap, aralarında tek tük Rus ve Batı Avrupalı turistler de oluyor.
Bize lokantaların kapısı da kapandı mı böylelikle...
Bütün yaz eve kapalı geçmez diye bir otele gitmeye kalkışsak iş yine zor.
De ki, gece yarısı sokakta ve binada turist yokken evden çıktık.
Turistlerle karşılaştırılmamak için uçağa da alınmayacağımıza göre mecburen otomobille bir tatil bölgesine doğru yola çıktık.
Yine mümkün değil.
Ege ve Akdeniz bölgesinde tek bir otele bile gidemeyiz.
Çünkü aşısız eşim ve kızım bir otele girmeye çalışırken bir turistle karşılaşıp, ülkemizi zor duruma düşürebilirler ve birileri bizi CİMER’e şikayet ederse Allah korusun Hıyanet-i Vataniyye’den yargılanırız.
Tatile gitmek için bir karavan alsak yine işimiz zor.
Denize girecek doğru düzgün bir halk plajı zaten yok.
Bulsan bile orada da turist var.
Yani anlayacağınız bu ülkede Türk olarak işimiz zor.
"BOŞ YAPMAYIN"
Sonunda ailece karar verdik.
Bir Arap ülkesinde ev alacağız ve orada vatandaşlık kazanacağız.
O zaman ülkemizde rahatça tatil yapar istediğimiz yere gideriz.
Yoksa Türkiye’de Türk olarak yaşamak kolay değil.
Merak ettiğim ise şu.
Vatandaşlarınızı daha ne kadar aşağılayacaksınız.
“Ben onu kast etmedim” falan da demeyin şimdi.
Ya neyi kast ettiyseniz baştan onu söyleyin.
Ya da susun.
Moda tabiriyle, “Boş yapmayın”."
Yurt Partisi Genel Başkanı Saadettin Tantan: Türkiye; Irak, Suriye ve Afganistan'dan ders çıkarmalı
Sedat Peker'in iddialarına Tolga Ağar'dan yanıt
Saray'ı rahatsız eden gelişme! Devlet Bahçeli'nin Erdoğan planı
Ünlü ekonomist Özgür Demirtaş'tan iktidara hodri meydan! Kendi dediklerine kendileri de inanmıyor