Habertürk yazarı Sevilay Yılman, bugünkü "Sağlıklı olur mu bilmem ama pahalı bir yıl olacağı kesin!" başlığıyla bir yazı kaleme aldı.
Yılman yazısında, “Hayat gerçekten hiç olmadığı kadar çok pahalı. Benim gibi orta seviyede geliri olan bir vatandaş bile ay sonunu getirebilmek için çetele tutmaya başlamışsa… Kim bilir asgari ücretle, emekli maaşıyla geçimini sağlamaya çalışan vatandaş ne haldedir." ifadelerini kullandı.
"En ucuz ama en ucuz marketin fiyatına göre söylüyorum" diyen Yılman, fiyatları şöyle sıraladı:
"Bir bardak süt (200 gr) 1.90 TL!
Kaymaksız yoğurt (1000 gr) 7.25 TL.
Beyaz peynir (600 gram) 30 TL.
Düşünün günde 200 gram peynir yense bir evde…
Haftalık peynir fiyatı 70 TL’ye filan geliyor.
Ayda 280 TL.
Asgari ücret alan ve 4 kişilik ailesinin sorumluluğu olan bir insanın peyniri bu şekilde tüketmesi imkan dahilinde bile değil.
Yani bırakın eti, tavuğu, balığı filan.
İnsanlar en temel gıda besinlerinden bile mahrum yaşamak durumunda bu fiyatlarla.
Gerek Covid gerekse diğer mevsimsel griplerden filan korunma amacıyla tüketilmesi tavsiye edilen C vitamini depoları portakal, mandalina ve diğer meyvelerin fiyatları ise korkunç!
Düşünün…
4 kişilik bir aile haftada 4 kilo en ucuz portakalı tüketse 32 TL.
Yani bu ailede C vitamini depolansın diye ayda kişi başı 4 kilo portakal yenmesi hedeflense ödeyeceği para en az 128 TL.
Ki o 4 kiloyla filan da C vitamini depolanmaz!
Çünkü uzmanlar grip ve benzer hastalıklara karşı bağışıklığı güçlendirmek için günde en az beş porsiyon C vitaminli besini şart koşuyor"
16 NİSAN REFERANDUMU'NDAN ÖNCE BÖYLE YAZMIŞTI
Sevilay Yılman 16 Nisan 2017 Türkiye Anayasa Değişikliği Referandumu'ndan önce kaleme aldığı bir yazısında, "Bu sistemle daha müreffeh, istikrarlı ve çağdaş bir Türkiye'de yaşayacaklarını görüyorum" demişti.
Yılman'ın referandum öncesi kaleme aldığı yazısının ilgili kısmı şu şekilde:
"Erdoğan bugün var, yarın yok! Biz 16 Nisan’da vereceğimiz kararla Cumhurbaşkanı Erdoğan’a değil, gelecek kuşaklarımıza bir yol çizeceğiz. Ben yeni sisteme inanıyorum; çünkü bu sistemle torunlarımın daha müreffeh, daha istikrarlı ve daha çağdaş bir Türkiye’de yaşayacaklarını görüyorum. Özetle; beni Erdoğan’ın siyasi kariyeri falan değil, torunlarımın ve onların çocuklarının gelecekte nasıl bir Türkiye’si olmalı, o ilgilendiriyor."
Boğaziçi Üniversitesi'ne rektör olarak atanan Melih Bulu sessizliğini bozdu
