Hem İbrahim Kahveci hem de Çiğdem Toker yazdı! İşte AKP’nin Kanal İstanbul için planladığı garantiler

Hem İbrahim Kahveci hem de Çiğdem Toker yazdı! İşte AKP’nin Kanal İstanbul için planladığı garantiler

Sözcü Gazetesi yazarı Çiğdem Toker ile Karar Gazetesi yazarı İbrahim Kahveci AKP'nin 'Çılgın Projesi' Kanal İstanbul'la ilgili planladığı garantileri köşesine taşıdı.

Sözcü gazetesi yazarı Çiğdem Toker, AKP’nin Kanal İstanbul projesini de yap işlet devret modeliyle yapacağını ve yollara köprülere verilen geçiş garantilerinin bu projede de olacağını söyledi.

İşte Çiğdem Toker’in yazısı:

Kanal İstanbul’un yapımı için kamu özel işbirliği modeli planlanıyor.

Bu model, Ulaştırma Bakanlığı’nın Yüksel Proje şirketine ihale ettiği fizibilite raporunda öneriliyor.

“Yap işlet devret (YİD) ile yap kirala devret (YKD) ve bu iki modelin ortak kullanımıyla oluşturulacak karma yapılar” projeye uygunmuş.

Fizibilite raporu kamuoyuna açıklanmıyor. Yatırımcıya verilecek garantiler çok ayrıntılı çalışılmış, ondandır.

Bugün rapordan üç temel garantiyi paylaşacağım. (Öncesinde önemle vurgulayayım: Bu garantilerin, yakın zamanda revize edilip edilmediğini bilmiyorum. Ancak aktaracağım veriler devletin kayıtları altında.)

İşte Kanal İstanbul’u işletecek şirkete verilecek garantiler:

1. FENER VE TAHLİSİYE (KURTARMA) ÜCRETLERİ

Gemiler dört kategoride: Yabancı ticaret gemisi, yabancı yolcu gemisi, Türk bayraklı (kabotaj hariç) gemiler, Türk kabotajında çalışan Türk gemileri fener ve tahlisiye ücretleri gemi net ton değerine göre ABD Doları cinsinden belirlendi. (Aşağıdaki tabloda)

Garanti için 7.850 net ton ağırlığındaki yabancı bayraklı ticaret gemisi esas alındı.

2. KILAVUZ HİZMET ÜCRETİ

Gemilerde 1.000 GRT’ye (gros ton) kadar 190 ABD Doları. Ek her 100 GRT için de 64 ABD Doları olarak öngörülüyor.

“Garanti edilen ortalama gemi eşdeğeri” ise hafta içi geçen ve tehlikeli yük taşıyan 14.000 gros tonluk yabancı ticaret gemisi olarak belirlenmiş.

Fizibilite raporunda kılavuzluk hizmet bedelleri için dikkate alınması istenen koşullar şunlar:

Tüm Türk bayraklı gemilerde %20 indirim,

Cumartesi günleri 12:00’den sonra ve pazar tam gün olmak üzere %50 zamlı tarife,

Tehlikeli yük taşıyan gemi ve tankerlere %30 zamlı kılavuzluk hizmeti,

Yolcu tipi gemilere %20 indirimli alacaktır.

3. RÖMORKÖR HİZMET ÜCRETİ

Kanal İstanbul’dan geçecek gemilerin römorkör kullanma koşulları şöyle tanımlandı:

a) Nükleer güçle yürütülen, nükleer yük veya atık taşıyan, tehlikeli ve/veya zararlı yük veya atık taşıyan gemiler boy sınırlaması olmaksızın, römorkör hizmeti almak zorunda,

b) Boyu 200 metre ve üzeri gemiler için 1 römorkör,

c) Boyu 200 metre üzeri kimyasal tankerler, LPG tankerleri, petrol tankerleri gibi tehlikeli yük taşıyan gemiler 2 adet römorkörden hizmet almak zorunda. (Yandaki tabloda)

Römorkör hizmet ücreti konusunda, rapordan önemli ayrıntı: Görevli şirket garanti edilen römorkör hizmet emsal sayısı, ilk işletme yılı için 32 bin. Garanti sayısı 2026-2039 arasında her yıl yüzde 1.5 oranında arttırılacak. (Raporda başlangıç yılı 2026 olarak alınmış. 2040 yılı ve sonrasında ise bir artış yapılmayacakmış.)

"TÜRK EVLATLARINA 20-25 YILLIK YÜK"

Karar Gazetesi yazarı İbrahim Kahveci'den de Kanal İstanbul'la ilgili dikkat çeken bir yazı geldi. Kahveci, "Madem ki, hedeflerinizde geçişler çok karlı olacak diyorsunuz. O zaman kanalı 20-25 yıl Hazine garantisi ile yaptırmak yerine, işletme yılı üzerinden ihale edin" ifadelerini kullandı.

İşte Kahveci'nin yazısından ilgili kısım şöyle:

"Kanal İstanbul en düşük hesapla 60 milyar dolara mal olacak. Buna 8 kat yerine 5 kat Hazine garantisi verilirse dahi ortaya 300 milyar dolar gibi devasa bir Hazine garantisi çıkıyor:

İşte evlatlarımıza yeni bir mirasımız da bu olacaktır.

En az 300 milyar dolarlık Kanal İstanbul’un Hazine garantisi.

Ama bu garantinin eski KÖİ garantilerinden bir farkı daha var. Mesela Osmangazi Köprüsü, Yavuz Sultan Selim Köprüsü ve otoyolları bir bakıma Türk Halkının kullandığı otomobillerin, kamyonların, otobüslerin garantisini içeriyor.

Ama Kanal İstanbul’da durum öyle değil.

Amerikalının gemisi

İngiliz’in gemisi

Rus’un gemisi

Alman’ın gemisi

Yunan’ın gemisi... vs vs.

için Türk Halkı Hazine garantisi üstlenmiş olacak. Hem de bu garantileri evlatlarımız ödeyecek.

Düşünebiliyor musunuz? Ecnebi ülke gemileri için evlatlarımızın geleceğini ipotek ediyoruz.

Acaba bu nasıl bir anlayışın ürünüdür? Bu nasıl bir politikanın ürünüdür? KARAR sizindir.

***

Şimdi kendimize sormamız gereken soruya gelelim: Bize ne oldu da düne kadar evlatlarımız için kendi varlığımızı bile feda ederken, şimdi evlatlarımızı bile feda eder noktaya geldik.

Ne için?

Kim için?

Ömründen ömür vermeyi dile getirenleri sosyal medyada vs çok gördük ama evladının geleceğini feda etme noktasına nasıl geldiğimizi yeni görüyoruz. Hem de ecnebi ülke gemileri uğruna...

***

Efendim diyorlar ki, Boğazlarda kaza oluyormuş. Uğur Emek Hoca da diyor ki, “Kanal 275 m genişlikte olacak ama İstanbul Boğazının en dar yeri 700 m genişlikte.”

Sizce genişlik büyüdükçe kaza riski mi artıyor? Acaba burada kullanılan matematiği atalarımız keşfetmedi de şimdi biz mi keşfediyoruz?

Boğazda binalar var da, Kanal İstanbul’da binalar -köprüler olmayacak mı?

Kanal İstanbul’da konut harici yerleri bile önceki hafta konut alanına değiştirmedik mi? Kanal projesini tamamen rant projesi yapmadık mı?

***

Ve son söz...

Madem ısrarla Kanal yapacaksınız

Madem Rus’un, Alman’ın, Yunan’ın, Bulgar’ın gemi derdi sizi tuttu. Onların gemileri boğazda beklemesin diye kanal açacaksınız.

O zaman o kanalın gemi garantisini Türk Halkına ve evlatlarımıza yüklemeyin.

Madem ki, hedeflerinizde geçişler çok karlı olacak diyorsunuz. O zaman kanalı 20-25 yıl Hazine garantisi ile yaptırmak yerine, işletme yılı üzerinden ihale edin.

İşletmeci şirketler Hazine garantimiz üzerinden değil, işletme yılı üzerinden işi alsınlar. Bugüne kadar dediğiniz Hazine garantileri tutmadı ve faturayı Millet ödüyor.

Bari bu hesapsızlığınızın Kanal İstanbul’daki faturasını Türk Milletine yüklemeyin. Kim kaç yıl işletmek istiyorsa onlar ihaleyi alsın ve kanalı kazsın. Parasını da bekleyen ecnebi gemilerden tahsil etsinler.

Bu işe Türk Halkını ve EVLATLARIMIZIN GELECEĞİNİ İPOTEK ETMEYİN."