'Her sabah yeni bir kayyım haberiyle uyanabiliriz' demişti:! Selvi: 34 DEM Partili başkanla ilgili değerlendirme yapılıyor

'Her sabah yeni bir kayyım haberiyle uyanabiliriz' demişti:! Selvi: 34 DEM Partili başkanla ilgili değerlendirme yapılıyor

Esenyurt, Mardin, Batman, Halfeti belediyelerine kayyum atamalarına ilişkin sonrası, "Bu daha başlangıç" diyen Abdulkadir Selvi, bugünkü köşesinde yine kayyum sinyali verdi. Selvi, 38 belediyenin terör örgütü PKK ile ilişkili olduğu iddiasını ortaya atarken, hali hazırda DEM Partili 4 belediyeye kayyım atanmış olması diğer 34 belediye hangileri sorusunu sordurdu.

Selvi: 34 DEM Partili başkanla ilgili değerlendirme yapılıyor

Hürriyet yazarı Abdulkadir Selvi, "DEM’in belediye başkanları arasında 38’inin Kandil tarafından belirlendiği tespit edildi. Bunların arasından Hakkâri, Mardin, Batman ve Hilvan’a kayyum atandı. PKK’yla ilişkisi olan diğer belediye başkanlarıyla ilgili değerlendirme ise sürüyor” ifadelerini kullandı.

Esenyurt Belediyesi'nden sonra İçişleri Bakanlığı tarafından Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) yönetimindeki Mardin Büyükşehir Belediyesi'ne, Batman Belediyesi'ne ve Urfa'nın Halfeti belediyelerine kayyım atanmıştı.

AKP'li Hürriyet yazarı Abdulkadir Selvi, 34 DEM Partili başkanın “PKK ile ilişkisi olduğunu” iddia ederek haklarında değerlendirme yapıldığını belirtti.

Selvi, "DEM’in belediye başkanları arasında 38’inin Kandil tarafından belirlendiği tespit edildi. PKK ile iltisak ve ilişkisi olan, yargılamaları devam eden, haklarında soruşturma açılan belediye başkanının sayısının 38 olduğu söyleniyor. Bunların arasından Hakkâri, Mardin, Batman ve Hilvan’a kayyum atandı. PKK’yla ilişkisi olan diğer belediye başkanlarıyla ilgili değerlendirme ise sürüyor” ifadesine yer verdi.

'MGK'DA 30-40 KİLOMETRE DERİNLİĞİNDEKİ TAMPON BÖLGENİN TAMAMLANMASI KARARI ALINDI'

Selvi’nin yazısında ilgili kısım şöyle:

“Erdoğan ve Bahçeli yeni dönemin parametrelerini 3 Ekim tarihli görüşmede belirlediler. Yeni bir strateji belirlediler. Buna yeni siyaset de diyebiliriz. 3 Ekim’de Erdoğan, Bahçeli’yi ziyaret etti. Oradan çıktı MGK toplantısına gitti. MGK’da, PKK’nın gerçekleştirdiği TUSAŞ ve 1 yıl önce Emniyet Genel Müdürlüğü’ne yapılan terör saldırısı masaya yatırıldı. Teröristlerin Suriye sınırından sızarak eylem yaptığı tespitinden hareket edilerek, “910 kilometrelik Suriye sınırında 30-40 kilometre derinliğindeki tampon bölgenin tamamlanması” kararı alındı.

Bunun için hem askeri harekatın hem de arka kapı diplomasisinin işletilmesi için planlamalar yapıldı. Suriye’de Fırat Kalkanı, Zeytin Dalı ve Barış Pınarı harekâtları gerçekleştirdik. O zaman, “Suriye’de ne işimiz var” diyenler, şimdi “Neden Suriye sınırında tamamen kontrolü sağlamadık” diyorlar. Dilleri her tarafa dönüyor.

Netice itibarıyla Suriye’de sadece biz yokuz. ABD var, Rusya var, İran var, Suriye rejimi var, PKK-YPG var, DEAŞ var, selefi örgütler var. Bu iş kendi topraklarımızda askeri tatbikat yapmaya benzemiyor. “Yeni Peşaver” olarak adlandırılan bir bölgeden söz ediyoruz.

Yeni stratejinin bir de içe dönük yüzü vardı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, 1 Ekim’de Meclis’i açış konuşmasında iç cephenin tahkim edilmesinden söz etmişti. Bahçeli’nin, Melis’te DEM’lilerin ellerini sıkması, Öcalan’ın terörün bittiğini ve PKK’nın lağvedildiğini açıklaması için Meclis’te, DEM Grubu’nda konuşması önerisi bundan sonra geldi.

'KAPSAMLI BİR OPERASYON HAZIRLIĞI VAR'

Bu bir stratejiye dayanıyordu. Devletin iki eli var. Biri devletin kudret eli, diğeri şefkat eli.

Bir yandan devletin kudret eli PKK terör örgütünün üzerine çökerken, diğer yandan bölge halkına devletin şefkat eli uzatıldı.

Bahçeli, siyasi geleceğini riske atarak, tarihi bir çağrı yaptı. Türk milliyetçiliğinin sembolü olan MHP’den bu çağrının gelmesi önemliydi. Devlet kararlılığını ve samimiyetini gösterdi. Biz bunu çözüm süreçlerinde gördük. Hendek savaşları başlatılınca bölge halkı, “Devlet çözümde samimi ama siz terörde ısrarlısınız. Siz samimi değilsiniz” dedi. Terör örgütüne destek vermedi.

PKK’ya yönelik kapsamlı bir operasyon hazırlığı var. Bu operasyonlar sırasında Kandil’in, geçmişte Kobani olaylarında olduğu gibi fay hatlarını harekete geçirememesi için Erdoğan ve Bahçeli, devletin şefkat elini gösterdiler. Devletin ne kadar samimi olduğunu ortaya koydular.

Herkese anladığı dilden ders verilir. Bölge halkına şefkat eli uzatılırken, PKK’ya ise kudret eli gösterilecek.

Ben tekrar Erdoğan, Bahçeli görüşmesine dönmek istiyorum. Bu görüşme ile sadece son dönemlerdeki söylentilere cevap verilmiş olmadı aynı zamanda iki lider önümüzdeki günlerin siyasetini kurguladılar.

Bir yetkili, “İki lider bir araya geldiğinde geleceği konuşuyorlar” demişti.

“Haklarında soruşturma açılan belediye başkanının sayısının 38 olduğu söyleniyor”

Yerel seçimlerden önce DEM’e, devletle problemi olan, yargılamaları devam eden, Kandil’le irtibatı bulunan, PKK’nın belirlediği isimleri aday göstermeyin mesajı verilmişti. PKK ile iltisak ve ilişkisi olmayan isimleri aday gösterdiğiniz taktirde görevlerine devam ederler denilmişti.

Ama DEM’in iradesi kendi elinde olmadığı için bunu başaramadılar. Kandil, PKK ile iltisak ve ilişkisi olan, PKK’dan dolayı mahkemeleri devam eden, haklarında soruşturma açılmış olan isimleri aday gösterdi.

DEM bölgede 3 büyükşehir, 7 il ve 65 ilçe belediyesini kazandı. CHP’de ise Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer’in PKK ile ilişkisi artık yargılama konusu.

DEM’in belediye başkanları arasında 38’inin Kandil tarafından belirlendiği tespit edildi. PKK ile iltisak ve ilişkisi olan, yargılamaları devam eden, haklarında soruşturma açılan belediye başkanının sayısının 38 olduğu söyleniyor. Bunların arasından Hakkâri, Mardin, Batman ve Hilvan’a kayyum atandı. PKK’yla ilişkisi olan diğer belediye başkanlarıyla ilgili değerlendirme ise sür