Hülya Avşar ve nefret objesi olmaya çalışmak
Son günlerde Hülya Avşar'ın iki çıkışı ile karşı karşıya kaldık.
Biri, türkücü İbrahim Tatlıses'e verdiği destekti. Bildiğiniz gibi türkücü İbrahim Tatlıses'e 5 Aralık dünya Kadın Hakları Günü'ne denk gelen Altın Kelebek ödül töreninde 'Yaşam Boyu Onur Ödülü' verildi. Bu da tepkilere yol açtı, çünkü Tatlıses'in hayatı, kadınlara yönelik şiddetle doluydu.
Hülya Avşar çıktı, Tatlıses'e destek açıklaması yaptı ve "Ona onur ödülü değil, onurun onurunun onuru ödülü verilmelidir" dedi.
İkincisi de, ekonomiye yönelik açıklamaları oldu. Türkiye büyük bir ekonomik krizden geçerken, "Gerekirse simit yiyeceğiz" gibi sözler etti. Sıkıntı çeken geniş kitleler, hiç bir zaman 'simite' muhtaç olmayacağını bildikleri birinden gelen bu sözlere tepki gösterdiler.
Bazen insanları anlamak çok zorlaşıyor.
Hülya Avşar gibi, Türkiye'nin son 40 yılında, iyi ya da kötü, pek çok başarıya imza atmış biri niye kendini belli konulara angaje edip, tartışma konusu yapmak ister?
Amaç, gündeme gelmekse, el hak, Hülya Avşar bunu başardı. Hem de bir ay içinde iki kez başardı. Hem Tatlıses sözleriyle, hem de simit sözüyle iki kez gündeme geldi.
Eminim iki sözü de twitter'da en çok tartışılan konular listesine girmiştir.
Peki Hülya Avşar memnun mu bu durumdan?
Gerçi rahmetli Zeki Müren, "Reklamın iyisi kötüsü olmaz" diyordu ama herhalde bundan, 'Toplumun zıddına gidin, damarına basın, kendinizi nefret objesi yapın" anlamını çıkarmıyordu.
Bazı şeyleri tartışmaya gerek yok.
Örneğin bir gazeteci, ekran önünde de, arkasında da, başka yerde de, kendi meslektaşına tokat atmaz. Muharrem Sarıkaya benim de eski iş arkadaşımdı ama yaptığı yerden göğe kadar büyük bir yanlış.
Örneğin Güler Sabancı gibi bir iş kadını, önüne arkasına bakmadan, ekran önünde, başarısı tartışmalı bir siyasetçiyi, kahkahalar atarak savunmaz, sonuçta siyasetçinin başarısızlığı ortaya çıkarsa, bunun Sabancı hanesine de yazılacağını tahmin eder.
Bir işadamı telefonla konuşurken bile, 'milletin bilmem neresine koyacağız' demez.
Ya da eski bir futbolcu, bir şekilde girdiği Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde yumruk gösterileri ile gündeme gelmez.
İletişim önemli bir iştir.
Ve toplum önünde olan insanların, iletişimi ciddiye almaları gerekir.
Amerika'da yaşananları unutmayın.
Bir zamanların Hollwood patronu, istediğini bir parmak işaretiyle dünyaca ünlü yıldız yapabilen milyarder yapımcısı Harvey Weinstein'in ne hallere düştüğünü gördük.
Aynı şekilde bir zamanlar, Amerikan Başkanları ve İngiltere Prensleri ile yatıp kalkan, özel adalarda, özel jetlerde dolaşan Jeffrey Esptein'in sonunun nasıl geldiğini hepimiz biliyoruz.
Günümüz iletişim çağı, söylediğiniz her şeye, her davranışınıza dikkat edin, bazı şeylerin faturası ağır olur.