İmamoğlu'ndan iddialı çıkış! ''AKP seçimi zaten kaybedecek''

İmamoğlu'ndan iddialı çıkış! ''AKP seçimi zaten kaybedecek''

İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, Habertürk'te katıldığı yayında Millet İttifakı'nın yarın belirleyeceği Cumhurbaşkanı adayı hakkında açıklamalarda bulundu. İmamoğlu, iddialı bir çıkış yaparak "AKP seçimi zaten kaybedecek" dedi.

Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan''ın son açıklamaları ile birlikte seçimlerde bir erteleme olmayacağı ve 14 Mayıs 2023''te Türkiye''nin sandık başına gideceği ortaya çıktı.

İktidarın türlü soruşturmalar ve suçlamalarla hedef tahtasından bir an olsun düşürmediği İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, Habertürk televizyonunda katıldığı canlı yayında gündeme yönelik önemli açıklamalarda bulundu. Halihazırda, YSK üyelerine hakaret ettiği iddiası ile mahkeme tarafından verilmiş 2 yıl 7 ay 15 gün hapis cezası ve seçim yasağı bulunan İmamoğlu, yarın yapılacak altılı masa toplantısı için iddiali ifadeler kullandı.

"14 MAYIS''I BEKLEMEYEBİLİRLER"

AKP''nin seçim için 14 Mayıs''ı beklememesinin sürpriz olmayacağını belirten İmamoğlu, seçimleri Millet İttifakı''nın kazanacağından kuşkusu olmadığını söyledi.

İmamoğlu, "14 Mayıs''ı beklemeyebilirler diye düşünüyorum. Her an kararı alabilirler. Siyasi bir karardır. O tehdit bugün de vardır. Ben seçimi iktidarın zaten kazanamayacağını düşünüyorum. Adayımız kim olursa olsun onu elbirliğiyle kazandıracağız. Yarın 6''lı Masa''dan kim aday çıkarsa onu mutlaka Cumhurbaşkanı yapacağız" ifadelerini kullandı.

 

''''KİM ADAY ÇIKARSA ÇIKSIN MUTLAKA CUMHURBAŞKANI YAPACAĞIZ''''

14 Mayıs''ı beklemeyebilirler diye düşünüyorum. Her an kararı alabilirler. Siyasi bir karardır. O tehdit bugün de vardır. Ben seçimi iktidarın zaten kazanamayacağını düşünüyorum. Adayımız kim olursa olsun onu elbirliğiyle kazandıracağız. Yarın 6''lı Masa''dan kim aday çıkarsa onu mutlaka Cumhurbaşkanı yapacağız.


"SAMİMİ OLUP KONSEY KURUN"

AKP''li Cumhurbaşkanı Erdoğan''ın beklenen İstanbul depremine yönelik "Kentsel dönüşüme muhalefet engel oldu" ifadelerine yanıt veren İmamoğlu, deprem konusunda iktidar ile birlikte çalışmayı isteseler de bunun mümkün olmadığını belirtti. 

İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, "Bir araya gelmeye rejim müsaade etmez. Sayın Cumhurbaşkanı ''şunu engellediniz, bunu engellediniz'' diyor. İstanbul meselesine samimi yaklaşıyorsanız, konseyi kurun biz ona tabi olalım. Şu kapıdan giren, öbür kapıdan çözümle çıksın" dedi.

"BİZİM SÖNDÜRDÜĞÜMÜZ YANGINI BİLE SAHİPLENDİLER"

Türkiye''de yaşanan sorunların rejim temelli olduğunun altını çizen İmamoğlu, "Mesele sistemde, rejimde. En tepeden her konuda icazet alınır mı?" diyen İmamoğlu, "Bu şehirde biz hastane yangını söndürdük, Cumhurbaşkanı danışmanı, ''Sayın Cumhurbaşkanı''nın izniyle yangını söndürdük'' dedi, daha ötesi var mı?" sözleriyle durumu açıkladı. 

"İSTANBUL''UN DÖNÜŞÜMÜ 100 YILDA BİTMEZ"

Kentsel dönüşüm dendiği yerde size bir şey söyleyeyim. Kirazlıtepe''de size yardımcı olmak istiyorum diye Üsküdar Belediyesi''ne söyledim. Sayın Murat Kurum''a ''Siyaseti bir kenara itin, beni sizin doğru yaptığınız doğru işlerde siyasetin s''sini anmayacağım'' dedim. Onunla centilmenliği bozmadık. Ama centilmenliği bozan AK Parti''nin başka temsilcileri oldu. Bir araya gelmeye rejim müsaade etmez. Sayın Cumhurbaşkanı ''şunu engellediniz, bunu engellediniz'' diyor. İstanbul meselesine samimi yaklaşıyorsanız, konseyi kurun biz ona tabi olalım. Şu kapıdan giren, öbür kapıdan çözümle çıksın. 2015''de Beylikdüzü''nde 5 bin konutluk, 80''li yıllarda yapılmış kooperatif alın, Siteler diye geçer. Göreve gelir gelmez meclis kararlarını alıp, süreci başlattık. 7 sene sonra temel atabildik. Bu sistemsizlik 7 senede o da 1300 konutta temel atmamıza imkan tanıdı. Biz bu şekilde devam edersek 100 senede bitiremeyiz İstanbul''un dönüşümünü.
 

"70 YILA DAYANAN YAPI STOĞUNDAN BAHSEDİYORUZ"

İki kritik husus var. Bir tanesi 2000 öncesi olması. İkincisi ruhsatı ve projesi olmayanlar. Hiçbir kayıt yok. Bu ne yazık ki yüzbinlerce. Yaklaşık 600-700 bin civarında yapı bu şekildi. Şimdi mahalle mahalle isim de verebiliriz. Öncelikle bu meseleyle ilgili şunu söyleyelim, tapu sorunun çözümü ile ilgili cidid adımlar atıyoruz. Tapu sorununun ardından planlama ile ilgili oradaki dönüşümü hızlandırma meselesi. 70 yıla dayanan yapı stoğundan bahsediyoruz. Bugünün sorunu değil bu, birikmiş. Ne yazık ki, kalıcı çözüm yerine insanların önüne fırsatmış gibi sunulan imar affı, yapı tescil belgesi gibi tariflenen süreçlerle gelinmiş. Biz güçlendirmeyle ilgili bir altlık oluşturmaya başlayacağız. İlk çıkımış mecburen ruhsatlı, projesi olan binalara eğileceğiz.

"RUHSATLARIN ÇOĞUNLUĞU BÜYÜK İLÇE BELEDİYELERİNDEN VERİLİR"

Biz İstanbul için deprem konseyi öneriyoruz. Belediye başkanı değil iken bir bakandan randevu aldım. ''Ben müteahhit olarak yapı denetim firmasıyla pazarlık ediyorum, denetleyecek kişiye parayı ben veriyorum, böyle olmaz'' dedim. Şimdi sistem değişti ama yine mış gibi değişti. ''Kamu kurumları, belediyeler üzerinden bu alana ekstra ödenek ayrılarak bu işi yaparız'' dedim. Ruhsatı veren ilçe belediyesi, biz sorun gördüğümüz yeri denetleriz. Yetki alanlarımız belli. İmara aykırı ise gider soruşturmayı açar, mühürleriz. Ruhsatların büyük çoğunluğu ilçe belediyeleri tarafından verir.

"KANAL İSTANBUL BİZİM NAMUSUMUZ DİYEN BAKANLAR VAR"

Deprem Konseyi derken İBB, ilçe belediyeleri, devletin bakanlıklarının içinde olduğu kurumsal hatta oturtalım, İstanbul''a 20 yıllık projeksiyon ortaya koyalım. Peki 2 ay sonra deprem olursa! Dua edeceğiz, Allah gecinden versin diye. ''Kanalistanbul bizim namusumuz'' diyen bakanlar var. Bağdat Caddesi''ndeki plan süreçleri yaklaşık 20 yıllık mesele. Oradaki imar akışları, emsalin artışı meselesi falan. Her birinin ayrı hikayesi var. Biz İBB olarak bu süreçlerin hiçbirine ne imza attık ne onay verdik. Ne zamandtan sonra? 2019''dan sonra.

"BİZ BUNU KARSIZ VATANDAŞIMIZA SUNMAK İSTİYORUZ"

İstanbul''da güçlendirme yapılacak binalarla ilgili bir yolculuğa çıkıyoruz. Bunun tek merkezi biziz, yeni bir şey icat etmiş değiliz. Halihazırda İstanbul''da zaten güçlendirme yapılıyor ama bunu seferberliğe dönüştürmek istiyoruz. Biz bir güvence merkezi olmaz istiyoruz. Bütün şehircilik ekibimize KİPTAŞ odağı üzerinden güçlendirme birimi kuralım dedik. Bu birim başvuruları alsın, güçlendirip, güçlendirilemeyeceğini belirtsin. Ehliyetli ekiplerle irtibata geçiyoruz. Bu işin hammaddesini üretenlerle görüşüyoruz, ben bile görüşüyorum. 250-300 bin lira arası daire başı maliyetten bahsediliyor. Güçlendirmenin detayına göre artabilir. Biz bunu kârsız vatandaşımıza sunmak istiyoruz. Çok uzun olmamak kaydıyla taksitlendirme imkanı sunmak istiyoruz.

Aynı evde iki asgari ücret gelirinin altında olan hanelere böyle bir fırsat sunmak istiyoruz. Her vatandaşa değil, ödeme açısından bir adaleti olmasını istiyoruz. 1 milyon liralık paraya ihtiyacı var diyelim. Kotayı gelir seviyesi üzerinden koymak zorundayız. İki asgari ücretin altındaki herkes. Bu önerimiz Ocak''ta İBB Meclisi''nde gönderildi. Şu anda mecliste, çıkmasını bekliyoruz. Kira desteğimizi de gönderdik. Devletimizin kentsel dönüşüm konutlara verdiği kiranın tam 3 katını veriyoruz. Sadece konut sahiplerine değil, kiracıları da destekleyecek biçimde, çünkü bir an evvel boşaltmaları gerekiyor. 1 milyon vereceğimiz vatandaşımızın faizini üstleniyoruz. Onun rahatlıkla ödeyebileceği seviyeye getiriyoruz.

"GELİRİ İKİ ASGARİ ÜCRETİN ALTINDA OLAN AİLELER" 

Bankadan daha düşük faizli kredi elde etme vatandaşımız var. Türkiye''de en az kredi riski, konut ödemeleridir. Yılda 15 binlik konuta varan seviyeye ulaşabilir. Burada güvence olsun istiyor, KİPTAŞ''ı halkanın içine koyuyoruz. Binanın hızla bitmesi lazım, insanımızı evin içine koymak istiyoruz. Öncelikli yüksek riskli yapı grupları olacak. 2 asgari ücretli çalışsa bile aslında biz ona bu imkanı sunuyoruz. 100 metrekarelik bir ev, 2 oda 1 salon kredi imkanını vermiş oluyoruz. 14 bin 77 konuta ulaşabiliyoruz. Ocak ayında görüşülsün diye gönderdiğimiz yazıdır bu. Deprem bizim hiç gündemimizden çıkmadı.

"1 BUÇUK MİLYON EVİN EŞYASINI 10 SENEDE TAŞIYAMAZSINIZ"

80''li yıllarda Beylikdüzü ve yakın çevresi uydukent olarak tariflendi. Şu anda orada 3,5 milyon insan yaşıyor. Bakırköy eski Bakırköy değil. Ayameme, Çınçın deresi tıklım tıklım yapı doldu. Bırakın yeni konut üretmeyi, 1,5 milyon evin eşyasını taşımaya kalksanız 10 senede taşıyamazsınız. 1,5 milyonluk konutu nereye taşıyorsun? Kuzey ormanlarını mı yok edeceğiz? Siz yeni yerleşim yeri yapıyorum derseniz, İstanbul''u 40 milyon yaparsınız. Kuraklığı ve susuzluğu konuşurken, İstanbul''a 20 milyonu, Marmara bölgesine 30 milyonu yığdık. Bu şekilde devam edersek İstanbul bize diz çöktürür biliyor musunuz?

"İBB, AFAD BAŞKANI, KIZILAY BAŞKANI ŞURADA OLSA, BERABER ANLATSAK"

Bugün açıkladığımız stratejinin temelinde afet öncesi yapılması gerekenlere eğildiğimiz toplantı oldu. Afet anında işimize yarayacak olanlar bunlar. Altyapının güçlendirilmesi, yenilenmesi. Afet zamanına kadar yapmamız gerekenler. Seferberlik ilanı bu hat üzerine kurulu. Nisan ayında AFAD''ın ortaya koyacağı çalışmalar, farklı kurumlardan aldığımız bilgiler doğrultusunda afet anında durumumuz ne? Keşke şöyle olsa, İBB, AFAD Başkanı, Kızılay Başkanı şurada olsa, beraber anlatsak. Ben şu anda İBB''nin üzerine düşeni anlatıyorum. Afetle ilgili arama kurtarma insanlarımız var ama bu da yetmez diyoruz, çevre illerin de afet gönüllüleri olarak İstanbul''a akması gerekiyor.

Hukuksuzluğu kafaya koymuş insanların vicdanla, zamanlamayla hiç ilişkisi olmaz. Dünkü tehdit neyse bugün farkının olduğunu düşünmüyorum. Yarın bile karar verebilirler
Biz İstanbul için deprem konseyi öneriyoruz. Belediye başkanı değil iken bir bakandan randevu aldım. ''Ben müteahhit olarak yapı denetim firmasıyla pazarlık ediyorum, denetleyecek kişiye parayı ben veriyorum, böyle olmaz'' dedim. Şimdi sistem değişti ama yine mış gibi değişti. ''Kamu kurumları, belediyeler üzerinden bu alana ekstra ödenek ayrılarak bu işi yaparız'' dedim. Ruhsatı veren ilçe belediyesi, biz sorun gördüğümüz yeri denetleriz. Yetki alanlarımız belli. İmara aykırı ise gider soruşturmayı açar, mühürleriz. Ruhsatların büyük çoğunluğu ilçe belediyeleri tarafından verir.

"KANAL İSTANBUL BİZİM NAMUSUMUZ DİYEN BAKANLAR VAR"

Deprem Konseyi derken İBB, ilçe belediyeleri, devletin bakanlıklarının içinde olduğu kurumsal hatta oturtalım, İstanbul''a 20 yıllık projeksiyon ortaya koyalım. Peki 2 ay sonra deprem olursa! Dua edeceğiz, Allah gecinden versin diye. ''Kanalistanbul bizim namusumuz'' diyen bakanlar var. Bağdat Caddesi''ndeki plan süreçleri yaklaşık 20 yıllık mesele. Oradaki imar akışları, emsalin artışı meselesi falan. Her birinin ayrı hikayesi var. Biz İBB olarak bu süreçlerin hiçbirine ne imza attık ne onay verdik. Ne zamandtan sonra? 2019''dan sonra.

İlgili Haberler