İnsanlar çaresiz... İstanbul'da yürek burkan görüntüler!

İnsanlar çaresiz... İstanbul'da yürek burkan görüntüler!

İstanbul’da pazar yerlerinde akşam olup da tezgahlar toplanırken bu kez çok farklı bir hareketlilik yaşanmaya başlanıyor. Tezgahlar arasında dolaşan ve pazarcıların bıraktığı çürük meyve ve sebzeleri seçerek toplayanlar, gelirleri yetersiz olduğu için buna mecbur kaldıklarını dile getiriyorlar.

İstanbul’da her gün birçok semtte aynı anda semt pazarı kuruluyor. Mutfağın yükünü çeken çoğu ev kadını özellikle pazarın kapanmasına yakın saatte giderek, pazarcının geri götürmek yerine ucuza satacağı ürünleri satın almaya çalışıyor. Pazar esnafı tezgahlarını toplamaya başladığında ise sessiz ve ürkek davranan, çoğunluğu kadınlardan oluşanlar yerlere atılan veya tezgahta kalan ezik-çürük, pörsümüş sebze ve meyveleri toplama telaşına girişiyor.

ANKA Haber Ajansı da Kadıköy Salı Pazarı ve Alibeyköy Semt Pazarına giderek bu durumu yerinde inceledi.

PAZAR ARTIKLARIYLA DOYUYORLAR

İstanbul’un en merkezi semtlerinde bile sebze meyve ihtiyaçlarını pazar artıklarından karşılayan insanlarla karşılaşmak mümkün. Aylık geliri ucuzluğa bile yetmeyen emekli, öğrenci, çok çocuklu ailelerin ebeveynleri pazarın kapanış saatini bekliyor. Pazarcılar tezgâhlarını kamyonlara yükleyip pazar yerini terk ederken bu kez parası olmayanların mesaisi başlıyor.

“EMEKLİ MAAŞI YETMİYOR”

Kadıköy Salı Pazarı'nda tezgâhlar çoktan toplanmış. Birileri yerlere atılan sebze ve meyveleri ayırmanın telaşında. Sessizce yerlere dökülmüş ya da henüz kaldırılmamış tezgahların üzerinde kalan ezik ya da çürük meyve-sebzeleri toplayanlardan, adını vermek istemeyen bir kadın şunları söyledi:

“Ne yapalım? Akşamüzeri biraz ucuz olur daha ucuz bir şey alırız diye geliyoruz. Emekli maaşı ne yapalım? Elektrik, su faturaları var. Ondan yani.” 

“İNSANLAR BİR ÇÜRÜK ELMAYA MUHTAÇ”

İsmini vermeyen bir pazarcı da neredeyse her gün karşılaştığı manzara karşısında çaresiz, şunları dile getirdi:

“İnsanlar bir çürük elmaya muhtaç. ‘Bana sağlam elma verme’ diyor. ‘Bana çürük ver yeter ki ben çoluk çocuğuma götüreyim de bir fayda görsün.’ İnsanlar alamıyor. Bir çürük patates ne? Çürük patatesi götürüp evine çoluk çocuğuna yemek yapıyor. Anlıyor musunuz insanlar aç. Vallahi aç. Böyle gelip görseniz onları insanların içi acıyor. İnsanlar çok aç.”

Kaynak: (ANKA/Eda Sönmez/Adem Karabayır)