Ipsos Araştırma Türkiye CEO'su Sidar Gedik: 12 yıldır gördüğümüz en kötü tablo

Ipsos Araştırma Türkiye CEO'su Sidar Gedik: 12 yıldır gördüğümüz en kötü tablo

Ipsos Araştırma Türkiye CEO'su Sidar Gedik, araştırmalarında vatandaşların yüzde 81’inin ülke ekonomisinin kötü gördüğünü belirterek, "12 yıldır gördüğümüz en kötü tablo. Arada Türkiye başka zor ekonomik dönemler de atlattı ama şu an geldiğimiz tablo gibi bir tabloyla daha önce hiç karşılaşmamıştık" ifadelerini kullandı.

Ipsos Araştırma Türkiye CEO'su Sidar Gedik, araştırmalarında vatandaşların yüzde 81’inin ülke ekonomisinin kötü gördüğünü belirterek, "12 yıldır gördüğümüz en kötü tablo. Arada Türkiye başka zor ekonomik dönemler de atlattı ama şu an geldiğimiz tablo gibi bir tabloyla daha önce hiç karşılaşmamıştık" ifadelerini kullandı.

Ipsos Türkiye CEO’su Sidar Gedik, T24 ekranında Şirin Payzın’ın sorularını yanıtladı. Gedik, " Türkiye'de hiçbir ittifak yüzde 80 oy oranına sahip değil. Dolayısıyla 'Hangi partiye oy verdiğinden bağımsız olarak, hangi ittifaka oy verdiğinden bağımsız olarak vatandaşların çok ezici bir çoğunluğu genel olarak ülke ekonomisiyle ilgili olumsuz görüş bildiriyor" dedi.

Gedik'in açıklamaları şöyle:

"OLAĞANÜSTÜ BİR TABLO"

"Şu soruyu sorduk 'Sizce Türkiye'nin en önemli sorunu nedir?' Burada tabii şu anda olağanüstü baskın bir şekilde 'ekonomi' öne çıkıyor. Devamında 'Ülke ekonomisinin mevcut durumundan memnun musunuz, nasıl buluyorsunuz?' diye bir sorumuz var. Yüzde 81'i 'Kötü' diyor. Ki biz bu soruyu 12 yıldır soruyoruz. 12 yıldır gördüğümüz en kötü tablo. Arada Türkiye başka zor ekonomik dönemler de atlattı ama şu an geldiğimiz tablo gibi bir tabloyla daha önce hiç karşılaşmamıştık. Gerçekten olağanüstü bir tablo. Şunu da getiriyor aslında; mevcut ekonomiye dair değerlendirme siyasi tercihlerden bağımsız bir noktaya erişmiş durumda. Türkiye'de hiçbir ittifak yüzde 80 oy oranına sahip değil. Dolayısıyla 'Hangi partiye oy verdiğinden bağımsız olarak, hangi ittifaka oy verdiğinden bağımsız olarak vatandaşların çok ezici bir çoğunluğu genel olarak ülke ekonomisiyle ilgili olumsuz görüş bildiriyor." 

"TABLO OLUMSUZ"

"Bunun devamında kişisel ekonomiyle ilgili soruyu soruyoruz. 'Sizin kendi kişisel ekonominizden, yaşantınızdan memnuniyetiniz nedir?' diye. Genelde Türkiye'de şöyle bir makas var, ülke ekonomisinden memnuniyet daha kötü değerlendirilir. Kişisel ekonomiye geldiğimizde bir tık daha olumlu değerlendirir vatandaş. 'Ben şahsen idare ediyorum', şükür psikolojisi. Fakat oradaki durum da aslına bakarsanız çok olumlu değil. İnsanlar yine yüzde 55-60 civarında kişisel ekonomisinden memnun değiller. 'Önümüzdeki birkaç ay içinde siz kişisel ekonominizin gidişatını nasıl görüyorsunuz?'  diye bir soru soruyoruz. Oradaki tablo da olumsuz. 'Mevcut durumdan çok memnun değiliz. Önümüzdeki dönemde de aslında kısa vadede, birkaç ay içinde en azından düzeleceğine dair bir beklentimiz yok."

"ORAN YÜZDE 66'YA ÇIKTI"

"Şöyle bir soru sorduk 'Siz önceliğinizi neye veriyorsunuz? Halihazırda kullanmaya devam ettiğiniz ürünleri, markaları ve onları satın aldığınız kanalları korumaya mı gidiyorsunu,  yoksa önceliğinizi bütçenizi korumaya, daha iyi yönetmeye mi veriyorsunuz?' Burada tabii vatandaşlar özellikle söz konusu olan market harcamaları olduğu zaman alışkanlıklarına sadık kalmak istiyorlar aslında. Fakat bu özellikle elektrik, doğalgaz, su faturalarındaki artış sebebiyle ister istemez market harcamalarında dahi bir çözülme görüyoruz. Bizim aralık ayı sonunda yaptığımız araştırmalarda, bu bahsettiğimiz soruya verilen cevaplar şöyleydi; vatandaşların yüzde 42'si alıştıkları markaları değiştirmeden devam etmenin yollarını arıyorlardı. Nasıl arıyorlardı bu yolları, işte markayı değiştirmiyor ama miktarı azaltıyor, daha az tüketmeye çalışıyor. Ya da aynı markayı farklı alışveriş kanallarında takip ediyorlar. Promosyon fiyatını yakalamaya çalışıyor gibi yollarla markaya sadık kalmaya çalışıyor. Yüzde 58 ise aralık sonunda şöyle diyordu, 'Benim için bütçe önemlidir ve ben bütçemi yönetmek için, harcamalarımı kısabilmek için gerekiyorsa bu her zaman tercih ettiğim ürünlerden vazgeçebilirim.' Bu aralık sonunda böyle. Şubat sonunda geldiğimizde durum değişti birazcık. Bu 'Benim için önemli olan bütçedir gerekirse alıştığım markayı bırakırım' diyenlerin oranı yüzde 58'den yüzde 66'ya çıktı."

"VATANDAŞIN GÖZÜ DÖVİZİN ÜZERİNDE"

"Vatandaşın gözü dövizin üzerinde, her zaman böyleydi. Biz daha geçen yıl içinde sorduk; 'Sizce sene sonunda dolar kuru ne olur' diye. Gelen cevaplar üzerinden ortalamalar hesapladık. Vatandaş o kadar kesin, yakın tahminlerde bulundu ki orada inanamazsınız. Vatandaşın birçok ekonomistten daha iyi nabız tuttuğunu söyleyebilirim."

"HER 10 KİŞİDEN 6'SI TL’NİN DEĞER KAYBEDECEĞİNİ TAHMİN EDİYOR"

"Aralık ayında döviz bir ara gerçekten zirve yaptı. Sonra 'kur korumalı mevduat' uygulamasıyla gevşeme yaşandı. Fakat 'Önümüzdeki dönemlere dönük olarak, yani birkaç ay içinde Türk Lirası'nın yine bu Dolar ve Euro gibi yabancı paralar karşısında durumu ne olur' diye sorduğumuzda vatandaş çok ümitli bakmıyor. Her 10 kişiden 6'sı Türk Lirası'nın değer kaybedeceğini tahmin ediyor."