İşte 41 gün sonra görülecek dolar kuru: ''Duyum değil kesin bilgi''

İşte 41 gün sonra görülecek dolar kuru: ''Duyum değil kesin bilgi''

Ekonomist Atilla Yeşilada, 14 Mayıs seçimlerinden sonra dolarda yaşanacak yükseliş için iddialı açıklamalarda bulunurken, doların yükseleceği seviyeyi "Duyum değil, tahmin değil, bu kesin içeriden bilgi" sözleriyle paylaştı.

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası''nın (TCMB) tüm arka kapı müdahalalerine rağmen dolar kuru, 7 aydır süren sakinliğini bozarak yükselme trendine başlamış durumda. Deprem felaketlerinin ardından 19 bandını test eden kur, TCMB''nin piyasalara el altından yaptığı 6 milyar dolarlık müdahale ile geriye çekilmişti. 

Aradan geçen haftalarda Merkez Bankası, dövize yönelik çok sayıda kısıtlayıcı tedbir açıklamış olsa da, yaz aylarından bu yana yatay bir seyir izleyen dolar/TL paritesi 19.20 seviyesinin üzerine çıkaracak tarihi bir rekora imza attı. 

Türkiye ekonomisi ve döviz kuruna yönelik sansasyonel açıklamaları ile gündeme oturan Atilla Yeşilada, yine olay yaratacak bir iddiada bulundu. 14 Mayıs''ta yapılacak seçimlerin ardından doların 26 liraya yükseleceğini açıklayan ekonomist, söylediklerinin duyum ya da tahmin olmadığının altını çizerek, içeriden bilgi olduğunu vurguladı.

"Sevgili arkadaşlar, seçimler yaklaştıkça halkımızın dolar, konut ve altın başta olmak üzere tüm finans araçlarında para kaybetme hastalığı da yeniden ortalığa çıkmış oldu. Geçen hafta bir dizi başka rapor yayınlandı ve bunların hepsinde Türk lirasının seçimden sonra değer kaybedeceği açıklandı. İşte dolar/TL için seçimlerin ardından 22''den başlayarak 30 liralara kadar uzanan bir tahmin skalası bulunuyor. 

Bunları da ikiye ayırmak lazım. Kimisi seçim sonuçlarına bağlı olarak değer kaybı belirlerken, kimisi de Türkiye''nin cari açığının büyüklüğüne dikkat çekerek, Türkiye''nin finansman sorunu olduğuna dikkat çekerek "ödemeler dengesi" konusunda bir kriz yaşanacağını söylüyor. Ticaret durumu da elbette bulunuyor.

Kimi yabancı uzmanlar, basın mensupları gelip Türk şirketleri ile konuşuyorlar ve onlar da dolar 23-24 TL olmazsa biz kurtaramayız diye şikayet ediyorlar. Zaten Türkiye''de iş insanları kadar, ticaret yapan kişiler kadar şikayet eden, mızmızlanan başka bir finans kitlesi görmedim. Acaba Elon Musk, Jeff Bezos ve Mark Zuckerberg falan da bu kadar şikayet ediyor mudur hayatlarından.

Dikkat ederseniz gülmek ve ağlamak arası bir havadayım. Yemin etmiştim artık döviz videosu çekmeyeceğim diye çünkü o kadar büyük bir rekabet var ki, benim başa çıkmamın imkanı yok. Kaç tane kanal var ve günde 10 tane döviz ve dolar başlıklı video ile halkımızın karşısına çıkıyorlar. Biz ekonomistiz, döviz tahminimizi ya çok büyük bir siyasi ekonomi şok olduğunda deprem gibi ya da cumhurbaşkanı değişikliği gibi olayların ardından değiştirirz. Elbette zaman içerisinde veriler değiştikçe de güncellemelere gidilir ancak bu yılda 3 defa veya 4 defa olur.

"2023 SONUNDA DOLAR 24 TL OLACAK"

Bu piyasaya girmeye karar verdim çünkü biz de bu işten para kazanalım dedim. Şu noktaya dikkat çekmek istiyorum. Bu raporların temelinde yatan şeylerde "Türk lirası değerli olmalı" diye bir takıntı var ve bu geçerli değil. İkincisi, seçim sonuçları çok önemli. Çünkü Erdoğan ve Cumhur İttifakı ile Kılıçdaroğlu ve Millet İttifakı''nın birbirine taban tabana zıt ekonomik politikalar izleyeceğini çok iyi biliyoruz. 

Erdoğan başta kalırsa Türk lirası nereye gider ya da Kemal Kılıçdaroğlu ve CHP, İYİ Parti ile Deva Partisi''nden oluşan bir ekonomi yönetimi iktidara gelirse dolar/TL nereye gider sorusuna cevap vermek istiyorum. Ayrıca yıl sonu için de gayet somut tahminler vereceğim. 

Öncelikle bu son günlerdeki "Dolar çıkacak mı düşecek mi" çılgınlığı nereden çıktı oradan başlayalım. Cumartesi günü biliyorsunuz uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu S&P, Türkiye''nin notunu sabit tutarken, görünümünü durağandan negatife çevirdi. Bu raporda ayrıca 2023 sonunda doların 24 TL ve 2024 yılının sonunda 27 lira olacağına yönelik tahminler de yer aldı. 

"TÜRKİYE''NİN CARİ AÇIĞI DÖVİZİ YÜKSELTMEK ZORUNDA"

Hemen ardından Bank of America''nın (BofA) bir raporu çok konuşuldu. Seçim sonuçlarından bağımsız olarak uzmanlar kadrosu, dolar/TL''nin yüzde 15 ile yüzde 20 arasında yükseleceğini açıkladı. Şahsi yorumlardan ziyade, uzmanların ekipleri tarafından ortaya çıkan bir sonuç bu.

Bloomberg HT''de de 24-25 liradan başlayıp 28 liraya kadar çıkan dolar kuru tahminleri var ve ben raporda seçim sonuçlarına göre değişecek bir tahmin bulamadım. Ciddi bir devalüasyon beklentisi olduğu kesin. Birkaç değişik sebebi var bu tahminlerin. Her şeyden önce bu firmaların kendilerine yönelik bir hespalama modelleri var ve Türk lirasının aşırı değerli olduğunu, bu ekonomik verilerde en az yüzde 15 değer kaybetmesi gerektiğini düşünüyorlar. Bunlar size bir değer verir ama "Pratikte işinize yarar mı?" pek sanmıyorum.

Bazen yıllarca bu tahmin edilen seviyelere çıkılmayabilir çünkü. Fakat dediğim gibi benim de hem Londra''da bu işler ile ilglenen birkaç müşterimle ve birkaç bankada yetkili olan kişilerle yaptığım görüşmede, onlarda da benzer bir beklentinin olduğunu gördüm. Bu düşünce de temel ekonomik mantıktan kaynaklanıyor. O da şu, bir cari açığımız var işte Ocak''ta 14 milyar, Şubat''ta 12 milyar ve Mart''ta yine 15 milyar olacak eminim. Böyle bir ticaret açığımız ve ona biraz da hizmetler kalemini eklerseniz cari açığımız var.

Bu açığı finanse edemediğimiz ortada. Merkez Bankası''na sürekli dışarıdan para geliyor, Suudiler gönderiyor. Euro tahvil ihracı ile dolar temin ediyoruz ama TCMB''nin brüt rezervleri artmıyor hatta eksiliyor. Bu ne demektir? Demek ki Türk lirası aşırı değerli. Çünkü değeri çok düşük olsaydı dışarıdan para gelirdi ya da Türkiye''nin bol bol rezervi olsa finanse ederdi. 

"MERKEZ BANKASI DÖVİZ HESAPLARINI KISITLAMAYA DEVAM EDECEK"

Bu mantığa karşı değilim ama doların değerini ne belirliyor derseniz bir ticaret dengesi var, Türkiye''nin cari açığı çok fazla kaldırabileceği ekonomik yapıya göre, bu doğru. İkincisi faizler var. Faizler ve döviz bir tahterevallinin iki ucu gibidir. Biri yükselirken diğeri düşüyor. Bizde faizler çok düşük abi. Politika faizi 8.5, mevduat faizi 29''a kadar çıkmış. Enflasyon da yıllık 50''nin altına düşmeyecek gibi duruyor. Dolayısıyla Türk lirası yeniden aşırı değer kazanmış gibi gözüküyor çünkü reel faiz fevkalade negatif. 

Ayrıca bakıyorsunuz ki, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası neredeyse her gün döviz işlemlerini kısıtlayıcı bir karar alıyor. Banka yöneticisi ile görüşüyorum, artık müşteriye satış yapamıyoruz diyorlar. Başka bir şirket sahibi ile görüşüyorum, her gün arıyorlar TCMB''den, döviz almayın, satmayın diye. Bunu niye aldınız, niye sattınız şeklinde hesap soruyorlar. 

Tabii ki karşınızdaki aktör böyle davrandığında, elinin zayıf olduğunu biliyorsunuz. Poker oynamak ile aynı şey bu. Karşınızdaki oyuncunun davranışlarının hareketlerine göre anlarsınız ne olduğunu. Bizim TCMB''de belli ediyor zaten benim elimde hiçbir kağıt yok diye. Bunların hepsi gerçek. Sayın Erdoğan ve Cumhur İttifakı tekrar seçimleri kazanırsa, bizi bu noktaya getiren Merkez Bankası''nın panikten tir tir titremesine neden olan koşullar değişmeyecek. Politika faizleri sürekli düşürülecek. 

TCMB, enflasyon ile olan mücadeleyi sadece kur koruma üzerinden yapacak ve bu da daha fazla döviz yasağını beraberinde getirecek. 

İlgili Haberler