DW Türkçe'nin haberine göre, balın yanı sıra reçel, marmelat ve meyve sularını içeren düzenleme ile tüketici için şeffaflığın artırılması hedeflenmektedir.
Geçen yıl Avrupa Komisyonu'na bağlı sağlık ve bilim kuruluşları ile yolsuzlukla mücadele kuruluşu OLAF'ın işbirliğiyle hazırlanan rapor, kamuoyunda büyük yankı uyandırmıştı. Rapor, AB ülkelerine gönderilen ballardan alınan 320 numuneden %46'sının saf olmadığını ortaya koymuştu. Türkiye'den ithal edilen 15 numuneden ise 14'ü hileli çıkmıştı.
AB yönetmeliklerine göre, balın hiçbir katkı maddesi veya sulandırıcı içermemesi ve tamamen doğal olması gereklidir.
AB'DEN YENİ DÜZENLEME...
AB'ye üye ülkeler ve Avrupa Parlamentosu'nun (AP) üzerinde anlaştığı yeni düzenleme ile bal kavanozlarının etiketlerinde balın menşeiyle ilgili daha detaylı bilgilerin yer alması zorunlu hale getiriliyor.
Bu düzenleme kapsamında, etikette balın hangi ülkeden geldiğinin yanı sıra karışım olması durumunda en fazla içeriğe sahip dört ülkenin oranlarının da ayrı ayrı belirtilmesi gerekiyor. Önceden etiketin üzerinde AB menşeli olup olmadığının yazılması yeterliyken, artık daha ayrıntılı bilgilendirme yapılması gerekiyor.
Ayrıca, düzenleme ile üye ülkelere ürünlerin denetiminin sıkılaştırılması çağrısı yapılıyor. Bu denetimlerle içine şeker karıştırılmış balların ayırt edilmesi ve ürünün menşeisinin takibi yoluyla üretici veya ithalatçının daha kolay tespit edilebilmesi amaçlanıyor.