İYİ Parti Genel Başkan Başdanışmanı ve Parti Sözcüsü Prof. Dr. Kürşad Zorlu, partisinin Genel Merkez binasında yaptığı basın açıklamasında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Düzce''de yaşanan depreme ilişkin konuşan Zorlu, İYİ Parti Mali İşler Başkanı Ümit Dikbayır ve beraberindeki heyetin deprem sonrası bölgeye giderek incelemeler yaptığını ifade etti.
Deprem konusunda bütün kurumların elbirliği içinde çalışması gerektiğine işaret eden Zorlu, "Özellikle İstanbul özelinde merkezi ve yerel idarenin bu çalışmaları bütün içerisinde yürüterek, hazırlıklı olunmasının çok önemli olduğunu düşünüyoruz." dedi.
''''BÜYÜK KADIN VİZYON BELGESİ 25 ARALIKTA AÇIKLANACAK''''
25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Mücadele Günü''ne değinen Zorlu, "Bu konuda çalışmaları en hazır, farkındalığı en yüksek olan partinin biz olduğumuzu hatırlatmamıza bile gerek yok. Partimiz kurulduğundan bu yana gerek yasal çerçevemiz gerekse faaliyetlerimizde çalışmalarımızı en yüksek perdeden ortaya koyuyoruz" şeklinde konuştu.
Kadın cinayetlerinde geçen yıla göre yüzde 24''lük bir artış olduğuna dikkat çeken Zorlu, "Bunun ortadan kaldırılması en büyük hedefimiz. Bu konuda çalışmalarımız hazır. Kadın Çalıştaylarımız bir süredir devam ediyor. ''Kadın Yükselmezse Alçalır Vatan'' sloganı ile bu çalışmalarımız sürüyor. Çalıştayımız 9 bölgede gerçekleşecek" bilgilerini paylaştı.
Zorlu, Genel Başkan Meral Akşener''in 25 Aralık tarihinde, yaklaşık 15 bin kadın yurttaşın katılımıyla ''Büyük Kadın Vizyon Belgesi''ni, Ankara Arena Spor Salonu''nda kamuoyu ile paylaşacağını ifade etti.
''''UTANÇ VERİCİ BİR DURUM''''
20 Temmuz''da Giresun''a yapılan ziyaret sırasında Akşener''e çiçek veren bir öğretmene soruşturma başlatıldığını ve maaşından kesme cezası verildiğini dile getiren Zorlu, "Bununla da yetinmediler bu öğretmenimizi bir başka ilçeye tayin ettiler, aile bütünlüğünü de bozdular" şeklinde konuştu.
Öğretmenle ve partisinin Giresun İl Başkanı ile konu hakkında görüştüğünü aktaran Zorlu, "Bunu yargıya taşıyacaklar. Bu kararın yürütmesinin durdurulacağına inanıyoruz, inanmak istiyoruz. Çünkü bir karar verilirken, bunu yerindeliliği, ölçülülüğü, kanuniliği çok önemli. Burada bir siyasi faaliyetten söz etmek mümkün değil. Gelen misafire ''Hoş geldiniz demek'' bizim töremizde var. Bunu bir siyasi faaliyet içerisinde değerlendirerek, öğretmenimize ölçüsüz bir ceza veriliyor" değerlendirmesini yaptı.
Cumhurbaşkanı''nın siyasi yasaklardan muaf tutulduğuna dair bir karara yönelik gerekçenin Anayasa Mahkemesi tarafından açıklanmadığını hatırlatan Zorlu, "Her anlamda adaletsizlik devam ediyor. Şöyle mi düşünmek zorundayız; iktidarın düzenlediği siyasi faaliyetlerde yer alan devlet memurlarını soruşturalım, onlara cezalar mı verelim? Mevzu kendi siyasi çıkarları olduğunda her şey serbest ama içten bir karşılamayla gerçekleşen bu fotoğrafı, böylesine bir cezalandırma iklimine taşımanız ülkemiz için utanç verici bir durum. Bunu asla kabul etmiyoruz. Türk yargısının bu hukuksuz, ölçüsüz kararı iptal edeceğine ve yürütmesinin durdurulacağına inanmak istiyoruz. Bu konunun takipçisi olacağız. Bu sistem değişikliğinin gerçekleştiği günden itibaren ülkemizdeki her yeri kuşatan bu siyasallaşma artık insanımızın yaşam koşullarına birebir etki eden bir seviyeye gelmiştir" dedi.
''BECEREKSİZLİK ENDEKSİ'' HESAPLANDI
Kasım 2021 tarihinin Türkiye için önemli bir tarih olduğunu belirten Zorlu, "Ekonomideki sorunları düzelteceğiz hedefiyle ''Yeni Ekonomi Modeli'' adı altında bir model Sayın Cumhurbaşkanı tarafından seslendirildi. Oysa bunun Eylül ayında başlayan faiz indirme kararının bir devamı olduğunu söylememiz mümkün" ifadelerini kullandı.
"Önce sorunları çıkarıp sonra bunları ben çözüyorum diyerek bu milletten oy istemek, ne demokrasi adına ne de ülkemizin siyasi geleceği adına kabul edilebilir bir durum değil" diyen Zorlu, ''Yeni Ekonomi Modeli''ne yönelik eleştirilerde bulundu.
Model kapsamında ortaya konulan hedefleri hatırlatan Zorlu, "Bu Heterodoks ve epistemolojik kopuş yolculuğunun şoför mahalinde oturan sayın Nebati ise “Şimdi uyuyun, 6 ay sonra uyanın. Çok farklı noktalara gideceğiz.” demişti. Bakın biz nasıl farklı noktalara gelmişiz." dedi.
Kasım 2021’de ortalama 10,7 Türk Lirası olan dolar kurunun bu ay 18,6 TL''ye yükseldiğine dikkat çeken Zorlu, TL’nin 1 yılda yüzde 42,5 değer kaybettiğine vurgu yaptı.
Bu kaybın vatandaşın cebine çok daha vahim yansıdığını ifade eden Zorlu, otomotivde matrah düzenlemesini örnek verdi.
Zorlu, sıkça kullanılan 3 otomobil modelinin fiyatlarındaki yükselmeye işaret etti.
"Böyle bir unutma siyaseti ile vatandaşımızın algısını yeni bir propaganda sistemiyle yönetip seçime öyle gitmek istiyorsanız buna asla izin vermeyeceğiz" diyen Zorlu, vatandaşların otomobil alma hayalinden bile uzaklaştığının altını çizdi.
Cari açığı sürekli artıran bir ekonomik sistemle karşı karşıya olduklarını kaydeden Zorlu, sözlerinin devamında Merkez Bankası''nın politika faizi kararına değindi.
Zorlu, politika faizin indirilmesine rağmen tüketici faiz ve ticari faiz oranlarının arttığını dile getirdi.
İYİ Parti Sözcüsü şunları ekledi:
"Vatandaşın kredi almaya mecali kalmamış. Bırakın almak isteyeni, kredi imkanları da tıkanmış. Çünkü bu yüksek enflasyon sistemi maalesef bankaları da vatandaş aleyhine olan masanın etrafına oturtmuş durumda. Üretim de artacaktı değil mi? Sanayii üretimine bakın. Bunda da düşüş net bir şekilde ortaya konuluyor. Üstelik bir önceki dönem pandeminin etkisine rağmen bir artış söz konusuyken, yeni ekonomi modelinde sanayii üretimi de geriye gitmiş. Peki yatırım boyutu? Yabancı yatırım yeterli derecede gelmediği gibi yatırımlar uzaklaşıyor. Ülkede eksi 73''lük yatırım eksikliği ve kaçışı söz konusu."
Ümit Özlale başkanlığındaki Kalkınma Politikaları Başkanlığı''nın bütün değişkenleri ele alarak, bir beceriksizlik endeksi hesapladığını belirten Zorlu, sistemin beceriksizliğin yansıması olarak karşımızda durduğunu ekledi.
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Derya Yanık''ın, Türkiye''nin 2011 yılından bu yana sığınmacılara 45 milyar dolarlık harcama ayırdığına yönelik açıklama yaptığını hatırlatan Zorlu, "Avrupa Birliği''nin sağladığı desteği bir tarafa bırakalım. Bu tutarın içerisinde bir şey ifade etmiyor. O da ayrı bir konu ama Türkiye bu tablonun içerisindeyse, yeni ekonomi modelinin altındaki yanlışlıkların yanı sıra, Türkiye''nin yanlış Suriye politikası ve içimize konuşlandırılan milyonlarca sığınmacıya bu denli uzun bir süre bakma sorumluluğumuzun getirilmiş olmasıdır." dedi.
Son 139 ayda tarımsal desteğe 41,2 milyar dolar ayrıldığını, son 2 yılda ise çalışanların brüt ücretlerinden 46 milyar dolar gelir vergisi alındığını söyleyen Zorlu, "Neredeyse Bakan Yanık''ın açıkladığı sığınmacılara ödediğimiz tutarla eşdeğer. Birçok kalemde bunları topladığımız halde bile bu rakama ulaşamıyoruz. Buradan şu sonuca varmak istiyoruz; gerçekten plansız, programsız, halkın gerçeklerinden uzak, zikzak içerisinde sürdürülen bu politika ve bu ekonomik yönetim anlayışı vatandaşımızı, ülkemizi bir duvara doğru götürmekte. Hükümet bu kararlılığını devam ettirdiği sürece duvara toslamak üzere olan bir ülkeden bahsediyoruz." ifadesini kullandı.
Seçim öncesi bu modelin meydana getirdiği olumsuzlukları ortadan kaldırmak için birtakım uluslararası girişimler yapıldığını savunan Zorlu, şunları söyledi:
"Vatandaşımızın şunu bilmesini istiyoruz. Bu geçici çözümler, bu dokunuşlar bahsettiğimiz bu vahim tabloyu ortadan kaldırmaya yetmeyecek kadar ufak adımlar. Bunlarla da süreci idare edemeyecekler. Onun için 2023 yılındaki seçimler çok önemli. Bizim hayatımızı, alım gücümüzü, nesillerimizi, geleceğimizi etkileyecek çok önemli bir seçim. Bu seçime en hazırlıklı parti biziz. İlk 100 gün içerisinde alacağımız kararlarla bu modelin ortaya koyduğu tahribatı ortadan kaldırıp vatandaşımızın rahat nefes alacak bir sürece taşıyacağımızı aktarmak istiyoruz."
Hükümetin Suriye politikası: “Taktiksel değişiklikler başka U dönüşü başka”
Zorlu basın açıklamasının sonunda gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Hükümetin Suriye politikasındaki değişiklik sorulan Zorlu, Genel Başkan Akşener''in geçmişte Cumhurbaşkanı Erdoğan''a yönelik ''Siz gitmiyorsanız, gidemiyorsanız bize yetki verin; biz Esad''la görüşelim ve bu sığınmacı problemini ortadan kaldıralım'' şeklinde çağrıda bulunduğunu hatırlattı.
"İdeolojik birtakım saiklerle bu yapıcı öneri çok başka bir temaya oturtulmak istendi" diyen Zorlu, "Ama bugün ne oldu? Rasyonalitenin hakim gelmesi gerektiğini anlayan bir anlayış mı, onu da tam bilemiyoruz ama netice itibariyle böyle bir yönelim söz konusu. Bakın çok net bir ifadem olacak. Biz bu konuda kiminle görüşüldüğüne çok fazla dikkat etmiyoruz. Elbette devletimizin çıkarları için bir görüşme gerçekleşecekse buna diyeceğimiz bir şey yok ama diplomaside ince taktiksel değişikler başka bir şeydir, U dönüşü başka bir şeydir. Türkiye U dönüşü ile çok ağır bir tahribat altında bırakıldı." ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı adayı tartışması: “Milletimizin istediği şekilde olacağına inanıyoruz”
Altı Masalı''nın Cumhurbaşkanı adayına yönelik soruya ise Zorlu şu yanıtı verdi:
"Millet İttifakı ve Altılı Masa dediğimiz oluşum ülkemizin umudu. Bu çerçevede üç temel boyutu esas alarak bu masa faaliyetlerini yürütüyor. Birincisi, bizim öncelikle ortaya koyduğumuz ve Altılı Masa''daki tüm paydaşların bunun altına imza attığı güçlendirilmiş parlamenter sistem. Bizi ortaklaştıran yegane zemin, bu sistem değişikliğinin inşası ve milletimizin buna inanması. İkincisi, gerek anayasa değişiklikleri -ki pazartesi günü bununla ilgili ilk lansman gerçekleşecek. Bu sisteme ilişkin olarak eğer bir anayasa değişikliği yapma çoğunluğu elde ederse Altılı Masa, o gün hemen ivedilikle halkımızla paylaşacağımız maddeler değişikliğe sunulacak Meclis’te. Üçüncü boyutu da bu sistem değişikliği ve yol haritasını uygulayabilecek, milletimize heyecan milletimize vizyon sunabilecek ve kazanabilecek bir Cumhurbaşkanı adayının belirlenmesi. Bunlar bir bütünsellik içerisinde devam ettiği için herhangi bir boyuttaki ilerleme, Cumhurbaşkanı adayının kim olacağına yönelik sorunun cevaplandırılacağı bir süreyi de öne çekecektir.
Biz 13’üncü Cumhurbaşkanını gerçekten seçtireceğimize inanıyoruz. Genel Başkanımız bu konuda ‘kazanacak aday’ derken de; henüz masada liderlerle arasında bir isim konusunda değerlendirme yapılmış değil. Evet ilkeler üzerinden, bunun nasıl bir özelliğe sahip olması gerektiği üzerinden değerlendirmeler yapılıyor. Ama emin olun bu isim konusu gündeme geldiği gün, biz şu ilkeye sadık bir partiyiz; Sayın Genel Başkanımız yetkili kurullarımızı toplayacak, konuda nasıl bir öneri ortaya koymamız gerektiğini, milletimizden aldığımız değerlendirmeler çerçevesinde o akşam veya sabaha karşı milletimizle paylaşacağız. Bu konuda hiçbir problem yok. Kamuoyunda bazı tartışmaları takip ediyoruz. Herkes ne yaptığını çok iyi biliyor. Milletimizin istediği şekilde olacağına inanıyoruz."