İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Ayşe Sucu, X hesabından yaptığı açıklamada İYİ Parti Ankara Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Cengiz Topel Yıldırım’ı hedef aldı.
Yıldırım, geçtiğimiz günlerde İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener ile Mansur Yavaş arasının bozulmasına rağmen halen mevzisini koruyan Ayşe Sucu için, "Hangi partiden olduğu fark etmeksizin, liyakat prensibini çiğneyen kim varsa onun karşısındayım. Mansur Yavaş'ın yönetim kurulu üyeliklerini İYİ Parti'yi manipüle etmek için babasının malı gibi dağıtmasının da karşısındayım" demişti.
Aynı zamanda İlahiyatçı olan Ayşe Sucu'nun inşaat şirketine yönetim kurulu üyesi yazılmasıyla ilgili değerlendirmelerde de bulunan Yıldırım, “Portaş bir inşaat şirketi, Sayın Ayşe Sucu ise neticede bir ilahiyat profesörüdür. Üzerinde tepindiğiniz vaka, Mansur Yavaş'ın bir inşaat şirketi yönetim kuruluna ilahiyat profesörünü atamasından başka bir şey değildir. Hangi partiden olduğu fark etmeksizin, liyakat prensibini çiğneyen kim varsa onun karşısındayım. Mansur Yavaş'ın yönetim kurulu üyeliklerini İYİ Parti'yi manipüle etmek için babasının malı gibi dağıtmasının da karşısındayım” ifadelerini kullanmıştı.
"PROFESÖR DEĞİL"
Cengiz Topel Yıldırım daha sonra, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımdaki bilgi hatasını daha sonra düzelterek "Bir önceki tweette Sn. Ayşe Sucu sehven profesör olarak yazılmıştır. Sn. Sucu ilahiyat lisans mezunudur ancak profesör değildir" ifadesine yer verdi.
SUCU'DAN ÇOK SERT YANIT
Sucu, kendisini yönetim kurulunda yer aldığı Portaş şirketi ve Mansur Yavaş üzerinden gündeme getiren Yıldırım’a sert eleştirilerde bulundu.
Paylaşımında İYİ Parti’nin kurucularından olduğunu vurgulayan Sucu, “Bir günde tepeden inenlerden değilim” diyerek Yıldırım’ı işaret etti.
Parti aidiyetini bildiğini ve buna sadık kaldığını ifade eden Sucu, “Bu aidiyetin bedelini ödedim daha yenilerde kalemim susturuldu. Parti aidiyeti saygıyı, sevgiyi, itinalı dili beraberinde getirir. Partizanca oyunları sevmem, sevene de pirim vermem. Benim için siyaset ahlaktır” ifadelerine yer verdi.
"AKLINI PARAYLA BOZMUŞ OLANLAR..."
Yapılan ittifak sonrası Portaş’taki görevine Akşener ile konuşarak devam ettiğini belirten Sucu, Yıldırım’a şöyle yanıt verdi: “Belediyedeki ABB TV görevim de devam etti, siyaset üstü kimliğimin, düşünce insanı oluşumun bundaki etken olduğunun altını çizeyim. ABB TV’den bir lira dahi para almadım. Programlara davet edilen Türkiye’nin en ünlü hocalarına belediyenin bütçesinden bir lira dahi para verdirmedim. Aklını parayla bozmuş olanlar anlamaz bunları. Yönetim kurulu üyeliğinden aldığım asgari ücretten daha düşük. Yönetim kurulu üyeliği vasfımla bir kişiye dahi referans olup işe aldırmadım. Hayat boyu paradan ve torpilden uzak oldum.
Yönetim kurulu üyeliğinde esas olan basiretli yönetici kabiliyetlerini haiz olmaktır. Teknik iş kısmı çalışanlar tarafından icra edilir. İşte liyakatim başta bu yüzdendir. Diğer yandan hem Gazi Eğitim hem ilahiyat mezunuyum. İlahiyatçı kimliğimin yönetici olmama mâni olduğunu ilk kez duyuyorum. Devlette üst düzey yöneticilik yapan ilahiyatçılara da büyük saygısızlıktır bu.
Hiç üniversite okumasaydım lise mezunu olsaydım, başbakan olabilirdim ama değil mi? Merhum Ecevit öyleydi mesela, layıkıyla da yerine getirdi. Tecrübeden bahsedecek olsak, konuşulacak o kadar çok konu var ki! Ben ise uzun yıllar kamuda üst düzey yöneticilik yaptım ve emekli oldum.
"ÇAMUR AT İZİ KALSIN SİYASETİ"
Birçok STK’da, vakıfta başkanlık ve yönetim kurulu üyeliği yaptım. Kamu görevlisi olarak dünyanın çeşitli ülkelerinde hizmet verdim. Kimsenin haddine değildir liyakatimi sorgulamak. Bu kişileri edebe davet ediyorum. Toplum çamur at izi kalsın siyasetine sırtını döneli çok oldu.
Toplum proje yenilik hizmet bekliyor. Ama siyaset yapmayı iftira atmak zannedenler bunu anlamıyor. Şahsiyet yapmak siyaset değildir. Siyaset ilke ve değerlerle yapılır. Siyasi ahlak herkese lazım, her siyasetçiye her partinin adayına... Lütfen kendimize gelelim. Edep ya hu"