GÜNBOYU- FULDEN GÜNEY
Isparta Milletvekili Aylin Cesur’un İYİ Parti Grubu adına yaptığı konuşmanın tam metni:
Sayın Başkan, Değerli Milletvekilleri, Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.
Spor kanunu görüşüyoruz. Spor federasyon yasası çıkmalı diyoruz biz de uzun zamandır ancak yine çekinceli tarafları var ve onları dile getiriyoruz.
Biz bu yüce kurumda vatandaşın derdine çare üreteceğimiz yerde, her hafta yeni bir akla gelmez alanlarda getirdiğiniz, sözde düzenleme altında orasından burasından çekiştirilmiş bir teklifle sınanıyoruz. Sabrımız, aklımız, vicdanız da sınanıyor. Yapısal bir düzenleme şart evet ama bu teklifin de eli, kolu, arkası dökülüyor.
Biz İYİ Parti olarak, sporun ve sporcuların desteklenmesi amacını taşıyan yararlı maddeleri olumlu buluyoruz. Ancak tümüne bakınca amacı aşan ve sonuçta her şeyi bakana bağlayan bir durumla karşı karşıyayız.
Bir kere, Milli Eğitim, Kültür, Gençlik ve Spor Komisyonu’nda görüşülen Spor Kulüpleri ve Spor Federasyonları Kanunu Teklifinde de tali komisyon olarak Plan ve Bütçe Komisyonu ve Adalet Komisyonu belirlenmiş olmasına rağmen teklif bu komisyonlarca görüşülmemiş. Üzerinde daha detaylı tartışılması ve hazırlanması daha kaliteli kanunlaşmasını sağlayacaktır. Ancak ne yazık ki iktidar yine bunu tercih etmeyip yangından mal kaçırmayı tercih etmiş.
Özetle teklifte; Kulüpler üzerinde, Gençlik ve Spor Bakanlığına verilen yetkiler çoğaltılıyor, Kulüplerin bağımsızlığı ve özerkliği neredeyse yok ediliyor.
Her aşamada Bakanlık gözetimi ve denetimi getiriliyor. Yasa tasarısının %30’u neredeyse Bakanlık denetiminden ve müdahalesinden söz ediyor.
Bunun dozajı hangi kulübe–neye göre yapılacak belli değil ve korkarız ki; aslında kayırmacılığın önü açılıyor.
Sporun kendisi adı üzerinde, zincirlemeye, engellemeye uygun değilken, bu şekliyle aslında, Kamu Kurumlarının Sporun üzerindeki etkisi artırılıyor.
Yine Bakanlık, kulüplerden olan alacaklarını “Alacakların Önceliği” maddesi ile düzenleyerek “Spor Toto Teşkilat Başkanlığı nezdindeki isim hakkı alacaklarından, diğer tüm alacaklardan öncelikli olarak tahsil edilir” diyerek kendi alacaklarını garanti etme çabası içinde.
Spor Toto Teşkilat Başkanlığı’ndan söz etmişken, Spor Toto’nun Reklam Anlaşmaları çerçevesinde hangi kulüplere para aktardığının araştırılması gerekiyor Değerli Arkadaşlar. Keyfi kararlarla istedikleri illerin istedikleri kulüplerine reklam bedeli verilirken, Bazı iller ile kulüplerine hiçbir şekilde katkı sağlanmamakta. Hükümete yakın kulüplerin bu şekilde desteklendiği çok açık. Bu da siyasetin spora müdahalesinin bir tezahürü. Spor Toto Teşkilat Başkanlığı’nın son beş yılda hangi kulübe ne kadar reklam bedeli adı altında ödeme yaptığı araştırılmalı.
Yine tasarıda, Kulüp gelirlerinden, ‘Yardım Şekilleri’ başlıklı maddede, Bakanlığın spor kulüplerine, spor anonim şirketlerine ve üst kuruluşlara, ayni ve nakdi şekilde yardım yapabilecek olması var. Hangi kulübe ne kadar yardım yapılacağı belirtilmemiş. Haliyle akla kendinize yakın kulüplere mi vereceksiniz diye geliyor önceki icraatlerinize bakınca. Federasyonların Yönetim Kurulu Üyelerinin en az %50’sinin o federasyonun spor branşında en az 3 yıl lisanslı sporcu olmuş olmaları gerekir.
Tasarıda, Kulüp yöneticilerine ve müdür düzeyindeki çalışanlarına ceza vurgusu var. Hapis cezası ve para cezası. Tasarıda o kadar çok cezadan bahsediliyor ki, cezalara ilişkin konular okunduğunda da net olmayan durumlar söz konusu yani.
Ülkemizde Süper Lig takımlarının haricinde şehirlerimizde ve ilçelerde birçok takım gönüllü yöneticiler ve başkanlar tarafından, hiçbir gelir beklentisi olmaksızın, aksine kulüplere ekonomik destek sağlayarak yöneticilik yapıyorlar. Anadolu şehirlerindeki birçok kulüp, bizim Ispartaspor’umuz gibi bu şekilde yaşatılıyor.
Bu muğlak ve anlaşılamayan ceza kavramlarıyla bu gönüllü yönetici ve başkanların görevlerini sürdürmek istemeyeceği ortada.
Beş yüz milyon bütçeli bir takımla bir milyon bütçeli takımın yasa tasarısı içerisinde kriterlerinin açıkça belirtilmesi gerekmekte.
Yine, tasarıdaki geçiş hükümleri, kulüpler için hiçbir anlam ifade etmiyor. Mesela alt liglerdeki kulüpler hangi aşamada yasa kapsamına alınacak belli değil.
Siyaset, spordan elini çekmesi gerekirken bu düzenleme ile daha fazla spora müdahale etme kararlılığında. Özelliklede futbolda son dönem yaşananlar, Türkiye Futbol Federasyonu Başkanının istifası, Merkez Hakem Kurulunun yaklaşık iki yılda dört defa değişmesi, şaibeleri beraberinde getirmekte.
3. madde ile spor kulüplerinin kuruluşuna ait düzenlemeler var ve eğer kanuna aykırılık veya noksanlık varsa Bakanlık tarafından dosya üzerinden yapılması öngörülen inceleme süresi ve altmış gün gibi bir süre çok uzun ve biz bunun otuz güne indirilmesini daha uygun olacak diyerek komisyonda önerge verdik ancak önergemiz iktidar ittifakı oyları ile reddedildi.
Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü üzerinden yürütülen, spor kulübü olma sürecinde başvurunun doğrudan bakanlığa yapılması şartı var ki yeni bürokratik zorluklar demek bu da. Profesyonel spor kulüpleri için bir sorun değil belki ama amatör kulüpler için bakanlığın muhatap alınması çeşitli zorluklara neden olacaktır. Türkiye’deki önemli sorunlarımızdan kırtasiyeciliğe yeni katkı getiriliyor yani.
Yine 8. Maddeyle, spor kulüplerinin başka bir spor kulübü ile birleşebilmesi düzenleniyor. Ancak aynı ilde bulunma zorunluluğu getiriyorsunuz. Gerekçesi açıklanmamış olan bu sebepsiz kısıtlamayı da anlamadığımızı belirtmeliyiz. Kaldırın bu şartı, spor kulüplerinin demokratik iradeleri karşısında yersiz bir engel daha koymayın. Buna yönelik komisyonda verdiğimiz önergemiz de iktidar ittifakı oyları ile reddedildi maalesef.
Ayrıca genel kurul kararı ile birleşme kararı almışsa spor kulüpleri, neden Bakanlık onay şartı koyuyorsunuz? Birleşme kararları alır kulüpler ve federasyona bildirirler.
10. maddeyle spor sahaları, salonlarının ortak kullanımı düzenleniyor. Kanunla düzenlenmesi yerinde, ancak bu uygulamadan doğacak onarım ve işletme masraflarını kim karşılanacak bu yok. Metnine bir fıkra ekleyelim ve çözelim dedik ama buna yönelik komisyonda verdiğimiz önergemiz iktidar ittifakı oylarıyla reddedildi.
12. maddeyle en az 15 spor kulübünün veya spor anonim şirketinin bir araya gelerek federasyon kurabileceği ve en az 15 federasyonun bir araya gelerek konfederasyon kurabileceği düzenleniyor. Bu durum sporda bloklaşmalara zemin hazırlayacaktır Değerli Arkadaşlar. Gelin bu madde metnini tekliften çıkaralım dedik Komisyonda, yine iktidar ittifakı oyları ile reddedildi önergemiz.
14. maddede spor federasyonlarının belirli liglerde yer alabilmek için spor anonim şirketi olma zorunluluğu ve sermayesininde bir milyon Türk lirasından az olmama zorunluluğu getirebilmesi düzenleniyor. Böyle yasalaşırsa, spor federasyonlarına sınırsız bir limit belirleme yetkisi sağlanıyor ve spor kulüpleri maddede getirilen şartın belirlendiği bir lige yükseldiğinde, bu şartı sağlayamamışsa ciddi mağduriyet ortaya çıkacak demektir.
Geçici madde 1 ile, Türkiye Amatör Spor Kulüpleri Konfederasyonu’nun kamu yararına çalışma statüsünün devam edeceğine ve kamu yararına çalışan derneklere tanınan haklardan yararlanacağına dair düzenleme yapılıyor ama düzenlemenin beşinci ve altıncı fıkralarında öngörülen süreler yetersiz, sürelerin arttırılarak ileri tarihe esnetilmesi daha uygun olacak. Belirtilen sürelerin artırılmasına yönelik komisyonda vermiş olduğumuz önergemiz de Cumhur İttifakı oylarıyla reddedildi.
Değerli Milletvekilleri, özetle,
Spor kulüplerinin borçlanması engellenecek söylemiyle hazırlanmış bu yasa ile sporun bağımsızlığını ve özerkliğini yok edeceksiniz.
Son yirmi yıldır özellikle Türk Futbolundaki geri gidişi nasıl durduracaksınız, sizin döneminize denk gelmesi tesadüf mü her geri gidiş gibi ve bununla ilgili ne yapıyorsunuz siz bize onu söyleyin...
Büyük Atatürk; “Bir milletin sporda gösterdiği azim, onun geleceğini yükseltir” diyordu.. Sporu, sporcularımızı, gençlerimizi ve spora hizmet eden herkesi sevgiyle, saygıyla selamlıyorum.