SİNAN ŞAHİN / GÜNBOYU
Cumhuriyet Halk Partisi’nin (CHP), Cumhurbaşkanlığı ve Milletvekili seçimlerinin ardından başlayan kongreler süreci devam ediyor.
Konya'daki bir otelde yapılan il kongresinde 3 isim il başkanlığı için yarışırken, blok liste krizi yaşandı. Blok-çarşaf liste tartışmanın ardından taraflar birbirlerinin üzerine yürüdü.
CHP’li Tuzluklu ilçe Belediye Başkanı Nurettin Akbuğa mevcut İl Başkanı Bekir Yaman'ın yakasından tutup sarstı.
CHP'li Tuzlukçu Belediye Başkanı Nurettin Akbuğa tartışmalar yaşanırken rahatsızlandı, bazı partililer de tepki olarak salonu terk etti.
Gerginliğin sona ermesinin ardından Özgür Özel, kürsüye çıkarak konuşma yaptı.
“KAZANDIĞIMIZI BÜTÜN TÜRKİYE'YE İLAN EDEBİLİRİZ''
Genel seçimler öncesi yapılan ittifaka değinen Özel, şöyle konuştu: "'Siyasetle alt tarafın, ezilenlerin, yoksulların, güvencesizlerin, işçilerin, çiftçilerin, emeğini savunan siyasetle, herkese dokunduğumuzda işte o zaman önümüzde yüzde 48'i 50,1 yapmak için hangi ittifak, hangi gizli protokol, son gün hangi 3 bakanlığı vereyim, İktidar olsam da MİT'i feda mı edeyim telaşı yerine seçimden aylar önce ittifak gerekiyorsa, peşinden koşulan, ittifaka ihtiyaç varsa diğer partilerin ittifak için geldiği, konuştuğu, gerekirse taviz verdiği; ama esas ittifakı sokakta kurmuş, köyde kurmuş, tarlada kurmuş, fabrikada kurmuş, emekçilerle kurmuş, dayanışma içinde olması gereken herkes de kurmuş cumhuriyet ki, bilhassa kimsesizlerin kimsesidir, bu cumhuriyetin bütün evlatlarıyla kurmuş bir parti olursak, seçimi sandıktan çok önce kazandığımızı bütün Türkiye'ye ilan edebiliriz'' ifadelerini kullandı.
“ÖZEL, HER MEVKİYE TALİBİM”
Özel, her mevkiye talip olduğunu belirterek, ''Başkan adayı olarak 'değişimciler' diye ifade edilen değişimin yüzyılı ve yüzyılın değişimini savunan gencecik kadrolarımızın, inançlı arkadaşlarımızın yaklaşımı şudur; biz birilerinin göstermek istediği gibi kongrelerde, kurultayda onun karşısında, bunun yanında değiliz. Biz, Cumhuriyet Halk Partisi’nin üyelerinin kalbinde, vicdanında yer almaya, meselemizi, derdimizi, hikayemizi anlatmaya geliyoruz. Ben ilk yola çıkarken şunu dedim. Dedim ki, kaybeden takımın santraforuyum ben. Keyfim yerinde. Takımda en iyi mevkideyim; ama bir karar verdim. İki gece uyumadığım seçimden sonra ve bir karar verdim.
“BU TAKIMI ŞAMPİYON YAPMAYA BEN VARIM”
Dedim ki, madem ki bu takımın adı Cumhuriyet Halk Partisi'dir, bu takım kaybedemez. Ben kaybeden takımda santrafor olacağıma şampiyon takımda her mevkiye talibim. Bu partinin evladı mıyım, evladıyım. Bu partinin yetiştirdiği damarlarından gelen ana damarını, bu partinin ana damarını yani bu altı oku, Atatürk sevgisini şah damarı gibi hisseden, tak tak tak, şah damarında onun attığı bir evladıyım. Dersiniz ki, Özgür çok oynadın, yedek otur, yedek otururum. Özgür orta sahaya, orta sahaya, kaleye, kaleye. Özgür top toplamaya, top toplamaya. Ama diyorsunuz ki, Özgür, vazife sana düştü. Bundan sonra haydi bu takımı şampiyon yapmaya ben varım, bu takımı şampiyon yapmaya" şeklinde konuştu.
