Kansere yol açan genetik mutasyon taşıyanlara memesini aldırması öneriliyor

Kansere yol açan genetik mutasyon taşıyanlara memesini aldırması öneriliyor

Atatürk Üniversitesi Tıp Fakültesi Genel Cerrahi Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Müfide Nuran Akçay, yapılan tetkikler sonucunda meme kanserine yol açan genetik mutasyon taşıdığı belirlenen kadınlara memesini aldırmasını önerdi.

Meme ve endokrin cerrahı Prof. Dr. Akçay, "1-31 Ekim Meme Kanseri Farkındalık Ayı" dolayısıyla kadınlarda en sık görülen meme kanserine ilişkin AA muhabirine değerlendirmede bulundu.

Akçay, 8 kadından birinde bu kansere rastlamanın mümkün olduğunu belirterek, "Erkeklerde de görülüyor ama daha az. 100 kadına karşılık 1 erkekte görülüyor. Meme kanserinden erken teşhis ve uygun tedavi ile tamamen kurtulmak mümkün." dedi.

Dünyada kanser ve meme kanserinin son yıllarda arttığına işaret eden Akçay, "2015 verilerinde dünyada her yıl 1 milyon yeni kanser vakası tanımlanırken, 2020 verilerinde ise bu oranın 2 milyona çıktığını görmekteyiz. Yine 2020 yılında Türkiye'de 22 bin 500 yeni meme kanseri tespit edildi. Yani dünyada her 3 dakikada 1 kadına meme kanseri tanısı konuluyor ve her 11 dakikada 1 kadın meme kanseri nedeniyle yaşamını yitiriyor." diye konuştu.

"MUTLAKA HER KADIN 40 YAŞINDA BİR MAMOGRAFİ ÇEKTİRMELİ"

Akçay, kadın olmanın meme kanserinde başlı başına risk faktörü olduğunu belirterek, 20 yaşından sonra her kadının olası kitleye karşı adetinin bittiği günden sonra sağ memesini sol eliyle, sol memesini sağ eliyle göğüs duvarına hafif hafif bastırarak muayene etmesini istedi.

Muayene için 20-40 yaş arasında 3 yılda bir, 40'tan sonra ise yılda bir doktora başvurulmasını tavsiye eden Akçay, "En önemli tarama yöntemi mamografi, mutlaka her kadın 40 yaşında bir mamografi çektirmeli. 40 yaşından sonra ise 2 yıl ya da yılda bir tarama öneriyoruz. Bu taramaları hastaneye gelebildiğiniz kadar yaptırın. Kanseri tamamen önlemek mümkün değil ancak Akdeniz tipi beslenme, 40 yaşından sonra fazla hamur işi yağlı ve ağır gıdalardan kaçınılmalı." ifadelerini kullandı.

"ANGELİNA JOLİE ETKİSİ"

Ailesinde meme kanseri olanların daha sık takip ve tarama yaptırmalarını öneren Akçay, şunları kaydetti:

"Mutlaka her kadın ve kızımız günde mümkünse 1 saat ya da en az yarım saat tempolu yürüyüş yapmalı. Yürüyüş meme kanseri riskini azaltıyor. Yine kadınlarımıza, yüksek risk grubunda ise yani ailesinde kanser varsa veya bu kansere yol açan genetik mutasyonu taşıyorsa, Angelina Jolie gibi hastalık çıkmadan önce iki memesini aldırmasını öneriyoruz. Bilindiği gibi Amerikalı yıldız Jolie'nin annesi ve anneannesinde meme kanseri vardı. Kendisi yaptırdığı genetik analizde mutasyon tespit edildi ve hiç gözünü kırpmadan, yani güzelliği, vücudu ön planda olmasına rağmen '6 çocuğum var, anneyim, yaşamam lazım' dedi ve iki memesini aldırdı. Son zamanlarda biz de bunu çok yapar olduk. Önceden bu tarz durumdaki kadınlar meme aldırmaya çekiniyordu ama bugün sık sık bu ameliyatı yapmaktayız. Yüksek risk grubundaki kadınlara öneriyoruz, geliyorlar ve iki memeyi alıp yerine protez koyuyoruz. Jolie etkisi tüm dünyada olduğu gibi bizde de etkili oldu. Tabii bu yöntem yüzde 90-95 meme kanseri riskini azaltıyor."

Akçay, erken evrede tespit edilen kanserlerde, memeyi almak yerine meme koruyucu cerrahi ile sadece kitlenin alındığını, kemoterapi ve radyoterapinin de daha az yapıldığını anlattı.

Kadınlardan kendilerine önem vermesini isteyen Akçay, "Kadın annedir, eştir. Hem kendini hem yuvasını ve evladını hem de eşini idare eder. 40 yaşında mutlaka mamografik taramalara başlayalım. Bu tüm dünyada kabul ediliyor. Yine taramalarla yüzde 85 oranında kanseri erken tespit etmek mümkün. O yüzden erken tanı ve tedavi önemli." değerlendirmesinde bulundu.