Karaciğer hücrelerinde yağ birikimi ile ortaya çıkan bu durumun, ciddi sağlık sorunlarına yol açabileceğini vurguladı.
Dr. İlksoy İkibiroğlu, obezite, insülin direnci, hareketsizlik ve kötü beslenmenin karaciğer yağlanmasına neden olabileceğini belirterek önemli uyarılarda bulundu. Karaciğerin, tüketilen besinleri işleyerek zararlı maddeleri ayırıp vücuttan atılmasını sağladığını ve genel sağlığı koruduğunu ifade etti. Karaciğerin sağlıklı olması, yaşam kalitesini artırır ve karaciğer yağlanması bu sağlık için büyük bir tehdittir.
BELİRTİLERE DİKKAT
Karaciğer yağlanmasının başlıca belirtileri arasında yorgunluk, mide bulantısı, iştahsızlık, kilo kaybı, karın ağrısı, zihin karışıklığı ve dalgınlık bulunmaktadır. Dr. İlksoy İkibiroğlu, sürekli halsizlik ve yorgunluğun da önemli bir belirti olduğunu vurguladı. Ayrıca, ağız ve beden kokusu, şişkinlik, hemoroid, vücut ısısında artış, göz ve avuç içinde kızarıklık, ciltte kaşıntı ve kızarıklık gibi belirtilerin de karaciğer yağlanmasını düşündürebileceğini belirtti.
Dr. İkibiroğlu, karaciğer yağlanmasının tedavisinin uzman bir doktor tarafından planlanması gerektiğini, tedavi süreçlerinin yağlanma nedenlerine bağlı olarak kişiden kişiye değişebileceğini ve bu sebeplerin ancak bir iç hastalıkları uzmanının yapacağı tetkik ve muayenelerle belirlenebileceğini ifade etti.
ALINABİLECEK TEDBİRLER
Erken teşhisin iyileşme süreci için kritik olduğunu belirten Dr. İkibiroğlu, "Karaciğer kendini yenileyebilen bir organdır. Erken teşhis ile iyileşme süreci başarılı ve kısa olur" dedi. Karaciğer yağlanmasını önlemek için alkol kullanımının sınırlandırılması ve kilo kontrolünün en etkili önlemler olduğunu vurgulayan Dr. İkibiroğlu, gerektiğinde beslenme tarzında da değişiklik yapılması gerektiğini söyledi. Aşırı kalori içermeyen, doymuş ve trans yağ oranı düşük, besin açısından zengin bir diyet ile beslenmenin önemini de ekledi.
