AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın eski danışmanı Karar yazarı Akif Beki, Türkiye’nin üçüncü çeyrekteki sürpriz büyüme oranıyla ilgili kaleme aldığı yazıda Hazine ve Maliye Bakanlığı görevinden istifa eden Berat Albayrak’ı hatırlatarak “Ektiği tohumların meyvesini mi toplamış oluyoruz?” diye sordu.
Beki, halkın boğazına kadar kredi borcuna battığı bir ortamda büyüme rakamlarına Albayrak’ın bile inanmayacağını söyledi.
Beki, bugünkü köşe yazısında büyüme oranıyla ilgili şu görüşlerini dile getirdi:
Yılın üçüncü çeyreğine ait büyüme rakamı, beklentilerin üstünde geldi. Tam yüzde 6,7... "Demek ki Berat Albayrak haklıymış" diyenler var. Albayrak'a yakınlığı ile bilinen Sabah gazetesi yazarı Dilek Güngör, onlardan biri. Güngör büyümeyi, Albayrak'ın kamu bankalarından kredi musluklarını açmasına bağladı.
Aslına bakarsanız, yeni Hazine ve Maliye Bakanı Lütfü Elvan'ın Twitter'dan paylaştığı büyüme yorumuyla da örtüşüyor. Elvan, sürpriz büyümeyi iç tüketimdeki artışla açıkladı. Kredi pompalayarak, borç parayla tüketimi şişirmeye dayalı büyüme hesabı tutmuş. Sadece Dilek Güngör'ü değil, Berat Albayrak'ın geleceğe dair iddiasını da doğruluyor bu. Albayrak, Instagram istifasında müjdeyi vermemiş miydi? Ekonomide ektiği tohumların, ilerde koca çınarlara dönüşeceğini söylememiş miydi?
"ACISI SONRADAN ÇIKACAK"
“Dolayısıyla, Albayrak ayrıldıktan sonra onun ektiği tohumların meyvesini mi toplamış oluyoruz?” diye soran Beki, şöyle devam etti:
Çokça eleştirildi, ekonomideki kötüleşmelerden bizzat sorumlu tutuldu. Ama aslında başarılıydı da Albayrak'ın hakkı mı yendi, günahı mı alındı bu durumda? Böyle düşünebilirdik. Tabii şu ikisi bozmasaydı.
Bir: Albayrak'ın gidişine sevinenler oldu. "Gideceğinin duyulması bile doların ateşini düşürdü, borsayı yükseltti, Türkiye'nin risk puanını aşağı çekti" diye arkasından teneke çaldılar. Fakat Cumhurbaşkanı Erdoğan da ekonomi yönetimindeki değişikliğin hemen olumlu sonuçlar verdiğine katıldı. Doları düşürdüğünü, borsayı yükselttiğini, risk puanımızı aşağı çektiğini o da anlattı. Bu işaretlerin, doğru yolda olduğumuzu gösterdiğini ısrarla vurguladı. Demek ki daha önce doğru yolda değilmişiz. Ekonomi yönetimindeki değişimle yanlıştan dönmüşüz.
İki: Albayrak, istifasından 40 gün kadar önce yeni ekonomi programını açıklamıştı. Bu yıl için öngördüğü büyüme hedefi ise binde 3'tü. Daha evvel IMF ile girdiği iddiayı revize etmişti böylece. IMF, bu sene yüzde 5 küçülme, Albayraksa yüzde 5'lerde bir büyüme yaşayacağımızı tahmin ediyordu. Ama eylül sonunda açıkladığı yeni programla bu iddiasından vazgeçmiş, havlu atmıştı. Artık, binde 3 büyümenin bile mevcut şartlarda Türkiye için bir başarı olacağını anlatmaya başlamıştı. Salgını fırsata çeviremeyeceğimiz, bütün dünya çökerken bizim şahlanamayacağımız anlaşılmıştı. İlk ağızdan da itiraf edilmişti.
TÜİK'in üstün gayretleri bile IMF'yle girilen iddiayı kazanmaya yetmemişti. Albayrak için kolay bir itiraf olmadığı ortada. Ektiği tohumlar sayesinde, Türkiye'nin yılı yüzde bir civarında bir büyüme ile kapatacağını öngörse...İki hafta daha dayanıp o meyveleri kendisi toplamaz mıydı? Büyüme tahminini binde üçe kadar düşürür müydü? Albayrak'a bile inandırıcı gelmeyecek bir büyüme rakamı elde etmişiz. Hem de halkın boğazına kadar battığı kredi borçlarıyla. Yediğimiz tatlı meyvelerin acısı sonradan çıkacak demektir.
A Spor'da Emre Bol'dan Galatasaraylıları çok kızdıracak ırkçılık