"Sizler söyleyeceksiniz, bizler yapacağız"
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, İstanbul'da gerçekleşen Türkiye Kültür Stratejisi Forum'unda açıklamalarda bulundu.
Kılıçdaroğlu, "Öyle bir ülkede yaşıyoruz ki her şeyi siyaset belirliyor. Elbette siyaset önemli bir kurum ama siyaset belli konular işlerken görüş alacak mı? Sanat ile ilgili bir kararı alırken sanat ve kültür dünyasının görüşlerini alacak mı? Bu konuda genelde Türkiye'de siyaset kurumu kimseye sormamayı gelenek haline getirir" diye konuştu.
Kılıçdaroğlu'nun satırbaşları şöyle oldu:
Sanatçı kim? Bunu siyaset kurumu belirliyor. Benim görüşüm, sizlerde kabul edersiniz sanatçının kim olup olmadığına sanatçıların karar vermesi lazım. Bir üst çatı örneği olması lazım. Kimin gazeteci olup olmadığına başkaları karar veriyor ve yanlış karar veriyorsa kimin sanatçı olup olmadığına da sanat dünyasının karar veriyor olması lazım.
Kültür de var. Özne sanat ama kültür dediğimiz... Kültür nedir diye düşündüm. O kadar geniş bir kavram ki. Aslında kültür bir canlının doğumundan hayatını kaybetmesine kadar olan bir süreç ve o süreç içerisinde gelecek kuşaklara bıraktığı miras diye düşünüyorum ben. Hepimiz bir kültürün içine doğarız. Kültür dediğimiz kavramın zaman zaman yozlaştığını görüyoruz. Kültürü, ahlakla ve adaletle buluşturduğunuz zaman sağlık, güzel, yaşanabilir bir dünyayı yaşatmış oluyorsunuz. Kültür o kadar zengin bir kavram ki içinde olduğumuz doğada bunu etkiler.
"SİYASETÇİ BÖYLE BİR DİL KULLANMAZ"
Siyasette bir eleştiri olduğu zaman 'Bunlar tiyatrocu' diye sanatı küçümseyenler, çünkü sanattan haberi yok. Hayatı boyunca bir kez tiyatroya gitse bir siyasetçi böyle bir dili kullanmaz. Tiyatro yapmanın ne kadar zor olduğunu, oyuncuların kitleleri etkilediğini bilir.
Adalet kavramı, kültürle buluştuğu zaman aynı zamanda evrenselleşebilir. Kültürün evrenselleştiğini de görebiliyoruz. Moda bir kültürdür. Dünyanın herhangi bir yerindeki kadınlar tek tip giyinebiliyor, aynı modayı izleyebiliyor. Eğer şarkılar, türküler rahat ifade edilebiliyorsa, bazen anlamadığımız bir türkünün duygusunu yüreğimizde hissedebiliyoruz.
"GELİYOR GELMEKTE OLAN"
Önümüzde zor bir süreç var. Kültürü ve sanatı yeteri kadar içselleştirmemiş bir siyasal ortamın getirdiği zor süreç var. Kültürü ve sanatı büyüttüğünüz zaman saygınlık kazanıyorsunuz. Elinizde istediğiniz kadar silahlar olsun, istediğiniz zaman kullanamazsınız savaş olması lazım. Sanat öyle değil.
'Geliyor gelmekte olan' diyoruz. Evet geleceğiz. Birlikte geleceğiz. Sizler söyleyeceksiniz, bizler yapacağız.
"TÜRKİYE'Yİ GÜZEL BİR VAHA HALİNE GETİRMEK İSİTİYORUZ"
Pandemi döneminde sanatçıları açlığa mahkum ediyorsunuz ama topladığını paranın Kültür Fonu'nun nerelere harcandığını kimse bilmiyor. Hadi bize bildirmiyorlar, sanat dünyasına bildirsinler. Bizlere düşen görev var. Size danışmak bize düşüyor. Bir belge hazırlıyorsak ve bu belgeye ihtiyaç duyuyorsa ve gerçekten gelmeyi düşünüyorsak sizin düşüncelerinizi almayalım. Yanlış bir adım atmayalım iktidara geldiğimizde.
Herkes nasıl bir sanat dünyası istediğini bize yansıtsın isteriz. Bu toplantının temel felsefesi budur efendim. Geliyor gelmekte olan diyoruz. Geleceğiz, birlikte geleceğiz. Sanat ve kültür açısından çölleşen bir Türkiye'yi güzel bir vaha haline getirmek istiyoruz.
Aşık Mahzuni, birisiyle sohbet ederken kızmış ona demiş ki, 'Senin için bir türkü söyleyecektim. Sadece sen değil senin torunlarında bunu dinleyecekti ama içimden bir ses bunu yapma dedi' demiş. Sanatın derinliği hayatımızın her aşamasında var.
Şeyma Subaşı estetiksiz haliyle şoke etti!
Rasim Ozan Kütahyalı, kavganın perde arkasını anlattı: Nagehan beni evden kovdu
Canlı yayın yaptıktan sonra öldü... "3 saniyeden fazla nefes alamıyorum"