CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin grup toplantısında konuştu.
Kılıçdaroğlu'nun açıklamalarından satır başları şöyle:
CHP kararlı ve istikrarlı adımlarla, düzenli büyüyerek topluma umut olmaya devam ediyor. Bunu kararlılıkla, birlikte sürdüreceğiz.
CHP kararlı ve istikrarlı adımlarla düzenli büyüyerek topluma umut olmaya devam ediyor. Güzel ülkemize umut olacağız. Belediye başkanlarımızın bulunduğu yerlerde hiçbir çocuk yatağa aç girmeyecek bu sözü milletimize verdik.
"İKTİDARI SAVUNAN MEDYAYA HER İMKAN SAĞLANIYOR"
Malesef medya iktidarı savunuyorsa her türlü imkanın sağlandığı bir organa dönüşmüş durumda.
Kağıt gibi maliyet kalemlerinde yüzde 461 zam gerçekleşti. 12bin 605 liraya çıkmış durumda. Bu tarih itibariyle 119 gazete kapandı ve gazeteciler işsiz kaldı.
Basın ilan kurumu gazetelere baskı kuruyor. Yeni Asya Gazetesi'ne 750 gündür ilan vermiyorlar insaf ya.
"KALEMİNİ SATAN KİŞİYE GAZETECİ DENMEZ"
Gazeteci düşündüklerini özgürce yazan kişidir. Kalemini satan kişiye gazeteci denmez. Medya özgürlüğünde büyük sınırlamalar var. Anayasa basın hürdür der ama yapılmıyor. Doğru haberlere erişim engeli var. Basın kartı alamıyoruz diyorlar. Cumhurbaşkanlığı vermiyor diyorlar. Bunla ilgili dava açtık diyorlar.
Bu da savunma: Gazetecilik faaliyetinde bulunmak için kimse basın kartı olmak zorunda değildir. Olmadan da gazetecilik yapılabilir.
Bu kart verilmezse. Yıpranma hakkından yararlanamıyorlar. Birçok organizasyona katılamıyorlar. Güvenlik güçlerine gösteremiyorlar. Yurt dışına çıkışlarda gri pasaport alamıyorlar.
"ISPARTALILAR HAKKINIZI ARAYIN"
Ispartalılar dava açarsa kazanırlar. Hakkınızı arayın. Avukat masrafınızı da karşılayacağız.
Olağan üstü durum var kar yağdı derlerse diyemezler İstanbul'da da yağdı ve paralar ödendi.
Ramazan Nazlı donarak öldü. Acılı aile evinden alınıp kaymakamlığa getiriliyor. Kaymakam aileye 'kalp krizi geçirmiştir' diye açıklama yaptırıyor. Adli tıp 'donma sonucu ölmüştür' diye rapor verdi. Kaymakama sormak istiyorum bu açıklamayı nasıl yaptırabiliyorsunuz. Nasıl bir vicdanla.
ZAMLAR YAĞMUR GİBİ YAĞIYOR
Türkiye bir ateş topuna dönmüş durumda. Yönetilemeyen bir Türkiye gerçeği var. Zamlar yağmur gibi yağıyor.
"ELEKTRİK FATURAMI ÖDEMEYECEĞİM" AÇIKLAMASI
'Elektrik faturamı ödemeyeceğim' açıklaması yaptım. Özgür Özel aradı 'Biz de mi elektrik faturasını ödemeyeceğiz' diye. Hayır dedim. Ödeyemeyen vatandaşın acısını geniş kitlelere duyurmak için yapıyorum ben dedim.
Kılıçdaroğlu ödemesin donsun dediler. Sizin feriştahınız gelse ben donmam.
Erdoğan'a da bir iki numara alanı bıraktılar. Erdoğan gelecek elektrik faturalarını indirecek dediler. Hepsini indireceksin kardeşim.
DEVLET BAHÇELİ'YE KANDİL YANITI
Kandilleri zamları savunan Bahçeli’nin hediyesi olarak saklayacağım. Bahçeli'nin bana gönderdiği kandiller diye göstereceğim herkese. Bin yüz odalı Saray'da Bahçeli'ye de bir yer var artık. O da gelsin otursun orada.
"FAKİRDEN ALIP ZENGİNE VERDİLER"
Merkez Bankası faiz politikalarının faizi düştü. Diğer faizlerin hiçbirisi düşmedi. O da iflas etti. Baktılar tutmadı dolar yükseliyor. birilerini değiştirdiler. Bu da tutmadı. Bu sefer Kur korumalı mevduat hesabı açtılar. Dolar düştü ama benzin mazot düşmedi. Bankada yüksek faizi doları olanlara devlet faiz önerdi. Yani fakirden alıp zengine verdi.
Dolar düştü akaryakıt fiyatları düşmedi.
"ESNAFIN SIRTINDAN VERGİ İNDİRİMİ YAPTILAR"
Arkasından baktılar dolar düşmüyor. Zamlar var temel gıda maddelerindeki KDV'yi yüzde 1'e düşürdüler. Esnaf yüzde 8'i cebinden ödedi. Esnafın sırtından vergi indirimi yaptılar.
Esnafa enflasyonla mücadele diye bir vergi timi gönderiyorlar. Erdoğan vallahi ticareti de bilmiyor. Yüzde 8'den almış, yüzde 1'e satacaksın diyor.
Fiyat istikrarını MB sağlar. Bu yetki alındı elinden. O yüzden fiyatta istikrar sağlayamıyorlar. Dolar düşünce hiçbir şey düşmedi.
"TÜRKİYE CUMHURİYETİ LABORATUVAR DEVLETİ DEĞİL"
Devlet zırvalıklarla yönetilemez. Deneyimlerle devlet yönetilmez. TC devleti bir laboratuvar değil ki! Sürekli adam değiştiriyorsan senin yönetemediğin çıkıyor ortaya.
Türkiye'yi dilenci konumuna getirdiler. Kurtuluş Savaşı verilirken kimseden dilenilmedi. Düne kadar şerefsiz dedikleri insanlara şimdi el etek öpmeye, para bulabilir miyiz diye gidiyorlar.
Ayrıntılar geliyor...