Kılıçdaroğlu'ndan KKM sorusu: '117 milyar faiz kazancına olmayan vergiyi vatandaş neden ödüyor?'

Kılıçdaroğlu'ndan KKM sorusu: '117 milyar faiz kazancına olmayan vergiyi vatandaş neden ödüyor?'

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "Birileri 117 milyar TL faiz alacak, bir kuruş vergi ödemeyecek ama bu ülkenin insanı gidip ekmek aldığında vergi ödeyecek. Bu adalet midir? Bu hak mıdır?" diye sordu.

CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu, bugün Aydın'ın Söke ilçesinde Aydın Büyükşehir Belediyesi Toplu Temel Atma Töreni'ne katıldı. Törende Aydın Büyükşehir Belediye Başkanı Özlem Çerçioğlu, Söke Belediye Başkanı Mustafa İberya Arıkan birer konuşma yaptı. CHP Lideri Kılıçdaroğlu törende yaptığı konuşmada Sökelilere seslendi.

Kılıçdaroğlu’nun konuşmasından öne çıkan başlıklar şöyle:

"ÖZLEM BAŞKANIMIZ AYDIN'DA GÖREVİNE DEVAM EDECEK"

Aydın Büyükşehir Belediye Başkanımız, sadece Aydın için değil Türkiye için de örnek belediye başkanlarımızdan biridir. Örneğin birinci yönü kadın bir belediye başkanı, ikinci bir yönü ise yaptığı harcamalar, hizmetler… Aydın’a yaptığı hizmetleri sanmayın ki sadece Aydınlılar biliyor. Bütün Türkiye biliyor. Bütün belediye başkanlarımız da Özlem Başkanımızı örnek alıyor. Dolayısıyla önümüzdeki süreçte de Allah nasip ederse Özlem Başkanımız Aydın Büyükşehir Belediye Başkanı olarak görevine devam edecek. Onu size, sizi de Allah’a emanet ediyorum.

k4.jpg

"ATATÜRK, BAĞIMSIZLIK SAVAŞINI EMPERYAL GÜÇLERE KARŞI YAPTI"

Bugün 30 Ağustos, Büyük Zafer’in 101’inci yılı. Size biraz Atatürk’ü anlatmak isterim. Atatürk, bütün mazlum milletlerin örnek aldığı şahsiyet. Türkiye, bağımsızlığına kavuştuktan sonra bütün mazlum ülkelerin bağımsızlık mücadelesini verdiği ve örnek aldığı bir kişi Gazi Mustafa Kemal Atatürk. Gazi Mustafa Kemal Atatürk, bağımsızlık savaşını emperyal güçlere karşı yaptı. Adana’dan tutun İstanbul’a kadar her yer işgal altındaydı. Ve o kendi ülkesinin bağımsızlığı için her türlü mücadeleyi yapmaya kararlıydı. Ve o kararlılıkla yola çıktı.

"MUSTAFA KEMAL’İN İLKELERİ İKİ TEMEL KURALA DAYANIR"

Hiç kimseye boyun eğmedi. Sökeli kardeşlerim. Atatürk demek, Gazi Mustafa Kemal’in ilkeleri demek iki temel kurala dayanır. Birinci kuralı şudur Atatürkçülüğün; ‘Özgürlük ve bağımsızlık benim karakterimdir.’ Kendi sözüdür. Yani elinizde tutuğunuz bayrağın altında ben özgürce yaşamak isterim; hiçbir emperyal güce boyun eğmem diyor. Ve bütün mazlum ülkeler de bu sözü temel ilke edinmişlerdir. Hiçbir güce eyvallah demem.

İkinci bir ilkesi daha var. Der ki ‘Savaş meydanlarında kazanılan zaferler, ekonomik zaferlerle taçlandırılmazsa siyasi bağımsızlığınızı koruyamazsınız.’ Eğer ekonomik bağımsızlığınızı korursanız, siyasi bağımsızlığınız kalıcı olur. O nedenlidir ki hemen 1923’te İzmir İktisat Kongresi’ni toplamıştır. Kumaş üretemeyen bir ülkeden, Malatya’dan tutun Nazilli’ye kadar her yerde fabrikalar kurmuştur. Yem, kumaş fabrikaları kurmuştur.

"PARA DİLENEN BİR İKTİDAR DÜŞÜNÜN"

Bugün para dilenen bir iktidar düşünün. Gidip Araplara acaba bize 5, 10 dolar para verirler mi? Bir gidersiniz IMF’nin kapısına, acaba bize para verirler mi? Türkiye Cumhuriyeti, Mustafa Kemal’in ilkeleriyle yola çıktığı takdirde hiçbir emperyal gücün önünde diz çökmez, diz çökmemiştir.

Bakınız, devlet kurulduğunda Osmanlı’nın borçları son kuruşuna kadar ödenmiştir. Parlamento dışında, Gazi Mustafa Kemal ve arkadaşları hiçbir gücün önüne gidip para dilenmemişlerdir. Üretmişlerdir. Köylü kalkınmıştır. O dönem sanayi çok gelişmediği için köylü milletin efendisi sayılmıştır. Üretmiştir. Bugün sormak lazım, köylü gerçekten milletin efendisi konumunda mıdır? Köylüyü öldürdüler, toprağa küstürdüler. Bütün bunların tamamını düşünerek niye anlattım size tarihi? Tarihini bilmeyen ülkenin geleceği hakkında sağlıklı karar veremez. Önce tarihimizi bileceğiz, ki gelecek hakkında sağlıklı kararlar verebilelim.

"BEN BUNLARI REDDEDİYORUM"

Geliyorsunuz 21’inci yüzyıla 5, 10 dolar nereden bulabilirim diye kapı kapı geziyorsunuz. Ben bunları reddediyorum. Sizin de reddetmenizi istiyorum. Çünkü ben bu ülkenin bağımsızlığından, büyümesinden yanayım. Eğer adı Türkiye Cumhuriyeti’ne ait olan bir gemimiz Karadeniz’de yabancı bir ülkenin helikopterleri tarafından basılıyor, arama yapılıyorsa ve bunu Rusya Dışişleri Bakanlığı bunu kamuoyuna açıklıyor ve Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının bundan haberi yoksa ahlaki ve siyasi bir sorunumuz var demektir. Benim insanım aranacak, gemiye baskın yapılacak, Rusya bütün dünyaya duyuracak ama biz duymayacağız. Niçin?

"ÜLKE BU HALE GELİR Mİ?"

Uyuşturucu baronları… İsrailli, Türkiye’de 10 yıla mahkûm edilen uyuşturucu baronu. Onların isteği üzerine hapisten çıkarılır, İsrail Dışişleri Bakanı açıklama yapar, ‘Türkiye’deki uyuşturucu baronunu serbest bıraktık’ diye. Ülke bu hale gelir mi? Ülkenin bu hale gelmesi için Allah aşkına bir vicdanınıza sorgulama yapar mısınız? Nasıl olacak? Bizim mahkemelerin baktığı, mahkûm ettiği bir uyuşturucu baronunu, İsrailli gelip buradan teslim alıp kendi ülkesine götürüyor.

"BU MUDUR ADALET? "

Fırından ekmek alırsınız vergi ödersiniz, elektrik düğmesine bastığınızda dört çeşit vergi ödersiniz. Musluğu açtığınızda beş çeşit vergi ödersiniz. Kefen bezi aldığınızda vergi ödersiniz. Çocuğunuza defter, kitap, kalem aldığınızda vergi ödersiniz. İçtiğiniz suda vergi ödersiniz. Ama kur korumalı mevduatın sahiplerine bugüne kadar 117 milyar TL faiz ödendi.

117 milyar TL faiz ödüyorsunuz, bir kuruş bile bunlar vergi ödemiyor. Şimdi ben esnafa sesleniyorum, kadınlara, gençlere sesleniyorum, birileri 117 milyar TL faiz alacak, bir kuruş vergi ödemeyecek ama bu ülkenin insanı gidip ekmek aldığında vergi ödeyecek. Bu adalet midir? Bu hak mıdır? Anayasa diyor ki herkes mali gücüne göre vergi öder. 117 milyar TL faiz elde edenler bir kuruş vergi vermezler ama buradaki esnaf vergi vermezse Maliye gelir boynuna biner. Bu mudur adalet?"

İlgili Haberler