Dünya genelinde özellikle pandeminin tetiklediği ekonomik koşullar ile birlikte, küresel konut piyasası yeni rekorlara ulaştı. ABD, Avustralya, Güney Kore, Kanada, Almanya, Fransa, Hollanda, Belçika, Lüksemburg, Danimarka, İsveç gibi pek çok ülkede konut fiyatlarının yüksek seviyelere çıktığı görülüyor. Gittikçe büyük bir sorun hâline dönüşen konut kriziyle baş edemeyen ülkeler arasında ilk sırada Avustralya bulunuyor. NHFIC (National Housing Finance and Investment Corporation) Avustralya’nın Hobart kentinin bütçeye uygun ev bulmanın en zor olduğu yerlerden biri olduğunu açıklamıştı.
Ayrıca Australia Talks'un 17 bin 345 kişiyle yaptığı bir ankette, ülkedeki gençlerin yüzde 65'inin gelecekte ev sahibi olmanın mümkün olmadığını düşündüğü ortaya çıkmıştı. Özellikle 25-55 yaş arasındaki ev sahiplerinin oranının 1981'de yüzde 60 olduğu, bu oranın yine 2040'a kadar yüzde 50'ye gerileyeceğinin öngörüldüğü de bildirildi.
EV FİYATLARI YÜZDE 70 ARTTI
Avustralya’dan sonra Kanada’da konut krizi yaşayan ülkelerden biri. Kanada Başbakanı Justin Trudeau, genel seçim öncesi ülkenin konut krizine çözüm olarak yabancıların ev satın almasını iki yıl yasaklayacağını açıklamıştı. Ancak seçim sonrası tek başına iktidar olmak için gerekli yöntemleri yerine getiremeyen parti lideri Trudeau, analistlerin verilerine göre bu çözümü de yetersiz kalacak.
Öte yandan Kanada Emlak Birliği’nin endeksine göre Trudeau döneminde ev fiyatlarında yüzde 70 artış yaşandı. Güney Kore’de ise ev fiyatları 2021’yılında yüzde 12 artış gösterdi. Bu oran ülkede son 15 yılda görülen en büyük artış olarak değerlendirildi. Güney Kore İstatistik ofisinin verilerine göre Seul ve Gyeonggi bölgesindeki nüfusun yüzde 80'i apartmanlarda yaşıyor. Öte yandan ülkede konut piyasası, emekliliğe dönük önemli yatırım kaynaklarından biri olarak da görülüyor.
Almanya, yıllardır konut sorunu yaşıyor. Özellikle başkent Berlin olmak üzere, kira ve konut fiyatlarına yönelik 2015’te 'kira freni' sistemi uygulandı. Ancak bu uygulama hem iyi hem de kötü sonuçlar ortaya çıkardı. 2015-2017 arasında Berlin’in merkezi bölgelerinde kiralarda yüzde 10 artış görüldü. Şubat 2020’de ise kiralar 5 yıl boyunca Haziran 2019'daki oranlarda sabitlenmiş, yeni kiraların da bu seviyenin üzerinde belirlenmesi yasaklanmıştı. Mahkemeye taşınan bu olay sonucunda Almanya Yüksek Mahkemesi karar iptal etti. Kararın ardından yaklaşık 2 bin 500 kişinin katıldığı bir protesto düzenlenmişti.
Hans Böckler Vakfı'nın bir araştırmasına göre, Almanya'daki şehirlerin yaklaşık yüzde 92'sinde düşük gelir seviyesindeki kiracıların yüzde 30 daha fazla kira gideri bulunduğu belirtildi. Yüksek gelir grubundaki kişilerdeyse bu oran yüzde 12 civarında. Ancak hükümetin ve eyalet yetkililerinin yürürlüğe koyduğu çeşitli uygulamalara rağmen ülkedeki konut sorunu maalesef hâlâ çözülemedi.
ÇOK ZORLANAN KESİM Y KUŞAĞI!
ABD’de 2005-2007 arasında konut fiyatlarında en büyük yükseliş yüzde 14,4 oranındaydı. Ancak mevcut konut fiyatı artışlarında bu rekor 19,9’a ulaştı. Bu yüzden uzmanlar ABD’de yeniden ciddi bir konut krizi oluşacağını söylüyor.
Bunun dışında ülkede müstakil konuta ve daha küçük şehirlerdeki dairelere talep artışı yaşandı. Y kuşağı (1981-1998 doğumlular) ülkenin en büyük nüfusunu oluştursa da, yüzde 42'lik oranla şu anda en az ev sahibi olan kesim arasında bulunuyor. X kuşağının ise (1965-1980 doğumlular) yüzde 48'i sadece ev sahibi.
Peki Türkiye’de ve dünyada konut piyasasını kısa vadede neler bekliyor? Gayrimenkul uzmanı Tarık Seçkin tüm dünyanın ortak sorunu olan konut krizine karşı önemli uyarılarda bulundu. Seçkin, pandemi sırasında konut fiyatlarındaki artış eğilimini, krizin belirli özelliklerinden kaynaklanan talep artışıyla bağlantılı çeşitli faktörlerin yansıttığını belirtip, pandemi dönemindeki kısıtlamaların tüketme fırsatlarını ciddi şekilde azaltmasının, harcanabilir gelirde artışa yol açtığını ifade ederek şunları dile getirdi:
“Harcanabilir gelirdeki bu artış, düşük faiz oranlarıyla birlikte, tasarrufların artmasına yardımcı oldu. Bu tasarrufların konut gibi daha yüksek getirili varlıklara yöneldiğini gördük. Bu talep faktörlerinin yanı sıra, tedarik zincirindeki aksamaların inşaat sürecindeki çeşitli girdilerin maliyetlerini arttırması sebebiyle, konut fiyatlarının daha da artmaya devam ettiğini görüyoruz. Yeni konut inşaatlarının da, artarak devam eden konut talebini karşılayacak kadar hızlı bir şekilde inşa edilmemesini göz önüne aldığımızda önümüzdeki süreçte de küresel piyasada konut fiyatlarının artamaya devam edeceğini görmekteyiz.”
KONUT FİYATLARININ ARTMASININ NEDENİ
Seçkin, mevcut pazardaki konut sayısının daralması ve yeni proje alanlarının da azalması konut fiyatlarını önemli ölçüde artırdığını belirterek, “Bununla beraber Türkiye’nin yoğun göç alması, mültecilerin konut talepleri ve yabancıların vatandaşlık elde etmek adına yaptıkları konut alımları bu artışları oldukça hızlandırmakta" dedi.
Seçkin, "Yabancıların Türkiye'ye olan ilgileri artarak devam ediyor. Doğu Asya, Afrika ve Avrupa ülkelerinden yoğun talepler gelmekte. Mevcut durum içerisinde gayrimenkulünü satmak fikri olan mâl sahipleri, sürekli değerlenen piyasada ucuza satmaktan çekiniyor ve dövizin artışını göz önüne alarak sürekli fiyat yükseltiyor. Birçok bölgede 2, hatta 3 katına kadar değer artışlarının olduğunu söyleyebiliriz” diye konuştu.
Yükselen konut fiyatları nedeni ile dar gelirli veya orta gelirlinin bir birikimi yok ise veya aileden herhangi bir gelire sahip değil ise ev sahibi olması her geçen gün biraz daha zorlaşıyor. Tarık Seçkin, şu anda düşük gelirli olan büyük bir kitleye uygun yeterli sayıda konut inşa edilemediğine dikkat çekti.
Tarık Seçkin, “Önümüzdeki dönemde ev sahipliğinde azalma, bununla beraber kiracılıkta ise artış gözlemlenmesi bekleniyor. Bu durumda yeni kuşaklar için konut satın almak oldukça zor bir hâl alırken, kiralama yöntemlerinin de çeşitlenerek öncelik kazanacağını söyleyebiliriz” dedi.
KONUT KİRALARI GELİR İLE YARIŞIYOR
Tarık Seçkin, talebin kiralık konutlara kaymasının, kiralık konut fiyatlarının artmasına neden olduğunu söyledi. Öte yandan birçok mâl sahibi mevcut kiracıları ile kira kontratlarını sonlandırarak, yeni bedellerle yeni kiracı talebinde bulunduğunu dile getiren Tarın Seçkin, “Mevcuttaki kiracıdan ise istenilen artış oranlarının astronomik noktalara geldiğini görmekteyiz. Kiracısından mevcut kirasını 2 katına çıkarmasını isteyen mâl sahipleri ile karşılaştığımızı söyleyebiliriz. Artık birçok kişi için konut kiralarının gelir ile yarışır hale geldiğini söylemek mümkün” diyor.
Tarık Seçkin, önümüzdeki süreçte İstanbul, Ankara, İzmir, Mersin, Çanakkale gibi şehirlerin daha ön planda olacağını belirtip, “İstanbul özelinde yakın mesafede yer alan Beykoz, Büyükçekmece, Şile, Silivri, Ağva gibi bölgelerin önümüzdeki süreçte daha fazla değer kazanmasını bekliyoruz. Bunun yanında Ataşehir, Ümraniye, Halkalı, Kurtköy gibi bölgelerde de ciddi değer artışları görülmesi söz konusu olacaktır” dedi. (Gülşah Karaman / Milliyet.com.tr)
SSK, Bağ-Kur ve memur emeklisi maaşı ne kadar olacak? 2022 en düşük emekli maaş tablosu açıklandı
Bunu yapan yandı! Aldatıcı reklamın cezası ağırlaştı
2022 işsizlik maaşı ne kadar oldu? Yeni işsizlik maaşı için karar verildi
Otodaki fiyat oyunları! Madde madde açıklandı
Kültür ve Turizm Bakanlığı’na bağlı ajans TL'yi dövize çevirip faize yatırmış!