Arslan, yaptığı yazılı açıklamada, yaz aylarında deniz ve havuza girmenin büyük bir keyif olduğunu ancak bu durumun sağlık açısından bazı riskleri de beraberinde getirdiğini belirtti.
Deniz ve havuz sularının içerdiği bakteriler ve diğer mikroorganizmalar nedeniyle kulak iltihaplanmalarını tetikleyebileceğini aktaran Arslan, özellikle kulak zarında delik olan hastaların, bu riskle daha fazla karşı karşıya kalabildiklerini ifade etti.
Arslan, bu durumun kulakta ağrı, akıntı ve işitme kaybı gibi ciddi durumlara yol açabileceğine işaret ederek, "Kronik otit hastalarının yanı sıra sağlıklı bireyler de denize veya havuza girdikten sonra bu belirtileri yaşamaları durumunda vakit kaybetmeden bir uzmana başvurmalıdır." diye görüş bildirdi.
"SUDAN ÇIKTIKTAN SONRA KULAKLARIN DİKKATLİCE KURUTULMASI ÖNEMLİ"
Denize veya havuza giren kronik otit hastaları tarafından alınması gereken önlemlere dikkati çeken Arslan, kronik orta kulak iltihabı, dış kulak yolu egzaması gibi kulak hastalıkları olanlara su geçirmez kulak tıkaçları kullanması önerisinde bulundu.
Arslan, bu hastalarda su ile temasın en aza indirilmesinin enfeksiyon riskini azalttığını vurgulayarak, sudan çıktıktan sonra kulakların dikkatlice kurutulmasının önemli olduğunu kaydetti.
Havuzların da benzer riskler taşıdığını belirten Arslan, "Havuz suları enfeksiyon riski taşıyan mikroorganizmalar barındırabilir. Bu nedenle havuzda yüzerken de benzer önlemler alınmalıdır." ifadesini kullandı.
Arslan, kronik kulak hastalıkları olmayanların da deniz ve havuz hijyenine dikkat etmeleri gerektiğine işaret ederek, kirli denizlerde ve bakımı yapılmayan havuzlarda suya girilmemesi gerektiğini belirtti.