Yükselen enflasyonu durdurmak amacıyla atılan faiz adımları, rezervlerde bir artışa yol açmış olsa da, vatandaşların gündelik hayatında ağır bedeller ödemesine neden oluyor.
Yükselen enflasyonu durdurmak amacıyla atılan faiz adımları, rezervlerde bir artışa yol açmış olsa da, vatandaşların gündelik hayatında ağır bedeller ödemesine neden oluyor.
Kredi faizlerindeki artış, ev ve araba sahibi olmayı hayal haline getirirken, bu duruma ilişkin önemli bir değerlendirme İktisatçı Dr. Mahfi Eğilmez'den geldi.
Eğilmez, faiz artışının ekonomiye olan etkilerini değerlendirirken, vatandaşların karşılaştığı zorluklara dikkat çekerken kredi faizlerinin yükselmesi, bireylerin konut ve araç alımını zorlaştırarak, ekonomik büyüme üzerinde baskı oluşturuyor.
MAHFİ EĞİLMEZ'DEN FAİZ VE KUR ÜZERİNE ÇARPICI AÇIKLAMA
Vatandaşlar arasında yaygın olan, faizden para kazanmanın kolay olduğu inancının aksine Eğilmez, bu durumu farklı bir perspektiften değerlendirdi.
Eğilmez, sosyal medya paylaşımında şunları dile getirdi:
"Pek çok kişi, paranın faizden kazanıldığını sanıyor. Oysa şu an para faizden değil, kurdan kazanılıyor. Faiz, enflasyonun 25-30 puan gerisinde. Ancak kur sabitlendiği için, faiz TL'nin değil, doların faizi haline dönüşüyor."
MEVDUAT FAİZLERİNDE KAN KAYBI
Doların uzun zamandır yatay seyirde devam etmesi ve TL’nin değer kazanmasıyla birlikte birçok yatırımcı mevduat hesaplarını tercih etmeye başlamıştı. He ne kadar yüksek faizler göz boyuyor olsa da mevduat faizlerinde düşüş başladı.
Şu anda, bankalardaki ortalama faiz oranları yüzde 50-53 civarında seyrediyor. Bazı bankalar ise yüzde 50’nin altında faiz oranları ile mevduat topluyor. Bu durum, mevduat sahiplerinin getiri beklentilerini etkilerken, ekonomik belirsizliklerin de faiz oranları üzerindeki etkisini gözler önüne seriyor.
