Mayıs ayında Tüketici Fiyatları Endeksi (TÜFE), beklenenin biraz üzerinde bir artış göstererek yüzde 3,37 yükseldi. Bu artışla birlikte, yılın ilk beş ayında TÜFE'de gözlenen artış yüzde 22,72'ye ulaştı.
Mayıs ayında Tüketici Fiyatları Endeksi (TÜFE), beklenenin biraz üzerinde bir artış göstererek yüzde 3,37 yükseldi. Bu artışla birlikte, yılın ilk beş ayında TÜFE'de gözlenen artış yüzde 22,72'ye ulaştı.
Yıllık bazda ise enflasyon oranı yüzde 75,45'e çıkarak son 18 ayın en yüksek seviyesine ulaştı. Bu veriler, memur ve emeklilerin ikinci yarı zammının büyük ölçüde belirleneceği beş aylık enflasyon döneminin ardından geldi.
Ünlü ekonomist Mahfi Eğilmez, sosyal medya hesabı üzerinden enflasyon oranını paylaştı. Eğilmez, sosyal medya hesabı üzerinden “TÜİK, 12 aylık enflasyon oranını % 75,45, ENAG eTÜFE'yi % 120,66 olarak açıkladı. Enflasyonda zirveyi gördük. Bundan sonra baz etkisiyle düşüşleri göreceğiz” şeklinde ifadelere yer verdi.
Öte yandan enflasyon ve ekonomi kanalında bu haraketlilik devam ederken Eğilmez’in yazısı yeniden gündem oldu. Eğilmez, mevcut ekonomi politikasının tüketim ağırlıklı büyümeyi ve istihdamı destekliyor gibi görünse de, gayrimenkul ve borsa gibi alanlarda balonlar oluşturduğunu belirtti.
GAYRİMENKUL VE BORSADAKİ BALONLAR
Eğilmez, "Bu zorlama ekonomi politikası şimdilik tüketim ağırlıklı büyümeye ve istihdama destek oluyor gibi görünse de başta gayrimenkul ve borsa olmak üzere çeşitli alanlarda balonlar oluşmasına yol açıyor" dedi.
Borsadaki rekorların yanıltıcı olduğuna dikkat çeken Eğilmez, "Böyle bir ortamda ‘borsa rekorlara doymuyor, demek ki ekonomi iyi gidiyor’ demek gerçekçi değil. Günü gelip de faiz enflasyon düzeyine çıkarılmak zorunda kalınınca o rekorlara doymayan borsadaki hisse değerleri ve gayrimenkul fiyatları bu kez çöküşlere doymaz hale gelecek" ifadelerini kullandı.
ENFLASYON VE EKONOMİK GÖSTERGELER
Eğilmez, en son açıklanan yüzde 67'lik enflasyon oranı ile Türkiye'nin, yüzde 254'lük Arjantin ve yüzde 177'lik Lübnan'dan sonra üçüncü sırada yer aldığını vurguladı.
Enflasyonun yapışık hale geldiğini belirten Eğilmez, "Sokaktaki vatandaş enflasyon ile ciddi mücadele olmadığını görünce iç tüketimini kısmıyor. Kredi kartı taksit sayıları kısıtlandı ama tüketimin önüne geçilemiyor. Maliye politikası gevşekse ve yarı sıkı para politikanız varsa önleyemezsiniz. Sokağın davranışı da fiyatları artırıyor. Sarmaldan çıkılamıyor" dedi.
BÜTÇE AÇIĞI VE DIŞ BORÇ
2024 yılının başından itibaren bütçe açığının hızlı bir şekilde arttığını belirten Eğilmez, "Geçen yılın bütününde 143 milyar lira olan bütçe açığı, 2024 yılında şimdiden 151 milyar liraya ulaştı. Ocak, Şubat nakit açığı 405 milyar liraya yükseldi. Bu bütçeyi de zorluyor.
Türkiye'nin 2023'ün ilk 3 aylık verisine göre 483 milyar dolar toplam dış borcu var. 12 aylık 37,5 milyar dolarlık bir cari açığımız var, düşüyor. İhracatta 500 milyon dolarlık bir artış oldu. 2023 Ocak'ına göre ithalatta 7,6 milyar dolarlık bir düşüş var. Bunun yaklaşık 4 milyar doları, altın ithalatındaki düşüşten kaynaklanıyor. Böylece cari açığımızda Ocak'ta 7,8 milyar dolarlık bir düşüş yaşadık" bilgisini verdi.
ENFLASYONLA MÜCADELE YÖNTEMLERİ
Eğilmez, enflasyonla mücadelede farklı yöntemlerin denenmesi gerektiğini ifade etti. "En kötüsü enflasyonu takip etmek" diyen Eğilmez, Merkez Bankası'nın daha radikal faiz artışları yapabileceğini öne sürdü.
"Merkez Bankası, faizi yüzde 45 yerine bir anda yüzde 75’e çıkarabilir. Böylece sistemi önce bir sarsarsın ve oradan geriye gelirsin. Böylece enflasyonun önüne geçerek önemli bir etki oluşturabilir. Bu şekilde farklı yöntemler denenebilir" şeklinde öneride bulundu.
