İHA’da yer alan habere göre, makyaj yapmanın pek çok kadın ve genç kız için gündelik hayatın vazgeçilmez bir parçası olurken, makyaj ürünlerine bağlı olarak çeşitli dermatolojik yan etkileri de ortaya çıkmaktadır.
Bu yan etkilerin en başında makyaj ürünlerine bağlı alerjik deri döküntüleri yer aldığını ifade eden Özel Nilüfer Doruk Hastanesi Deri ve Zührevi Hastalıklar Uzmanı Prof. Dr. Deniz Seçkin, "Bu alerjik reaksiyonlar, ciltte özellikle makyaj ürünlerinin temas ettiği bölgelerde kızarıklık, kaşıntı ve kepeklenme ile kendini gösterir. Göz kapakları ve göz çevresindeki deri ince ve hassas özellikte olduğundan makyaj
ürünlerine, özellikle de göz farları ve rimellere bağlı olarak bu bölgelerde alerjik reaksiyonlar görülebilmektedir. Bir kişide daha önce makyaj ürünlerine bağlı olarak alerjik bir reaksiyon gelişmişse ve bu reaksiyona neden olan madde deri testiyle saptanmışsa, o kişinin bir makyaj ürünü satın almadan önce mutlaka etiketine bakıp o alerjik maddenin ürünün içinde olup olmadığını kontrol etmesi gereklidir. Özellikle yağlı özellikteki kapatıcılar, fondötenler yüz derisindeki gözenekleri tıkayabilmekte, yağlı cildi olan kişilerde ve akne (sivilce) gelişiminin sık görüldüğü gençlerde sivilce ve sivilce öncülü siyah nokta (komedon) oluşumuna sebep olabilmektedir. Bu sebeple özellikle yağlı cildi olan ve akneye yatkın kişilerin kapatıcı makyaj yapmamaları, yağlı özellikteki makyaj ürünleri ve fondötenleri kullanmamaları uygun olur" dedi.
Prof. Dr. Deniz Seçkin, makyaj yaparken güneşten koruyucu kullanımının da ihmal edilmemesi gerektiğini vurgulayarak şöyle devam etti:
"Korunmasız olarak güneş ışınlarına (ultraviyole) maruz kalmak uzun dönemde erken deri yaşlanmasına (kırışıklıklar, çizgilenmeler, lekeler) ve deri kanserlerine neden olabilmektedir. Bu sebeple dışarı çıkmadan önce yapılacak makyaj öncesinde güneşten koruyucuların kullanılması uygun olur. Makyaj öncesinde güneşten koruyucu kullanmak istemeyen kişiler, ultraviyoleden koruyucu içeren (ulraviyoleden koruyucu özelliği en az SPF 30 olmalı) makyaj ürünlerini de kullanabilirler. Makyaj malzemelerinin kişinin kendi cilt tipine uygun özellikte olması bir başka önemli konudur. Yağlı ciltlerde yağlı özellikteki ürünler kullanıldığında ciltteki yağlı görünümde artış olabilir, kuru ciltlerde ise uygun ürünler kullanılmadığında ciltteki kuruluk artabilir. Bu sebeple cilt özelliklerine uygun ürünler, tercihan bir dermatoloğun önerileri doğrultusunda seçilmelidir."
Makyaj ürünlerini satın alırken ürünün son kullanım tarihinin de önemli olduğunu belirten Prof. Dr. Seçkin, "Makyaj ürünlerini satın alırken mutlaka son kullanım tarihine bakılmalıdır. Son kullanım tarihi geçmiş olan ürünlerin kullanılmaması gerekir. Bu ürünler zaman içinde bakteri barındırır hale gelebilir ve özellikle göz çevresi ve kirpikler için kullanılan ürünler kirpik dipleri ile gözün konjonktiva tabakasında enfeksiyonlara sebep olabilir. Makyaj ürünlerinin bir başka kişiyle paylaşılmaması ve makyaj için kullanılan fırçaların en az haftada bir kez temizlenmesi uygun olur" diye ekledi.
Sosyal medyada son zamanlarda sıkça reklamı yapılan bazı ev yapımı ürünlerin veya içeriği belli olmayan ürünlerin kullanılmaması gerektiğini de ifade eden Seçkin, makyaj temizliğinin önemini de vurguladı. Prof. Dr. Seçkin, gece yatmadan önce yüzdeki makyajın mutlaka deri tipine uygun temizleyici ürünlerle temizlenmesi ve ardından da cildin nemlendirilmesi gerektiğine dikkat çekti.