Gazeteci Mehmet Ocaktan, KPSS ve 128 milyar doların perde arkasını araladı: FETÖ’nün parmak izi…

Gazeteci Mehmet Ocaktan, KPSS ve 128 milyar doların perde arkasını araladı: FETÖ’nün parmak izi…

2022 KPSS skandalı ve geçtiğimiz yıllarda gündemde olan 128 milyar dolar sorunu hakkında, Gazeteci Mehmet Ocaktan, önemli ip uçlarını köşesine taşıdı.

128 MİLYAR DOLARIN PERDE ARKASINI ARALADI: İKTİDAR VE FETÖ'NÜN PARMAK İZİ...

Geçtiğimiz yıllarda 128 milyar nereye gitti sorusu, muhalefet tarafından iktidara söylendi ama cevap alınamadı. Muhalefet ve halk bununla ilgili önemli kampanyalarda yürüttü, uzun bir süre gündemde kaldı ama gündemden zamanla düştü.

Gündemi sarsan başka bir skandal ise geçtiğimiz hafta yapılan 2022 KPSS skandalı idi. Sınavda çıkan soruların, Yediiklim Yayınevi’nin kitapçıklarında da olması, soruların çalındığı gündemini beraberinde getirdi. ÖSYM Başkanı’nın görevden alınması, Yayınevine operasyon ve sınavın iptali gibi süreçlerde yaşandı.

Karar Gazetesi yazarı Mehmet Ocaktan, bunları köşesine taşıdı.

Ocaktan, şunları aktardı:

“Son dönemde öylesine iç karartıcı bir iklimde yaşıyoruz ki siyasetçilerden gazetecilere ve tek tek bireylere kadar her birimizin, yaşanan irili-ufaklı her skandalla birlikte umutsuzluğu biraz daha artıyor. En son yaşanan KPSS skandalı geçmişte FETÖ’nün ‘soru çalma’ işlerini hatırlattığı için toplumun hemen bütün kesimlerinde “Bu da başka bir FETÖ mü?” sorularını gündeme getirdi. Şu ana kadar ortaya çıkan bilgilere bakarak söylemek gerekirse, KPSS skandalı devletteki çürümeyi her gün biraz daha derinleştiren liyakatsizliğin en bariz göstergesidir. İlla ki bu işte de bir FETÖ parmağı aranmak isteniyorsa buna da bir mani yok elbette… Zira siyasal iktidar çözüm üretemediği her konuda bir bahane üretmede hayli başarılı. Nasıl enflasyonu düşüremediğinde, zamlara çare bulamadığında “Dış güçler ve içerideki uzantıları bizi ekonomik olarak vurmak istiyorlar” gibi gerekçeler üretebiliyorsa, KPSS skandalı konusunda da pekala bir FETÖ parmağı bulabilir. Ama şu muhakkak ki iktidar, ÖSYM’nin bu beceriksizliğini araştırıp toplumu rahatlatacak bir izahatta bulunmak zorundadır, aksi taktirde insanların zihinlerindeki sorular artarak devam edeceği için bundan en büyük zararı iktidar görecektir. Bunun için de tek yol, devleti bu liyakatsizlik illetinden kurtarmaktır. Ancak öyle anlaşılıyor ki iktidar, yaşadığımız ekonomik krizin de her gün farklı bir versiyonu ortaya çıkan skandalların da esas itibariyle liyakatsizlikten ve kurumsal çöküşten kaynaklandığı gerçeğini görmezden gelerek geçici çözümlerle vaziyeti idare etmeyi tercih ediyor. Bu çerçevede Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın Rusya dönüşü uçakta gazetecilerin bu konudaki sorusuna verdiği cevap dikkat çekici. Bir gazetecinin "KPSS iptal kararınızın detayını merak ediyoruz. Bununla birlikte son duruma ilişkin bilgi verebilir misiniz? FETÖ parmağı var mı?" sorusuna şu cevabı veriyor: "FETÖ’cü grup mu desek; 6’lı masa mı desek; bir de masanın altı var, yedi… Şimdi dikkat ederseniz, aynı anda hepsi adeta aynı cümlelerle, aynı kelimelerle bunu tanımlamaya çalıştılar. Yani biz orada boşta bulunsak veya boşluğa düşsek bunu seçime kadar satacaklardı. Çünkü gençleri nasıl aldatırız gayreti içerisindeler.”

‘İKTİDARIN ACİZİYETİNİN BELGESİDİR’

6’lı masanın altında bile failler arandığına göre, KPSS skandalının sorumlularının kimler olduğu konusunda iktidarın bir kafa karışıklığı yaşadığı muhakkak ya da 6’lı masanın altını-üstünü karıştırmak işine geliyor. Maalesef iktidarın bu bakış açısı doğal olarak bütün toplum kesimlerine yayıldığı için insanların da kafası hayli karışık… Bu yüzden de toplumda öylesine akla ziyan spekülasyonlar üretiliyor ki doğrusu “at izi-it izine” karışmış durumda… Eğer ‘masa altında’ KPSS kaçağı arama yöntemini örnek alacak olursak, iktidarın da hiç hoşuna gitmeyecek tatsız sonuçlara ulaşabiliriz. Mesela bu çıkarsamaya göre, Türkiye’nin şu anda yaşamakta olduğu ekonomik krizin en büyük müsebbiplerinden birisi olan kayıp 128 milyar dolarla ilgili olarak, “Acaba 128 milyar doların buharlaşması hikayesinde de bir FETÖ izi olabilir mi?” sorusunu rahatlıkla sorabiliriz. Nitekim dönemin Maliye Bakanı Berat Albayrak da bakanlıktan ayrılırken “At izinin it izine karıştığı, Hak ve batılı ayırt etmenin zorlaştığı böyle çetin bir zamanda, Allah sonumuzu hayretsin” diyerek veda etmişti. Kim bilir belki de bir bildiği vardır… Maalesef AK Parti, bizzat kendi iktidarının acziyetinden kaynaklanan hatalardan ders çıkarıp toplumu ikna edecek doğru adımlar atmak yerine, hatalarının vebalini bazen ‘dış güçler’e, bazen de muhalefete yükleyerek toplum nezdindeki güvenilirliğini bile bile yok ediyor. Öyle derin siyasi analizlere vakıf olmayan sokaktaki insan da bilir ki KPSS beceriksizliğinin sorumlusu Bay Kemal ya da dış güçler değildir. Peki neden iktidar ve yandaş kalemler KPSS’de ısrarla FETÖ parmağı ararlar? Diyelim ki bu skandalın sorumlusu gerçekten FETÖ’cülerdir. O zaman insanlar sormazlar mı, “Hani yıllardır FETÖ ile mücadele ediyordunuz, yoksa hepsi masal mıydı?” Hiç kimse toplumun gözlerinin içine bakarak yeni masallar anlatmasın… Eğer yarın bu işin arkasından da FETÖ çıkarsa, herkes bilsin ki bu durum, FETÖ ile mücadelede iktidar acziyetinin belgelenmiş bir itirafı olur. Gelin hiçbir bahaneye ihtiyaç duymadan, KPSS beceriksizliğinin temelini oluşturan şu liyakatsizlik belasından devleti kurtarın.”

İlgili Haberler