TV 100'de yayınlanan programa katılan ve sunucu Mine Uzun'un sorularını yanıtlayan Seçer, Mersin Belediyesi'nin sunduğu hizmetlerden bahsederken, belediyelerdeki siyasi kayırmacılık düzenine de tepki gösterdi. Vahap Seçer, Mersin'deki yaşayan Suriyeli vatandaşlarla beraber demografik yapının bozulup bozulmadığı ile ilgili de dikkat çeken açıklamalarda bulundu.
MERSİN'DE NE KADAR SURİYELİ VAR?
Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı bir vatandaşla yaşadığı diyaloğu anlatarak, belediyeciliğin önemine değindi:
Bir vatandaş, 'evimde yağım, bulgurum, makarnam var. Sadece ekmek yapacak unum yok' dedi. Mersin Ekmek fabrikasından bir çuval un rica ettim, arkadaşlar vatandaşa götürüldü. O insanın aklına önce belediye başkanı geliyor. Belediye başkanlığı böyle bir yer."
Mersin'de yer alan Suriyeli sayısına da değinen Seçer, şehrin demografik yapısının bozulup bozulmadığı ile ilgili şöyle konuştu:
"Mersin'in yaklaşık 1 milyon 900 bin yerli nüfusu var. 400 bin Suriyeli nüfus var. Mersin, yerli ya da yabancı 2 milyon 300 bin insanın yaşadığı 16 bin kilometre kare alan. İstanbul'un 3 buçuk katı. Bir başka ülkeden 400 bin insan gelirse o da yaklaşık olarak yerli nüfusun yüzde 20'sine tekabül ederse demografik dağılımda tabi ki farklılık ortaya çıkar."
"YURT PROJEMİZ DEVAM EDİYOR"
Kırsalda 68'i kız 40'ı erkek olmak züere 108 öğrenci kapasiteli bir misafirhanelerinin olduğunu söyleyen Mersin Belediye Başkanı, çocukların mahallelerinden merkeze gelmekte zorlandıklarını aktardı. Bu çocuklar için yeni bir yurt yapımı içerisinde olduklarını söyleyen Vahap Seçer, şöyle devam etti:
"Merkezde de yeni bir yurt yapımı devam ediyor ama sadece yerel yönetimlerin ki görev alanı olmamasına rağmen yurt yaparak bu açığı kapatması zor. Kredi ve Yurtlar Kurumu tüm imkanlarını seferber etmeli, bütçe onlarda, imkan onlarda, mevzuat onları imkanlı kılıyor. Pandeminin arkasına sığınmalarını da doğru bulmuyorum. 7 bin civarında çocuğumuz Mersin'de üniversite kazanıyor. Bu öğrencilerin tamamı bizden eğitim yardımı alıyor. Bu yıl 1600 tl alıyorlar geçen sene 1400 TL yardım alıyorlardı."
"KÜLTÜR VE SANATA AYRI BİR YER AÇTIK"
Sosyokültürel anlamda Mersin'de sunulan hizmetlerden de bahseden Seçer, şunları aktardı:
Mersin'de uluslararası müzik festivali var 19.'su yapılıyor. Dünyadan çok önemli sanatçılar da sahne alıyor. Bizim bağımsız bir festivalimiz daha var. Oraya da Haluk Levent ve Kızılıordu korosu geliyor. Böyle şeyler yapmamızdaki amaç farklı kültürleri bir araya getirmek. Belediye olarak kültür ve sanata da çok ayrı bir yer açtık. Bütçe konusunda da son derece bonkör davranıyoruz. Kentin sosyo ekonomik yapısına göre bütçemizi ayarlıyoruz.
HASTA YAKINLARI İÇİN 5-30 GÜN KONAKLAMA
Normal hastalığa sahip vatandaşların yakınları için 30 gün, kanser gibi hastalığa sahip vatandaşların yakınları için ise 5 gün boyunca konaklayabilecekleri anlaşmalı misafirhaneleri olduğunu paylaşan Seçer, "Mersin'de yerleşim yerleri dağınık olduğu için insanlar tedavi için şehir merkezine gelme ihtiyacı duyuyorlar. Anlaşmalı misafirhanelerimiz var, kahvaltılarını da orada yapıyorlar. Sosyal hizmetler birimimiz vatandaşlarımızla 7/24 ilgileniyor" dedi.
"SİYASİ TARTIŞMA ORTAMINDA BELEDİYELER GÖREVİNİ YAPAMIYOR"
Siyasi tartışmalar içerisinde belediye kayırmacılığı gibi durumlarda belediyelerin ne kadar kötü etkilenebildiğini anlatan Seçer, bu ayrımın ortadan kalkması gerektiğine dikkat çekti:
"Cumhur İttifakı’ndaki belediyelere bakış açısı neyse Millet İttifakı’ndakilere de aynı bakış açısı olmalı. Bir ayrım olduğu zaman her şeyi ortadan kaldırıyorsunuz çünkü adaletten bahsedemiyorsunuz. Adaletin olmadığı bir toplumda geleceğe umutla bakamazsınız. Siz toplumu çürütürsünüz, devlet yapısını, o mekanizmayı ortadan kaldırırsınız. Türkiye'de böyle bir açmaz yaşanıyor. Siyasi tartışma ve muazzam bir gerginlik var. Bu toz duman arasıda yerel yönetimler zaman kaybediyor hizmet yapamıyor. Mersin'de zaman zaman bu olumsuzluktan etkileniyor."
