Metin Akpınar’ın evlilik dışı ilişkisinden olan kızı Duygu Nebioğlu, annesi Suphiye Orancı’yı bulmak için Müge Anlı’ya başvurmuştu. Suphiye Orancı'nın ikiz kızları da dahil 4 çocuğunu bıraktığı Antalya Tekirova'daki Adile Şener ilk kez konuştu.
Duygu Nebioğlu'nun sanatçı Metin Akpınar'ın kızı olduğunun ortaya çıkmasından bu yana sanat dünyasının usta ismi gündemden düşmüyor.
KIZININ FAKİRLİK BELGESİNİ İPTAL ETTİRDİ
Kızına bakmadığı iddia edilen Metin Akpınar'ın iddiaya göre kızının fakirlik belgesini iptal ettirdi. Müge Anlı ile Tatlı Sert programına başvuran Duygu Nebioğlu, ablasının babasının da medya sektöründen olduğunu söylemişti. Bu iddiaların ardından Uğur Dündar kişisel sosyal medya hesabından biyolojik babası olmadığını duyurmuştu.
ÇOCUKLARINA BAKAN KOMŞU İLK KEZ KONUŞTU
Tüm bu olaylar sosyal medyayı işgal ederken Suphiye Orancı’nın ikiz çocuklarıyla birlikte 4 çocuğunu da bıraktığı komşusu Adile Şener konuştu.
Şener, "Tek başıma dört kız çocuğunun bakımını üstlenmek zor olunca komşularımızdan birer tane alındı. Dilara'yı kardeşim Sevim'e emanet ettik. Duygu ise yanımda kaldı. Bir süre böyle devam ettik. İnek sütü ile besleniyorduk inek hamile olduğunda, süt Duygu'ya zarar verdi.
Duygu üç gün boyunca hastanede kaldı. Bu süreçte gerçek annenin hapse girdiğini öğrendik. Annenin gazeteciye gönderdiği bir mektupta 'Çocuklarım için hapse girdim' dediğini duyunca, eşim valiliğe başvurdu. Dilekçemizi sunduktan sonra, o dönemin yurt müdürü, vali beyin eşi ve diğer görevliler bizimle iletişime geçti. Diğer aileleri de aradık ve çocukları topladık. Hiçbirimiz, çocukların anne ve babalarından yoksun büyümemesi için onları bırakmak istemiyorduk. Altı ay boyunca bakmış ve onları sevmiştik. Hepimiz ağlıyorduk. Yurt müdürü bizi iki araçla alıp, çocukların kalacağı yurda götürdü. 'Gözünüz arkada kalmasın. Dört çocuk da artık devletimize emanet' dedi. Gözyaşları içinde çocukları bırakıp geri döndük" şeklinde yaşanan olayı anlattı.
Sabah’a konuşan Adile Şen şunları söyledi:
"Kızların annesi halıcılarda tercümanlık yapıyormuş. 9 yıl önce vefat eden eşim Emin Şener ile görüşmüş. 'Çalışamıyorum, çok zor durumdayım. 2'si ikiz 4 kız çocuğum bakar mısın' demiş. Eşim 'Tamam' deyince taksi ile 2'si 2 aylık ikiz, en büyük kız 5 diğeri 3 yaşında olmak üzere 4 kız çocuğunu bırakıp gitti.
ÇOCUKLARIN ÜSTLERİNDE BAŞINDA BİR ŞEY YOKTU
Çocukların üstünde başında bir şey yoktu. Komşudan inek sütü olarak ikizlere baktı. O zaman dikiş makinesi giysilerini diktim. Anne sonra bir kez geldi. Bir daha da gelmedi.
Bu sırada gerçek annenin yani Suphiye Orancı’nın hapse girdiğini öğrendik. Annenin gazeteciye gönderdiği mektupta 'Çocuklarım için hapse girdim' dediğini öğrenince eşim valiliğe dilekçe ile başvuruda bulundu.
Dilekçenin sunulmasından sonra, o dönemdeki yurt müdürü, valinin eşi ve diğer yetkililer tarafından karşılandık. Diğer aileleri de aradık ve çocukları getirdik. Hepimiz, çocukların sevgi ve şefkatten mahrum büyümemesi için onları bırakmak istemiyorduk. Çocukları 6 ay boyunca bakmıştık ve onları çok sevmiştik. Gözyaşları içindeyken yurt müdürü, bizi de iki araçla alarak çocukların kalacağı yurda götürdü. "Gözünüz arkada kalmasın, dört çocuk da devletimize emanet" dedi ve biz gözlerimiz dolu dolu çocukları bırakıp geri döndük.
ANNE BENİ BIRAKMA SÖZLERİ YÜREĞİMİ DAĞLADI
Çocuklar yurttan ayrılırken, en büyük kızın "Anne, beni bırakma" sözleri yüreğimi dağladı. O, her şeyin farkındaydı ve o sözü hiç unutamam. Hala yüreğimde. Eşimle birlikte daha sonra yurda ziyaretlere gittik ve giysi, ayakkabı gibi hediyeler götürdük. Onlar inanılmaz mutlu oluyorlardı. Yurt müdürü bizi uyardı, "Hediyeleri siz vermeyin, biz verelim. Diğer çocuklara hava atıyorlar" diye. Biz de sonra hediyeleri idareye teslim ettik.
SUPHİYE ORANCI ‘ ÇOCUKLARIMI EVLATLIK VERMEYİN’
Anne, cezaevindeyken, "Çocuklarımı evlatlık vermeyin. Cezaevinden çıkınca çocuklarımı alacağım" demiş. Yıllarca yurda gidip geldik, anne böyle söyleyince çocukları bize vermediler.
25 YIL SONRA DUYGU BENİ BULDU
25 yıl sonra Duygu beni buldu ve sonra hepsi ile görüştük. Öz kızımız olan Kedi, onlara çocukluk resimlerini gönderdi.
En sonunda en büyükleriyle İzmir'deki ile görüştüm. Bana "moralim çok bozuk" dediğinde, yanıma gelmesini ve turizm sektöründe iş bulacağımı söyledim. İki tanesi öğretmen olan kızlarımızla sürekli görüşüyoruz ve bayramda ziyaretlerine geliyorlar.
NE OLMUŞTU
Duygu Nebioğlu’nun ablasının da babasının medya dünyasından ünlü bir isim olduğunu söyleyince Uğur Dündar sosyal medya hesabından bir açıklamada bulunmuştu.
Uğur Dündar’ın paylaşımı şu şekilde;
Bugüne kadar mahkemenin aldığı gizlilik kararına titizlikle uyduk ve hep sustuk. Ama mademki karşı taraftan biri konuştu; kısaca net bir cevap vereyim: Mahkemenin her iki tarafı sevk ettiği ve SON SÖZÜ SÖYLEYECEK KURUM OLAN ADLİ TIP KURUMU DNA İNCELEMESİNİ BİTİRDİ VE BİYOLOJİK BABALIK İDDİASINI REDDETTİ. Benim ve Avukatım Murat Ergün için konu kapanmıştır.
DNA TESTİNDE KURAL İHLALİ ÇIKMIŞTI
DNA raporuna yapılan itirazın gerekçeleri arasında şunlar yer alıyor.
Raporun tarihinin, kan örneklerinin alındığı tarihlerden sonra olması, raporun dava dosyasına sunulması arasındaki zaman farkı, kişilerin isimlerinin açık bir şekilde kullanılması, kuru kan örneğinin alınmamış olması gibi faktörler mevcuttur. Ek olarak, Adli Tıp Kurumu'nun, anneden de örnek alarak testin daha doğru sonuçlanması gerektiğini belirttiği anne Suphiye Orancı'nın ulaşılamaması sebebiyle bu örneğin alınamadığı da belirtiliyor. Bu sebeplerle, DNA testinin yeniden yapılması talep edildi.
DİLARA G. METİN AKPINAR’DAN ÖNCE DAVA AÇMIŞ
Dilara G.'nin Uğur Dündar'a karşı açtığı babalık davasının, Metin Akpınar'ın kızları tarafından açılan davadan daha önce açıldığı, hala sonuçlanmadığını da belirtiyor.
