İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Murat Kurum, 'Üreten İstanbul Büyüyen Türkiye' programında futbolcular ve sanat camiası ile bir araya geldi.
“Ankara, İstanbul, İzmir Büyükşehir Belediyeleri'ni yöneten CHP zihniyeti, gidip depremzedeler için 50 konut, 100 konut yapayım demedi" diyen Murat Kurum, "Bir tarafta ‘Bu işi siyaset üstü görelim deprem siyaset üstü bir konudur’ derken her gittikleri yerde siyaset yaptılar. Orda vefat eden kardeşlerimizin sayısı üzerinden siyaset yapıyorlar” şeklinde konuştu.
Kendisinin hiçbir zaman iftiraların içinde olmayacağını belirten Kurum, "Hiçbir zaman dedikoduların içerisinde olmayacağız. Birileri gibi yol yürüdüğümüz dava arkadaşlarımızı, büyüklerimizi sırtından hançerlemeyeceğiz. Maalesef kiminle yol yürüdüyse onu saf dışı bırakmakta üstüne yok." diyerek İmamoğlu'na eleştirilerde bulundu.
Mevcut İBB'nin israfı bitirdiklerini açıkladıktan sonra kendi reklamı için milyonlarca TL harcadığını belirten Kurum, şunları söyledi: "İsrafı bitirdik deyip boy boy tabelalara reklam verme bedeli 175 milyon, 2 günlük konsere 550 milyon TL harcayan anlayış bu. Cumhuriyet Halk Partisi kongrelerinde delegeleri ayarlamayı iyi biliyor. Orada yol yürüdüğü arkadaşlarını saf dışı bırakmayı iyi biliyor. Ama belediyecilikten bir haber."
"BİZİM KİMSEYLE ŞAHSİ BİR MESELEMİZ YOK"
Beşiktaş denildiğinde akla ilk olarak milli değerlerin geldiğini söyleyen Kurum, "Beşiktaş’ımızdaki bu güzel buluşmaya hoş geldiniz. Serkan başkanımızla ne zaman konuşsak, Beşiktaş kimliğinden söz ediyoruz. Evet, Beşiktaş denildiğinde aklımıza bir duruş gelir, milli değerlerimize bağlılık gelir. Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün ilçesidir Beşiktaş. Beşiktaş deyince akla Dolmabahçe gelir, Milli Mücadele gelir, Cumhuriyetimize derin bir saygı ve sevgi gelir. İstanbul Fatih’in emaneti, Beşiktaş vefanın şehridir. Emanet; sahip çıkmaktır. Vefa, millete verdiğin sözünde sonuna kadar durmaktır. Bizim kimseyle şahsi bir meselemiz yok. Herkesin şahsına sonuna kadar saygılıyız. Ama biliyoruz ki, emanete sahip çıkmayanlarla; İstanbul’a vefası olmayanlarla bu kentler yönetilemez, insanlar mutlu edilemez. Çok açık ve net söylüyorum. Vefa giderse, cefa gelir" ifadelerini kullandı.
"BU ŞEHRİN SAKİNLERİ CEFA ÇEKİYOR"
Mevcut İBB yönetiminin İstanbul’a ve İstanbul’un sorunlarına ilgisiz olduğuna, İstanbulluların da bunun sonuçlarına katlanmak zorunda kaldığını vurgulayan Kurum, "Son 5 yılda İstanbul'umuzun düştüğü bu durum, birileri İstanbul’un, Beşiktaş’ın sefasını sürerken, bu şehrin sakinleri cefa çekmektedir. Her gün ulaşımda, ama metrobüs duraklarında ama metro beklerken, ama annelerimiz babalarımız evlerinde, huzursuz bir şekilde ‘acaba deprem olur da benim evim hasar görür mü’ endişesi içerisinde yaşıyor. Bugün İstanbul'u yöneten irade, verdiği vaatlerin çoğunu yerine getirmemiştir. İstanbul’umuz tüm uluslararası standartlara ve araştırma sonuçlarına göre hizmetsizlikle anılmaktadır" diye konuştu.
"MİLLETİMİZ ÇARESİZLİK İÇİNDE"
İstanbulluların şehir içi ulaşımda en büyük problemlerinden birinin taksi hizmetleri olduğunu ve mevcut İBB yönetiminin bu soruna çözüm bulamadığını hatırlatan Murat Kurum, şöyle konuştu: "Taksi sorununu çözememiş bir iradeden bahsediyoruz. Biz günlerdir sokaktayız. Gitmediğimiz ilçemiz yok. Her bir vatandaşımızı dinledik. Gittiğimiz her yerde otopark, taksi, kentsel dönüşüm ve yeşil alan sorunu gibi onlarca sorunla karşı karşıyayız. İşte Serkan Başkanım da anlattı. Düşünebiliyor musunuz? Aracını otoparka bırakıyor ve otoparkta bir daha yer bulamam endişesiyle aracını almıyor. Yani otoparka mı sahip çıksın, arabaya mı sahip çıksın? Böyle çaresizlik içinde milletimiz. Maalesef İstanbul bugün cefa çekmektedir. İstanbul'un bu kronikleşen sorunlarına artık kimsenin tahammülü kalmadı"
"İSTANBUL 31 MART'TA ÇOK NET DEĞİŞİM İSTİYOR"
Seçmenin projelerine büyük ilgi gösterdiğini dile getiren Murat Kurum, İstanbul’un değişim ihtiyacını, şu sözlerle vurguladı: "Türkiye Yüzyılı' projemizde, 10 başlık altında İstanbul’un her alanına ilişkin, sanayisi, turizmi, tarımı, sporu, deprem gerçeği, ulaşım çilesi, sosyal yardımdaki adaletsizlikler gibi İstanbul'a ilişkin hayallerimizi açıkladık. Gittiğimiz her ortamda da şunu görüyoruz: İstanbul artık 31 Mart'ta çok net bir şekilde değişim istiyor. 31 Mart'ta kendisiyle ilgilenen, şefkat gösteren bir belediyecilik anlayışı istiyor. Bu çok doğal bir şey. Yani İstanbul’da yaşayanların, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nden, ilçe belediyesinden bu hizmetleri beklemesi en doğal hakkıdır. Bunu beklediklerini de vatandaşlarımız burada çok daha güzel şartlar içinde yaşama arzusunda."
"MİLLETİMİZ BİZİ NEREDE GÖRMEK İSTİYORSA ORAYA KOŞTUK"
Vatandaşın zor gününde hep yanında olduğunu belirten Kurum, Elazığ, Malatya ve İzmir depremlerine atıfta bulunarak, "Elazığ'da deprem oldu. Ben 2 saat sonra oradaydım. Günlerce orada kaldık. Mustafa Paşa’da, Rüstem Paşa’da, Abdullah Paşa’da, her bir sokağında alın terim var. Elazığ'dan, Malatya'ya o depremlerde günlerce çalıştık. Milletimiz bizi nerede görmek istiyorsa oraya koştuk. Söz verdik ve o sözleri tuttuk. O zaman dediler ki bize 'Siz bu konutları yapamaz ve bu işyerlerini milletimize yetiştiremezsiniz' dediler. Aradan 1 yıl geçti. 1 yıl sonra biz Elazığ ve Malatya da tarihinin en büyük dönüşüm projelerini gerçekleştirdik. Bu depremde Elazığ, eğer az vefat verdiyse Elazığ bu depremden az etkilendi ise değerli arkadaşlar bunun sebebi burada yapılan dönüşümdür. Çok net söylüyorum. Biz bir deprem ülkesiyiz ama depremle mücadele etmek deprem dönüşümünü kentsel dönüşümü her alanda gerçekleştirmek durumundayız. Yaptığınızda işte 11 ilde yaşadığımız depremde TOKİ de yaptığımız binalarda kimsenin burnu kanamadı” ifadelerini kullandı.
"HEP BİRLİKTE TEK YÜREK OLDUK"
"Kastamonu’da, Rize’de, Giresun’da, Bartın’da, Trabzon’da seller oldu biz yine oradaydık” diyen Kurum, milletle el ele verdiklerini söyledi.
Kurum, “Giresun Dereli, Kastamonu Bozkurt, selden etkilenen ne kadar ilçe varsa günlerce kaldık. En son asrın felaketinde büyük bir acıyla uyandık. 53 bin canımızı kaybettiğimiz bu depremde buradaki birçok dostumu deprem bölgesinde gördüm. Kulüplerimiz seferber oldu. Geldiler bin bir zorlukla yönettikleri kulüplerle, yine kendi emekleriyle prefabrik konutlar, çadır kentler yaptılar. Hep birlikte tek yürek olduk. 11 ilimizi, 14 milyon vatandaşımızı bir an olsun yalnız bırakmadık. Hala oradaki kardeşlerimiz için seferberlik anlayışıyla çalışmaya devam ediyoruz. Orada öyle bir çalışma yaptık ki ben bakanlığın bütün birimlerini neredeyse oraya taşıdım. 3 ayda 11 ilimizde, depremden etkilenen tüm ilçelerimizde 180 bin konutun inşasını başlattım" diye konuştu.
İBB'YE ELEŞTİRİLER
Mevcut İBB Başkanı’nın deprem ve kentsel dönüşüm konusundaki çelişkili tutumuna da gönderme yapan Kurum, şu sözlerle eleştirilerde bulundu: "Bir tarafta ‘Bu işi siyaset üstü görelim, deprem siyaset üstü bir konudur’ derken her gittikleri yerde siyaset yaptılar. Orda vefat eden kardeşlerimizin sayısı üzerinden siyaset yapıyorlar. Acaba 10 bin kişi fazla ölse mutlu mu olacaksın? Sen oradaki depremzedenin mutluluğuyla sevineceğine, acaba 3 kişi daha fazla vefat etti mi algısını elde ederek ne yapmaya çalışıyorsun, bu nasıl vicdansızlık? Onlar ağız dolusu vaatler sundular, bedava vereceğiz dediler. Milletimiz yine o boş vaatlere kanmadı, eserden, hizmetten yana tavrını net bir şekilde koydu. Orada başladığımız, ardından arkadaşlarımızın devam ettirdiği konutları 20 gün önce teslim ettik. Hamdolsun milletimize verdiğimiz sözleri tuttuk. Nerede milletimiz bize ihtiyaç duysa oradaydık"
"İSTANBUL 31 MART’TA ÖZGÜRLÜĞÜNE KAVUŞSUN"
31 Mart seçimlerinin taşıdığı kritik önemi vurgulamak için, ‘köprüden önceki son çıkış’ benzetmesi yapan Murat Kurum, “Bir tarafta İstanbul için dertlenen, İstanbul için 5 yılda metro hattını 2 katına çıkarmak isteyen, diğer tarafa baktığınızda verdiği sözleri unutan bir anlayış var. 31 Mart’ta İstanbul’un deprem dönüşümü için bir tarafta 650 bin konutu yapmak isteyenler, diğer tarafa baktığınızda bu konutların yapılmasına ‘gerek yok’ diyen bir anlayış var. Bir tarafta, İstanbul 31 Mart’ta özgürlüğüne kavuşsun, ‘bizim ecdadımız, bizim atalarımız bu kutlu şehri bize emanet etti, biz de bu emanete gözümüz gibi sahip çıkalım’ diyenler var, bir tarafta da kirli pazarlık masalarıyla belediye başkanlarını, meclis üyelerini o pazarlık masasında dağıtanlar var. Bir tarafta bu ülkeyi birliği için, beraberliği için, ay yıldızlı bayrağımız için, şehitlerimiz için, gazilerimiz için, bu ülkenin her alanında mücadele edenler var. Diğer tarafta da o ittifakların ucunun nereye uzandığını milletimizin çok iyi bildiği bir anlayış var” ifadelerini kullandı.
"1 NİSAN GELDİĞİNDE BAHAR GELSİN"
İstanbul’un bir beş yıl daha kaybetmeye tahammülü olmadığını söyleyen Kurum, "Eğer 31 Mart'ta biz İstanbul'un geleceği adına ‘Gerçek Belediyecilik’ için kararımızı almazsak eğer bundan sonraki süreçte biz ulaşımla ilgili hiçbir problemimizi çözemeyiz. Depremle ilgili o endişeyi bundan sonra giderebilecek imkanımız yok, bu son viraj. Bu köprüden son çıkış. Kaybolan bir 5 yıl var, bir 5 yıl daha İstanbul kaybedemez. Kaybederse eğer, burada yaşamak artık eziyetten öteye geçer. O yüzden biz bu seçimde bu anlayışla çalışacağız. İstiyoruz ki 1 Nisan geldiğinde bahar gelsin, 1 Nisan geldiğinde İstanbul’da o erguvan çiçekleriyle birlikte İstanbulluların yüzü gülsün. 1 Nisan geldiğinde İstanbul’un gençleri geleceğe güvenle baksın. İnşallah 1 Nisan gelecek, dertler bitecek. Bir muradı var bu şehrin ve hep birlikte, sizlerle birlikte bu mücadeleyi yapacağız." şeklinde konuştu.
“ANKETLERDE DE ÖNDEYİZ”
Son anketlerin sorulması üzerine ise, Kurum, “Anket her zaman sahadır, sahanın gücüdür, sahanın sesidir, sahanın duygusudur, sahanın size sarılma isteğidir, arzusudur. Hamdolsun çok iyi gidiyoruz. O yüzden zaten burada Ekrem Başkan ne yapacağını şaşırdı. Cumhuriyet Halk Partisi anlayışı ne yapacağını şaşırdı. ‘İttifak yapıyor musunuz?’ sorusuna cevap veremiyorlar, yaptık demiyorlar, yapmadık demiyorlar. Anketlerde de öndeyiz, zaten anket firmaları bunları paylaşıyor. Siz de görüyorsunuz sahada çok iyi inşallah biz 31 Mart'ta şunu söylüyoruz Nisan gelecek dertler bitecek Nisan gelecek İstanbul'un İstanbulluların yüzü gülecek” yanıtını verdi.
Murat Kurum’a, Cumhur İttifakı Beşiktaş Belediye Başkan Adayı Serkan Toper ve AKP İl Başkanı Osman Nuri Kabaktepe ve diğer ilgililer eşlik etti.