Habertürk yazarı Nagehan Alçı, normalleşme süreci kapsamında okulların sadece 2 gün yüz yüze eğitime geçmesine sert tepki gösterdi. Alçı'nın köşe yazısında bu konuya değindiği kısım şöyle:
Kahvehaneler, halı sahalar ve AVM'ler açılabiliyor ama okulların ‘çok riskli’ bulunduğu bir ülkede yaşıyoruz.
Dünyanın hiçbir yerinde risk sıralaması böyle değil. Başka hiçbir yerde kıraathaneler açılırken okullar sadece 2 gün eğitim vermiyor.
KİMDİR BUNUN SORUMLUSU?
Şundan eminim, şayet okulların kapalı olmasına toplumda ciddi bir itiraz yükselseydi, medya bu konuyu işlemeye değer bulsa, veliler ortak ses çıkarsa, eğitimciler avaz avaz bağırsaydı Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk kabinede "İlkokulları haftada 5 gün açalım" önerisi getirdiğinde kabinenin hatırı sayılır bir kısmı "Toplumda böyle bir istek yok" rahatlığı ile bu öneriyi reddedemezdi.
Çok üzülerek söylüyorum: 6-18 yaş arası kuşağın enkaz haline gelmesinden ülke olarak hepimiz sorumluyuz. Az ya da çok.
Ama sanırım 1,5 yılın ardından dün kabine toplantısında hala "Okulları hiç açmayalım" diyebilen bakanlar, ekonominin, turizmin çarkları dönsün diye çocukların hayat çarklarını durduranlar diğerlerinden çok daha fazla sorumlu.
Evet, ne üzücü ki "Okulları hiç açmayalım" diyen birçok bakan vardı dünkü toplantıda.
Hepsini isim isim biliyorum.
Onların yaptıklarından ben utanıyorum.
20 yıllık bir gazeteci olarak şunu görüyorum, gelecek kuşaklarını adeta bir milli mutabakatla böylesine feda edebilen bir ülke daha ileri gidemez. Zaten gitmeyecek de... Orta düzey bir ülke olarak kalmaya mahkum Türkiye. Eğitim şart diyen profesörlerin bile eğitime önem verdiğine inanmıyorum. ‘Eğitim şart’ Cem Yılmaz’ın repliğinden öte bir anlam taşımıyor.
İktidara verdiği destekle bilinen Demet Akalın'dan normalleşme isyanı!
Doğu Perinçek "CIA ve MOSSAD'ın avucundadır" deyince Sedat Peker çıldırdı, ağzına geleni söyledi