Atama sözü alan öğretmenler 2.5 aydır bekliyor

Atama sözü alan öğretmenler 2.5 aydır bekliyor

Eğitim Fakültesi mezunlarını bekleyen en zor süreç hiç kuşkusuz ki atanma aşamasında başlıyor. Yüz binlerce öğretmen adayının beklediği atama kararı için hükümetten gelen açıklamalar heyecan yaratmıştı. Yaklaşık 2.5 ay önce yapmış olduğu bir açıklamada öğretmenlere atama sözü veren Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer’in o tarihten bu yana sessizliğini koruması ise dikkat çekti.

ÖĞRETMEN ATAMASI OLACAK MI: SÖZÜN ÜZERİNDEN 74 GÜN GEÇTİ!

Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer’in açıklamaları sonrası ümitlenen yüz binlerce öğretmen adayı, yaklaşık 2.5 aydır yeni bir haber alamadı. Bakanın ''atama yapılacak'' sözleri sonrasında geçen sürede hiçbir atamama yapılaması hayal kırıklığı yaratırken, atama bekleyen öğretmenler ve Eğitim İş Genel Başkanı Kadem Özbay, bu tablonun bilinçli olarak tercih edildiğini söyledi.

''''KASİYERLİK YAPAN DA VAR, AMELE OLARAK ÇALIŞAN DA''''

Atanamamanın getirdiği zor koşulları anlatan bir öğretmen, “Bizler Türkiye Cumhuriyeti’nin gencecik evlatlarıyız. Aramızda zincir marketlerin kasiyerliğini yapan da var, inşaatlarda amele olarak çalışan da. Tam 10 aydır aldığımız yüksek puanlarla, yaptığımız derecelerle, umutlarımız günden güne azalarak hâlâ bekliyoruz. Bakanın ağzından çıkan “atama olacak” sözüne güvendik. Talebimiz, biz öğretmenlerin hak ettiği atamayı bir an evvel duyurmanızdır.” Atama bekleyen bir diğer öğretmen ise taleplerini “Hayat, atama bekleyen öğretmenler için çok zor. İntihar eden öğretmen arkadaşlarımızın haberlerini okumaya dayanamıyoruz” dedi.

YAPAMIYORLAR DEĞİL, YAPMIYORLAR

Cumhuriyet''ten Sena Tufan''ın haberine göre, Eğitim-İş Genel Başkanı Özbay ise şunları söyledi: Eğitim-İş olarak bu meselenin adının da doğru koyulmasından yanayız: Atanamayan değil atanmayan öğretmenler. Çünkü öğretmenler açısından bir ‘yapamama’ durumu yok, fakülteden mezun olmuşlar ve mesleği hak etmişler. MEB açısından da bir ‘yapamama’ durumu yok, bu tabloyu çaresizlikle değil tercihleriyle yaratıyor. Biz de buradan iktidar tarafından eğitimin, diğer tüm alanlardan daha az önemsendiğini bir kez daha görüyoruz. Eğitimi nitelikli hale getirme niyeti olan hiçbir iktidar, öğrencisini öğretmensiz, öğretmenini de mesleksiz bırakmaz.”

İlgili Haberler