Ön çapraz bağ yırtığı hastaları, tek seanslık yeni teknikle sağlığına kavuşuyor

Ön çapraz bağ yırtığı hastaları, tek seanslık yeni teknikle sağlığına kavuşuyor

Klasik literatüre göre iki aşamalı ameliyat olması gereken hastalar, Karadeniz Teknik Üniversitesi Farabi Hastanesinde tek seansta yapılan yeni cerrahi tekniği "press fit"le yaşadıkları sorunlardan kurtuldu.

Trabzon'da, ön çapraz bağ yırtığının tedavisi için yeni geliştirilen "press fit" tekniğiyle ameliyat edilen 3 hastanın iyileşme süreci hızlandı.

Türkiye Spor Yaralanmaları Artroskopi ve Diz Cerrahisi Derneği (TUSYAD) Başkanı Prof. Dr. Yavuz Kocabey tarafından geliştirilen yeni ameliyat yöntemi, Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Farabi Hastanesinde uygulanmaya başlandı.

Bu kapsamda primer (birinci) ön çapraz bağ ameliyatlarının ardından dizlerinde yeniden kayma, dönme gibi şikayetlerle hastaneye başvuran hastaya, 6 ay aralıkla çift seans ameliyat yapılması gerekirken "press fit" tekniğiyle tek seansta revizyon cerrahisi (bir hastalık veya sorun nedeni ile yapılan ameliyatın işe yaramaması veya başka sorunlara neden olması nedeniyle aynı bölgeye tekrar girilmesi ve o bölgede şikayetleri gidermek için veya sorunları çözmek için yapılan düzeltici ikincil ameliyat) gerçekleştirildi.

Prof. Dr. Yavuz Kocabey, KTÜ Farabi Hastanesi Ortopedi ve Travmatoloji Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Kerim Öner'in ev sahipliğinde ve Atatürk Üniversitesi Ortopedi ve Travmatoloji Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ahmet Emre Paksoy'un katılımıyla 3 hastayı yeni teknikle ameliyat etti.

Söz konusu revizyon ameliyatıyla tedavi süreçleri kısaltılan hastalar, operasyonun ertesi günü taburcu edildi.

"YAKLAŞIK 1,5 YILDA 150 VAKAYA ULAŞTIK"

Prof. Dr. Yavuz Kocabey, AA muhabirine, Trabzon'da, yeni geliştirdiği "press fit" tekniğiyle ameliyatlar yaptıklarını söyledi.

Söz konusu yöntem hakkında bilgi veren Kocabey, "Ön çapraz bağ ameliyatlarında hem kaval kemiği hem de uyluk kemiğine delik açıyoruz. Buraya tendonları (hareketi sağlayan, kasların ürettiği gücü kemik ve eklemlere ileten bağlar) koyuyoruz ve buraya implantlar, vidalar koyuyoruz. Bizim tekniğimizde kaval kemiğine hiçbir şey koymuyoruz, implant yok. Kemiği kemiğe çakarak işi bitiriyoruz." diye konuştu.

Kocabey, yeni geliştirdiği yöntemin çok sayıda avantaj sağladığına dikkati çekerek, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Kemiğe ne koyarsanız koyun ağrı yapıyor ama siz kemiğe bir şey koymazsanız bu ağrıyı azaltmış oluyorsunuz. Vakalarımızda gördük ki kemiği kemiğe çaktığımız, implant koymadığımız zaman kanama ve ağrı azalmış oluyor, ödem oluşmuyor. Hasta yarın ayağa kalkacak, 90 dereceye kadar da dizini bükebilecek."

Hastaların da durumdan gayet memnun kaldıklarını aktaran Kocabey, "Yeni tekniğin hakikaten avantajları çok fazla. Bir diğer avantajı da yüzde 50 giderleri azaltıyorsunuz." dedi.

"BUNDAN SONRAKİ SÜREÇTE TRABZON'DA UYGULAMAYI KULLANACAĞIZ"

Doç. Dr. Kerim Öner de Trabzon'da konuk ettikleri Prof. Dr. Yavuz Kocabey ve Doç. Dr. Ahmet Emre Paksoy ile yeni yöntemi kullanarak 3 hastayı ameliyat ettiklerini söyledi.

Bundan sonraki süreçte Trabzon'da uygulamayı kullanacaklarını belirten Öner, "Yavuz hocamızın literatüre tanımlamış olduğu ön çapraz bağı ile ilgili yeni bir teknik. Bu tekniğin bize sunduğu çok ciddi avantajlar var." dedi.

Ameliyat edilen 40 yaşındaki hasta hakkında bilgi veren Öner, şunları kaydetti:

"Hastamıza 12 yıl önce primer ön çapraz bağ ameliyatı yapıldı. Son şikayetleriyle hastayı değerlendirdiğimizde evde yürürken dahi dizinde yeniden dönmeler, kaymalar, güvensizlik hissi şeklinde şikayetleri oluştu. Yani hastanın yeniden ön çapraz bağ cerrahisine ihtiyacı oldu ve klasik literatür bilgimize göre tünel genişlemesi mevcuttu. Tünel 14 milimetrenin üzerindeydi. İki aşamalı cerrahi yapmak zorundaydık. Şu an hastayı ameliyat edecektik, kemik dolgusu ekleyip onun kaynamasını bekleyecektik. 6 ay sonra hastayı tekrar ameliyat edip çapraz bağ ameliyatı yapacaktık. Bu hem hastaya hem bize hem de ekonomik olarak ciddi bir külfet. Hastalarımızı tek seansla tüm bu sorunlardan kurtararak mükemmel bir revizyon cerrahisi yaptık."

"BU TEKNİK SAYESİNDE ARADAKİ BİR BASAMAK CERRAHİYİ ATLIYORUZ"

Doç. Dr. Ahmet Emre Paksoy da bu tekniğin hastayı iki basamaklı revizyon yapılmasından kurtardığını anlattı.

Paksoy, iki basamaklı yöntemde hastaya öncelikle dolgu ameliyatı yapılacağını ifade ederek, şöyle konuştu:

"Sonrasında hastanın 6 ay beklemesini önerecektik ki bu bekleme sürecinde maalesef hastalar aktif bir yaşam süremiyor. Bu 6. ayın sonunda üçüncü bir ameliyatla yeniden çapraz bağ ameliyatı yapmak zorunda kalacaktık ama bu teknik sayesinde aradaki bir basamak cerrahiyi atlıyoruz, ona gerek kalmıyor. Hasta 6 aylık zaman kaybından kurtulmuş oluyor. Hastalarla ilgili ağrı anlamında da pozitif izlenimlerimiz var."