Özel'den Bahçeli'nin Öcalan çağrısına şartlı destek
CHP Genel Başkanı Özgür Özel partisinin grup toplantısında açıklamalarda bulundu.
Konuşmasında deprem bölgesinde yaşananlara değinen Özel "Şuana kadar teslim edilen konut 130 bin. 2 yıl sonra 5 depremzeden 4’ü çadırda kalıyor. Deprem bölgesinde herkes mağdur, en çok da Hatay mağdur" ifadesini kullandı.
Kamuoyunda 'yeni çözüm süreci' tartışmaları da Özel'in açıklamalarında yer buldu. Özel "Toplumsal mutabakatta bir kırmızı çizgimiz var diyoruz şehit ailelerinin ve gazilerin gözlerinin içine bakarız onların rızası olmayan hiçbir iş yapmayız" diye konuştu.
Asgari ücret konusundaki tutumlarını da tekrarlayan Özel Asgari ücretin ilk 6 ay 30 bin lira olmasını, diğer altı ayda da enflasyon oranında artırılmasını talep ettiklerinin altını çizdi.
Özel'in açıklamasından satır başları şöyle:
'İKTİDAR, BİR ÖĞRETMENİN MAAŞINDAN 75 BİN LİRA ÇALMIŞ'
Geçtiğimiz pazar günü Öğretmenler Günü'ydü. Hep birlikte Anıtkabir'de, Başöğretmen'in huzurundaydık. Ardından öğretmenlerimizi genel merkezimizde ağırladık.
Öğretmenlerin, emekli öğretmenlerin, atanmayan öğretmenlerin ve eğitim sistemindeki sorunları konuştuk. Bu memleketi 68 bin atanmamış öğretmeni kabul edilemez bulup, madem öyle niye okuttunuz diyenlerin, şu anda 1 milyonun üzerindeki öğretmenin hayalleriyle oynadıklarını, atamadıklarını ve daha kötüsü diplomalarını ellerinden almaya kalktıklarını, kurdukları Milli Eğitim Akademisi ile orada eğitim aldıktan sonra ancak yılda 20-25 bin atama olabileceğini, yani hiç yeni öğretmen mezun olmasa bu hesapla 68 yıl sonra ancak öğretmenlerin tamamını atayacaklarını söyleyen bir iktidarla karşı karşıyayız.
Bu iktidar geldiğinde en düşük öğretmen maaşı 23 çeyrek altın satın alabilirken, bugün 8 çeyrek altın alabiliyor. Yani bu iktidar, bir öğretmenin maaşından 15 çeyrek altın, bugünkü parayla 75 bin lira çalmış.
Öğretmenlere sesleniyorum: Hocam bunun da var bir çaresi o da Cumhuriyet Halk Partisi...
DEPREM BÖLGESİNE ZİYARET
Ekonomi takımının deprem bölgesini ziyaret ettiğini anımsatan Özel "Deprem bölgesinde 5 depremzededen 4'ü çadırda ya da konteynırda kalıyor" diye konuştu.
Özel şu ifadeleri kullandı:
"Yerinde dönüşüm için 750 bin lirası hibe 750 bin lira kredi desteği vardı. Bugünkü fiyatlarla ev yapmak mümkün değil. CHP olarak bu evlerin ücretsiz yapılmasını savunuyorduk. Keşke 2 milyonu hibe, 1 milyonu kredi olsa çok daha iyi olur.
Esas sorun tutulmayan söz. Sayın Erdoğan ‘1 yılda 650 bin konut yapacağım’ dedi. Olmaz, yapamazsın dedik. Depremzedelerin umudunu çalmayın dedik. Şuana kadar teslim edilen konut 130 bin. 2 yıl sonra 5 depremzeden 4’ü çadırda kalıyor. Deprem bölgesinde herkes mağdur, en çok da Hatay mağdur.
'NALLIHAN'DAKİ MÜCADELE ÖRNEK OLACAKTIR'
Ankara'da özelleştirme kararına karşı eyleme geçen madencilere değinen Özel "Madenciler haklarını arıyor, o mücadele çok önemli" dedi.
Özel şöyle devam etti:
"1987’de devlet hem santrali hem madeni açtı orada. Altın yumurtlayan tavuğu kesmişiz. 4 Aralık’ta yeniden özelleştirecekler. 17 şirket kıyasıya yarışacak ama kimin tarafından alınacağı herkes tarafından biliniyor. Utanmasalar kırmızı kurdele takacaklar.
Mesele şu, biz 2020 yılında altın yumurtlayan tavuğu kesmişiz, Tayyip Bey diyor bir daha keselim. Bırakın devlet, millet, işçi kazansın.
Nallıhan'daki mücadele örnek olacaktır sonuna kadar destekliyoruz.
Erzincan İliç’te 9 kardeşimiz gitti. Heyet, bilirkişi dedi ki ‘Faciada kapasite artış raporu verenler bu işten suçludur’ dedi. Raporun altından Murat Kurum’un imzası çıktı. Birinci bilirkişi Murat Kurum’u sorumlu tutunca, ikinci bilirkişi sorumluluk yok dedi Murat Kurum’u kurtardı. İki rapor taban tabana zıt. 9 işçinin iki eli öbür dünyada yakanızdadır."
'FİLİSTİN'E GİDİYOR GİBİ BELGE DÜZENLEYİP İSRAİL İLE TİCARETİ DEVAM ETTİRDİLER'
İsrail ile ticaretin devam ettiğini belirten Özel şunları kaydetti:
"Bu kürsüden defalarca Filistin'e sahip çıkarken, oradaki insanlık dramını, soykırımı, katliamı kınarken hep şunu söyledik; siz bir yandan Filistin'e ağlıyorsunuz ama bir yandan da İsrail ile ticaret yapıyorsunuz. Ve dedik ki; İsrail ile ticareti kesin. Önce yapmıyoruz dediler. Mart ayında kanıtlarıyla ispatlandı, nisan ayında bir yazı yazdılar İsrail ile ticareti bitirdik dediler. Eylül ayında burada anlattım... Gemide giderken belge değiştirerek, Yunanistan'a gitmiş oradan İsrail'e gidiyormuş gibi yaparak, hiç utanmadan Filistin'e gidiyor gibi belge düzenleyip İsrail ile ticareti devam ettirdiler. Ve bu konuda hiç utanmadan, sıkılmadan da çıkıp İsrail ile ticaret bir yalandır dediler. Saygın bir kuruluş, Türkiye'nin İsrail ile ticaretinin sürdüğüne yönelik tartışmaları topluma sormuş. Toplumun yüzde 80'i İsrail ile ticaretin devam ettiğine inanıyor. Tayyip Bey'e inananlar yüzde 20, inanmayanlar yüzde 80. AKP seçmeninde inananlar yüzde 40, inanmayanlar yüzde 60. İkinci soru; Türkiye İsrail ile ticarete devam etmeli midir? Etmelidir diyen yüzde 18, etmemeli diyen yüzde 82. Tayyip Bey, bu bağımsız bir araştırma şirketi sormuş. Gördüm, dikkatimi çekti. Şimdi size söylüyorum; en güvendiğiniz 3 şirkete yaptırın anketi, millet size mi inanıyor yoksa bize mi? Bir görelim. En güvendiğin 3 şirkete yaptır. Çıkar göster."
'ŞEHİT AİLELERİNİN VE GAZİLERİN RIZASI OLMAYAN HİÇBİR İŞ YAPMAYIZ'
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin Öcalan çağrısına değinen Özel "Biz ne diyoruz şehit gelmeyecekse Meclis odaklı şeffaf bir iş olacaksa biz de oluruz diyoruz ama toplumsal mutabakatta bir kırmızı çizgimiz var diyoruz şehit ailelerinin ve gazilerin gözlerinin içine bakarız onların rızası olmayan hiçbir iş yapmayız" dedi.
Özel şöyle konuştu:
"Geçen hafta Genel Başkan Yardımcım Yankı Bağcıoğlu 33 şehit ailesi ve gazi derneğine gitti. Geçen hafta polislerin terörle mücadelenin dernek ve vakıflarına gittik. 3'ünün özelliği devlet tarafından belge alan devletin verdiği binada oturan 3 derneğe gittik. Gazetecilerin önünde de başkanlar konuştu
Dedikleri şu: Meclis'te şeffaf hesap verebilir toplumsal mutabakata dayalı diyorsunuz biz CHP'ye teşekkür ediyoruz bu süreçte tek güvencemiz sizsiniz dediler. Onların evet demediği hiçbir şeye evet demeyeceğiz. Onlarla birlikte, bu meselenin gündemden çıkması için, terörün bitmesi için, annelerin ağlamaması için, herkesin yüzünün gülmesi için üzerimize düşeni yapmaya hazırız. Bizim çizgimiz budur. Bunun dışında hiçbir yerde yokuz."
'AKIN GÜRLEK BU SARAY'IN CELLADIDIR'
Açıklamalarında kayyım atamalarına da tepki gösteren Özel şöyle konuştu:
Burada, 22 yıl sonra ilk kez seçim kaybeden, milletin gözünden ve gönlünden düşen iktidar, kendine yeni bir yol açabilmek için çok iyi bildiği bir şeye yeniden başladı. tamamen hiç terk etmemişti ama seçimde sandıktan çıkan net mesajdan sonra bir duraklamıştı. Ama yeniden kutuplaştırma, yeniden şeytanlaşma, hukuk ve anayasayı ayaklar alma noktasında kayyım siyasetine yeniden başvurdular. Önce Hakkari'de bir adım attılar. Sonra Esenyurt Belediyesi'ne, sayın Ahmet Özer'e son derece provokatif, yatağından eşinin uyandırmasına izin vermeden kendileri yatak odasına dalarak, belediyenin kapısına dayanarak, FETÖ bile yapmıyordu ilk başlar hariç, avukat bile bulundurmayarak, Ahmet Özer'e suç icat etmeye ve tutuklamaya kalktılar. Ardından Mardin, Batman, Halfeti ve cuma akşamı Tunceli, Ovacık. Mustafa Sarıgül, Ovacık Belediye Başkanımızı 12 yıl önce bir cenazeye katıldığı için terör örgütü üyesi ilan ettiler. Bir kere taziye dediğin ölüye değil diriye yapılır. Hiçbir anne evladının suçundan sorumlu tutulamaz. Ve işin aslı, o dönemde dönemin savcısı belediye başkanımıza, bu cenazeyi siz götürün, biz götürmeye kalkarsak yok yere şehit veririz, yol hiç güvenli değil, orada tuzak olabilir siz götürün demiş. Belediye Başkanı valinin haberi var mı diye sormuş, cenazeyi öyle götürmüşler. O günden sonra 3 kere daha belediye başkanı seçilmiş. Sırf CHP'den bir belediye başkanının terörle bağı varmış gibi göstermek için, Ahmet Özer'i yapmadığı telefon görüşmesiyle, kızının evinin kirasını örgütten para geldi diye göstererek yalandan tutukladılar. 4 günde 200 kişiye iddianame yazan savcı, 28 gün oldu iddianameyi hazırlayamadı. Yalancı şahit bulmuş, gizli tanık bulmuş, oradan suç icat etmeye çalışıyor. Bu süreçte TBMM, tarihi bir iş yaptı. Grup başkanvekillerimizi, muhalefetteki tüm siyasi partilerin grup başkanvekillerini kutluyorum. OHAL döneminden kalan bu kayyım atama işine CHP, DEM Parti, İYİ Parti, Saadet Partisi, Gelecek Partisi, Demokrat Parti, YRP, Emek Partisi ve TİP; 10 parti birden bir kanun teklifiyle bunun kaldırılmasını istediler. Bu şu açıdan önemlidir; kayyım ne DEM'in işidir, ne CHP'nin. Bugün bize yarın size. Bu mesele bir terör meselesi değil, demokrasi meselesidir. Eğer bir kişi terörle ilgiliyse mahkemeye gider, mahkeme kararını verir, karar kesinleşirse görevden alırsın. Yerine belediye meclis üyelerinden birisi kendi içinden seçilir. Darbeye kadar böyleydi bu. FETÖ ile mücadele edeceğiz diye icat çıkardılar ve bunun üzerinden şimdi CHP ve DEM'e saldırıyorlar, yarın bir başkasına saldıracaklar.
Ahmet Özer tutuklandığı gün Adalet Bakanlığı’na yazı yazdık. Normalde milletvekilleri istediği zaman tutuklu biriyle görüşür, terör suçundan tutukluysa Bakanlık izni gerekir. Adalet Bakanı’nı bizzat aradım. ‘Bu hafta sonunu geçelim, pazartesiyi görelim’ dedi. Bir aydır o pazartesi gelmedi. Haftalardır telefonlarımıza çıkmıyor. Ağızlarındaki bakla ‘Bakan yardımcımız Akın Gürlek’e çok ağır konuşuyorsunuz.’
Sen bizi Ahmet Özer’le görüştürmeyerek benim muhalefetimi terbiye edeceksiniz öyle mi? Senin de, sana o emri verenlerin de alnını karışlarım da sana minnet eylemem. Akın Gürlek bu Saray'ın celladıdır. Seyyar giyotinidir."
ASGARİ ÜCRET AÇIKLAMASI
Asgari ürete ilişkin konuşan Özel:
"Sendikaların üzerinde mutabık olduğu rakama göre işçilerin yüzde 57 asgari ücret alıyor. Her sene asgari ücret alanların sayısı artıyor. Bu iktidar asgari ücreti nasıl artıracağına çalışacağına nasıl algı operasyonları yapabilirim nasıl kandırırım ona çalışıyor.
Asgari ücretin ilk 6 ay 30 bin lira olmasını, diğer altı ayda da enflasyon oranında artırılmasını talep ediyoruz."
BAHÇELİ'YE ÖZÜR YANITI: PATENTİ SANA AİT
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin grup toplantısında sarf ettiği "TV'de yuvalanan MHP düşmanlarını, yorumcu müsveddelerini, Halk TV başta olmak üzere medya organlarını ve patronlarını tek tek not aldığımızı, zamanı geldiğinde burunlarından fitil fitil getireceğimizi, tenhadaki özürlerinin kabul edilmeyeceğini duyuruyorum" ifadesine tepki gösteren Özel "Sayın Bahçeli bunu yapma açıkta yapılan suçun tenhada özrü varsa en iyi sen bilirsin" dedi.
Özel şöyle devam etti:
Bunu hepimiz biliyoruz. Ama şu kadarını söyleyelim, şu kadarla, bir televizyon kanalı başta ve tüm medya organlarını, gazetecileri, patronları teker teker not edecekmiş, burnundan fitil fitil getirecekmiş. Bir ülkede eğer o ülkedeki rejimin adı demokrasi ise Yönetim şekli Cumhuriyet ise o oturduğumuz koltuklara bizi millet oturtuyorsa sen yaşama kadar önemli olan ve şu anda vatandaşın hakkına, hukukunu savunmakla mükellef olan basını, gazeteyi ve gülme dünyayı tehdit edemezsin, önlerinde biz varız, arkalarında biz varız. Asla ve asla bugünden itibaren ve gül başta Halk TV, herhangi bir televizyonu, gazetenin, gazetecinin saçının kılına zarar gelirse milletimiz bilsin ki devlet Bey’in talimatıyla, Milliyetçi Hareket Partisi yapmıştır.. Nedir bu ya? Kabadayı mısınız siz? Kampanyada yılın bu millete ne faydası var? Gazeteci zaten küçücük maaşlarla çocuk büyütüyorlar, o Halk TV’nin Meclis’teki muhabiri daha yeni bebeğini anne kuzusu evde bırakıyor koşuyor burada ekmeğinin peşinde. Sen kimi nasıl niye tehdit ediyorsun? Buradan bir kez daha söylüyorum, Milliyetçi Hareket Partisi’nin seçmenine, Cumhur İttifakı’nı seçmenine, küçücük çocukları olan, her birisi baba olan, anne olan, eşi olan, evlat olan, ekmeğinin peşindeki gazetecileri tehdit ediyorlar, saçlarının kılına zarar gelirse sorumlusu Devlet Bahçelidir.
Bir de bize söylediği bir laf var. Hiçbirine cevap vermem de şunu iki satır söylemek lazım. Pazar günü gitmişim Hacı Bektaş beyle Anadolu Kültür Vakfı’na konuşma yapmışım, dostluktan, kardeşlikten, eşitlikten bahsetmiştim. Bütün muhalefetin bir arada durmasını ve bu rejimi eninde sonunda değiştireceğimizi söylemişim. Diyor ki bana, hangi rejimi değiştiriyorsun? Cumhuriyet rejimini mi diyor? Cumhuriyet’in kurucu Partisi Cumhuriyet rejimini hedef aldı diyor. Sayın bahçeli Cumhuriyetinin kurucu Partisi Cumhuriyeti hedef alanlara karşı tam düşeceklerken koluna giren sana rağmen, tökez dediklerinde ayağa kaldıran sana rağmen, lastik patlayınca yedek lastiği takan sana rağmen bu rejimi korumaya devam ediyor. Bizim ortadan kaldıracağımız rejim saray rejimidir, o rejim ki, Cumhuriyet rejimi dursun, saray rejimi son bulsun diye mücadele ediyoruz. Saray rejimi rejimdir ki başkentin ortasında bir siyasi partinin gençlik kolları başkanlığına Ülkü ocakları başkanlığı yapmış, iki kız çocuk babasını çekip vururlar, siyaset arkadaşları onun kanını yerde bırakır, ittifak ortakları azmettiriciler bile bile konunun üstüne dokunmaz, ittifak zarar görmesin. Yıkılsın böyle rejim. Yıllarca dirsek çürütmüş eli nasır tutmuş gözünün nuru akmış emekliye 12.500 TL verip pazarda alınca yüzünün göstermediği giren ezik Çürük domatesleri toplar emekliler ve giderler kırık yumurta alırlar, bayat ekmek satın alırlar, kırık yumurta, Çürük domatesle yaptığı menemene bayat ekmek banlar. Yıkılsın böyle rejim. O rejim ki altı yaşında narin Kur’an kursundan çıkar güya eve varmaz. Aranır, aranır, günler sonra çuvalda bulunur. O narin başına ne geldiğini savcılar bilemez ama ittifak ortağının milletvekili bilir ama söyleyemem o köydekilerin hepsi dostumuzdur der. Ve Narin’in katilini milletvekilinin bilip savcının bilmediği rejim var ya rejim, yıkılsın bu rejim. Vergiyi %60 sekizini patronla işçiden aynı alırsınız, dolaylı vergi. %20 çalışanlardan toplarsınız, patronlardan %10 vergi alırsınız, vergide adalet diyene, Hakar yanı terörist damgası vurursunuz. Alın teri sömürülürken sarayda ittifak ortamlarınızla keyif çatarsınız ve sonra da o rejimin gardiyanlığına soyunursunuz. Or rejimi kim kurdu biliyor musunuz Sayın Bahçeli? Tekeden süt çıkaran, suda ateş yakan, balda tuzu bulan, senden herkesten olur senden cumhurbaşkanı olmaz Recep Tayyip Erdoğan diyen devlet bahçeli kurt da ol saray rejimini. Yere batsın rejiminiz, o rejim yıkılacak bunların hepsinin hesabı teker teker sorulacak.